MİLLİYET CADDE – 5 Eylül 2012 Çarşamba ALİCE
Sabah bir baktım Gökmen Özdenak, Twitter’ın Trends Topic (TT) listesinde. Merak ettim acaba ne oldu diye? Tıklayınca bir de ne göreyim?
“Üzüm üzüme baka baka kararır” derler… Gökmen Özdenak da Erman Toroğlu’na baka baka hafiften Ermanlaşmış.
Bakar mısınız futbol programında yaptığı tespite? “Erkek seksi, kadın seksi diye bir şey yoktur. İkisinin birlikteliği seksi oluşturur.”
Yazıklar olsun Haydar Dümen sana… Yıllardır yazıyorsun Posta’da… Güya ‘üropsikiyatri ve cinsel yaşam uzmanı’sın, böyle bir saptama yaptığını okumadım daha. Oku da istatistik öğren Gökmen Abi’den!
“Sen 6 atıyorsun ligde 8’inci oluyorsun, bense 5 atıyorum kupayı koyuyorum.” Oh oh… Suyundan da, şuyundan da, buyundan da koy! Özdenak, “İstatistik, mini eteğin görünen kısmıdır” demiş ama itiraz edenler var buna: “Hem çalıntı, hem eksik. Doğrusu ‘İstatistik mini etek gibidir, bazı şeyleri gösterebilir, ama her şeyi göstermez’dir ve Sir Alex Ferguson’un sözüdür.”
Canım o kadar kusur ‘kadı kızı’nda da olur!
Mini eteğin içinde ne var?
Yılların, “Demirden korkan trene binmez” lafını “Çelikten korkan uçağa binmez”e dönüştüren adam, bırakın Sir Alex Ferguson’un da sözünü yesin. Yarasın, afiyet olsun gözüm. Özdenak, tv8’deki ‘Telegol’ün canlı yayınında, şöyle bir soru da yöneltmiş Erman Toroğlu’na… İnanmayan girsin YouTube’a baksın, videosu var: “Sen 10 yaşında mini eteğin içinde ne olduğunu biliyor muydun?” Erman Toroğlu: “Ben biraz yaramazdım, bilirdim.” Keşke Serhat Ulueren, Gökmen Özdenak’a “O yaşta niye merak ediyordun mininin içini?”, Erman Toroğlu’na “Ben yaramazdım, bilirdim” derken, “Yaramazlık yaptığında seni oraya mı hapsederlerdi ki?” diye sorsaydı… O zaman ‘tadından yenmez’ bir futbol programı olurdu!
TELEViZYONLARIN ZENGiN ETTiKLERi
Dört büyük kulüpten birinin talip olduğu yabancı futbolcuya, diğerlerinin de salça olup, fiyatı yükseltmesinin kime ne faydası var? O futbolcunun bonservisini elinde bulunduran yabancı kulübe, o futbolcuya ve menajerine… “A Kulübünün o futbolcuyu 3 milyon euro yerine 5 milyona transfer etmesinden Y Kulübünün ne gibi faydası olabilir? Hiç… Rakibe maddi zarar vermekten başka bir amacı olamaz bu hamlelerin. Sadece futbol kulüpleri arasında mı yaşanıyor bu acımasız transfer savaşı?
Hayır… Ticaretin birçok alanında var ve rekabetin gereğidir bu. Ancak akıllı düşünmenin yerini inatlaşma alınca aslında gerçek değeri 5 lira olan bir şeyin fiyatının gereksiz yere nasıl tavan yapıp, işyeri batırdığına çok güzel bir örnek olsa gerek, Doğan TV Holding CEO’su İrfan Şahin’in MediaCat’in Genel Yayın Yönetmeni Pelin Özkan’a anlattığı.
Adamlar bile şaştı kaldı
“Yıl 1993 Show TV olarak ‘Çarkıfelek’le kontratımız var. Bölüm başına 375 dolar telif ödüyoruz. Kontrat bitti. ATV ile Star TV programı almak istediler, teklif verdiler. Fiyat nasıl yükseldi biliyor musunuz? İlk yıl için bölüm başı 17 bin 500 dolar, ikinci yıl için bölüm başı 18 bin küsur dolar. Ne oldu? Programı kaybetmemek için İş Bankası’ndan 8 milyon dolar teminat mektubu aldık. ‘Çarkıfelek’in telifini satan adam dedi ki, ‘Ben dünyada kazanamadığım parayı bir kere de sizden kazanıyorum kardeşim.’ 8 milyon dolarlık teminat mektubunu verdikten hemen sonra 1994 krizi patladı ve parayı bankaya ödeyemedik. Mektup yüzde bin 500 faizle tazmin edildi. Ben Show TV’den 1996 yılında ayrıldığımda hâlâ o para ödenememişti. Faizi bile ödenememişti.”
Kimler, ne paralar kazandı?
İrfan Şahin’in bahsettiği tarihlerde Show TV’nin patronu kimdi? Erol Aksoy… Aksoy, 1999’da Show TV’yi 150 milyon dolara, kanalda küçük bir hissesi olan Mehmet Emin Karamehmet’e sattı. Aksoy, bir zamanlar İktisat Bankası, Show TV ve Cine5 gibi kuruluşların patronuydu, esamesi okunmuyor şimdi.
O nedenle, o dönem Show TV’de yöneticilik yapan, bugünse Doğan Holding TV’nin CEO’su olan İrfan Şahin’in anlattığı bu olay, Türkiye’de televizyonculuğun hangi evrelerden geçtiğini gözler önüne sermesi bakımından çok önemli. Aslında üzerine bir makale değil, birkaç kitap ve tez yazılacak kadar zengin bir konudur bu. Bugün bile, bu sert rekabet yüzünden hiç de hak etmedikleri kadar para kazananlar var
televizyonlardan.
GÜNÜN SÖZÜ
Ey dilim! Sen benim hem servetimsin, hem felaketim. Beni bahtiyar eden de sensin, berbat eden de… (Mevlana)