MİLLİYET – 22 EYLÜL 2014 PAZARTESİ – ALİCE
IŞİD, 101 gündür rehin tuttuğu Türkiye’nin Musul Konsolosluğu görevlilerini cumartesi sabaha karşı serbest bıraktı.
Çoğu haber kanalı bu gelişmeye uykuda yakalandı.
Sadece TRT Haber, TRT Türk, NTV, Habertürk ve STV, Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık tarihinde ilk kez yaşanan bu olayı anında canlı yayınlarla duyurdu.
Diğerleri hazırlıksız yakalandığı için sadece, “Son Dakika… Rehineler serbest” alt yazısıyla duyurabildi olayı.
Gezi olaylarının ilk günlerinde orada olan biteni vermek yerine belgesel yayınladıkları için haber kanallarıyla “Penguen kanalları” diye dalga geçen Halk TV’nin o saatlerde müzik eşliğinde “Foto Galeri” yayınlaması ilginçti.
Bir kez daha ortaya çıktı ki, bizim “haber kanalı” sanıp, habercilik beklediğimiz televizyonların çoğu, memur zihniyetiyle 9 5 mesaisi yapan insanlarla dolu.
“Haber kanalı” iddiasındaki televizyonların çoğu, IŞİD gibi yaptıkları kan donduran katliamlarda dünyaya korku salan bir terör grubunun elindeki Türk rehinelerin 101 gün sonra tırnakları bile kanamadan özgür kalmasını canlı yayınlarla duyuracak reflekse sahip değilse geçmiş olsun.
TV haberciliğinde sınıfta kalan bu kanallar, sabah akşam stüdyolarında konuk ettikleri fikri sabit insanlarla gündemi tartıştırarak habercilik yaptıklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar.
Bu saatten sonra “Haber kanalı” değil, “Stüdyo televizyonu”dur artık onlar.
LADY GAGA BİZE DE GELDİ, AMA DIŞ BASIN GÖRMEDİ!
Starların konser için başka ülkelere gitmesi haber oluyor dünya basınına, ama iş bize gelince tık yok. Örneğin Lady Gaga…
Şimdiye kadar Gaga’nın her şeyini haber yapan yabancı sitelere baktım, tek satır haber çıkmadıİstanbul seyahati ve konseri hakkında.
Gaga, bizden sonra Yunanistan’a gitti. Şarkıcının Yunanistan’da çekip Twitter hesabından paylaştığı fotoğraf birçok yerde haber oldu oysa.
Ya bizde bir eksiklik var işin dünyaya pazarlanmasında ya da dünya medyası iplemiyor Türkiye’yi?
ESB, MANKENİN RİCASINI
MAHKEME KARARI SAYDI
Erişim Sağlayıcıları Birliği Genel Sekreteri (ESB) Doç. Dr. Bülent Kent, Habertürk’ten DenizÇiçek’e verdiği söyleşide ilginç açıklamalarda bulundu. Manşeti “Kapatma için elimizde yetki yok, şalter de” başlıklı söyleşide Kent’in özetle dediği şu:
“Erişimi engelleme konusundaki tek yetkili merci mahkemelerdir.”
Kent’in aynı söyleşideki, “Bir mankenin talebi oldu. Evlenmiş, çocuğu olmuş. Eski görüntülerinin olduğu sitelerin engellenmesini istedi. Bu görüntüler kaldırıldı” itirafına ne demeli peki?
Hani internet sitelerini kapatma, engellenmesi yetkisi sadece mahkemelerindi?
O zaman ESB, o mankenin, “Artık evlendim, çoluk çocuk sahibi oldum. Eskiden verdiğim erotik fotoğrafların internetten yok edilmesini istiyorum” isteğini hangi yetkiyle yerine getirdi?
DOĞURMAKLA ANNELİK ARASINDAKİ BÜYÜK FARK
Haberi okurken tüylerim diken diken oldu. İstanbul’daki bir yetiştirme yurdundan kaçan 16 yaşındaki bir kız, Ankara’da yaşayan annesi tarafından uyuşturucu bağımlısı birine 2 bin liraya satılmış. Yetkililere bu itirafı yapan kişi, satılan kızın ablası. O da kız kardeşi gibi, anne(!) mağduru. Annesi onu da para karşılığı satmaya çalıştığı için İstanbul’a kaçmış.
“Cennet annelerin ayakları altındadır” demiş Peygamberimiz.
Ama bu; evlatlarına analık yapanlar için geçerli, onları satanlar için değil.
Üç yavrusunu birden sırtında taşıyan bu ayıya saygım var, ama doğurmakla anne olduğunu sananlara asla!
GÜNÜN SÖZÜ
“Sana kızdığı halde bir kötülükte bulunmayan insanı kendine arkadaş edin. Çünkü öfke, insanın tiynetini ortaya çıkarır.” (Hz. Ali)