26 NİSAN 2020 PAZAR – MİLLİYET – ALİCE
Serdar Ortaç’la yapacağımız görüntülü söyleşinin haber açısından bu kadar verimli geçeceğini tahmin etmemiştim. İlkay Buharalı ile Magazin Noteri için yaptığımız Serdar Ortaç sohbeti habercilik açısından çok verimli geçti, bir saat planladığımız yayın iki katı sürdü.
Ekonomik durumundan evde karantina günlerine, askeri cezaevinde yattığı günlerden Ahmet Kaya’ya çatal kaşık fırlatıldığı geceye dair birçok konuda çarpıcı açıklamalar yapan şarkıcıya, eski dostu Ebru Gündeş’le görüşüp, görüşmediğini sorduğumda verdiği yanıt beni şaşırttı:
“Beş yaz önce Çeşme’de Demet Akalın ile sohbet ediyorduk, Reza (Ebru Gündeş’in eşi) tutuklanmıştı. Demet’e dedim ki ‘Ya görüyor musun Reza da tutuklandı.’ Demet de dedi ki ‘Geçmiş olsun dedin mi?’ Ben de dedim ki ‘Daha bugün tutuklandı, dur bi bugün bitsin ne olduğunu anlayalım, yarın ararım.’ O konu öyle kapandı.
Dedikoducu çocuk!
Aylar sonra Demet, Ebru’ya, ‘Aman Reza içeri girdi, ben neden arayayım Ebru’yu dedi’ demiş. Ebru da bunu benim söylediğime inanıp, havaalanında yüzüme bile bakmadı. O günden beri de yüzüme bakmıyor. Merhaba desem, selamımı almıyor. O yüzden o arkadaşlık çöpe gitti.”
Serdar Ortaç’a, Demet Akalın’ın Ebru Gündeş’e böyle dediğini kim duydu ki sana söyledi dediğimde, verdiği yanıtı
şu oldu:
“Bunu da bana anlatan dedikoducu bir çocuk, bana böyle anlattı.”
Birinin “dedikoducu” olduğunu bile bile söylediklerine inanmak ve ona göre hareket etmek, şaka gibi.
Olayın tarafları müzik dünyasının üç önemli ismi.
Üçü de mesleğinin zirvesinde, “yolun yarısı”nı çoktan geride bırakmış
yaşta insanlar.
Ebru Gündeş, Demet Akalın ve Serdar Ortaç’ın birkaç telefon görüşmesiyle ya da üçü bir araya gelip yüzleşerek çözecekleri bir sorunda meydanın bir “dedikoducu”ya kalması, onun istediğinin olması şaka gibi…
Özür işe yaramadı
Birileri Ebru Gündeş’e Serdar Ortaç hakkında neler söylediyse, araya giren müzik yapımcısı Hüseyin Emre’nin barıştırma çabaları da işe yaramadı.
Nereden biliyoruz bunu?
Serdar Ortaç’ın anlattıklarından.
“O olaydan altı ay sonra Hüseyin Emre Günay’a götürdü beni Ebru Gündeş’i dinlemeye. Sahnede çömeldim, ellerimle beni affet yaptım. Sarıldık. Birlikte ‘Bilsem ki’yi söyledik. Sonra uçakta karşılaştık, baktım ki soğuk davranıyor, ben de üstelemedim.”
DORA’YI ÖLDÜRENE VERİLEN CEZA ECE SEÇKİN’İ KIZDIRDI
Dora isimli üç aylık köpeği yere vurarak öldüren Ozan Ö.’ye verilen yurt dışına çıkış yasağı ve konutu terk etmeme cezası kimseyi tatmin etmedi. Korona yüzünden herkes evde hapis çünkü. Birçok hayvansever gibi Ece Seçkin de karara olan tepkisini şu sözlerle gösterdi:
“Eğer bana da konutu terk etmeme cezası verilecekse ben de bunu yapan mahlukata aynısını yapmak isterim. Üstelik ruh halim buna pek müsait. Son nefesine kadar sizin gibilere beddua etmeye devam edeceğim. Son nefesini verene kadar!”
888 SAYFALIK, ATÜTÜRK’ÜN MECLİS KONUŞMALARI KİTABI
İnkılap’tan yeni çıkan 888 sayfalık “Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclis Konuşmaları” kitabı evde kaldığımız şu günlerde bana ilaç gibi geldi. Arka kapağındaki kitaba dair tanıtım yazısı şöyle:
“Bu kitapta Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gizli ve açık oturumlarında yaptığı konuşmalar ve Meclis’te okunan tezkereler ilk kaynaklarından yorumsuz olarak bir araya getirilmiştir.
Metinler günümüz okurunun kolayca okuyup anlaması için sadeleştirilmiş, dönemin söyleyiş özellikleri korunarak yalnız bugün anlaşılmayan sözcüklerin günümüzdeki karşılıkları kullanılmıştır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün 1920 ve 1938 yılları arasında yaptığı, günümüze de ışık tutan bu konuşmalarını eksiksiz
olarak yayımlıyoruz.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Anladım ki insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyor, ama yanılıyorlar.” (Şems)