31 Ocak 2023 Salı  –  Milliyet Cadde  –  Alice

Her salı akşamı Kanal D’de yayınlanan ‘Üç Kız Kardeş’ dizisindeki rolüyle izleyenlere duygulu anlar yaşatan İclal Aydın, bu kez Instagram hesabından çok duygusal bir yazısını paylaştı. İclal Aydın’ın kızıyla fotoğrafının altına bu denli duygu yüklü bir metin yazma sebebi, Lal Başbuğ’la ilk kez bu denli ayrı düşecek olmasıydı. İclal Aydın, eğitim hayatını Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de sürdürmeye karar veren kızı Lal Başbuğ için şunları yazdı:

“İlk müsamere, okuma bayramı, bayrak töreni, lise giriş sınavı, üniversite sınav kapısı derken, yıllar su gibi akıp gitti…

‘Gençler gerçekten ne istediklerini bulabilmek için, zaman ve desteğe ihtiyaç duyar’ dedim senelerce…

Kendi gençliğime ait sızlanmalarım ve anımsadıklarım hiç bitmiyor gibiydi.

Şimdi fikren savunduklarımı fiilen hayata geçirme zamanı. Umarım ikimiz de bu yeni kararımızda ve uygulamasında başarılı oluruz.

Yine hiç uyumadan 24 saati devirdiğim günlerden birindeyim.

Az sonra Budapeşte’ye uçuyoruz, Laliş’in yeni hayatına…

Onu okula yerleştirdikten sonra ben Ayvalık’a çekimlere geri döneceğim.
Ve galiba küçük kuşum, peri kızım bu kez gerçekten yuvadan uçtu…

Özlemek zaten hep en iyi işim benim.

Lal Başbuğ’dan düzeltme:

‘Özlemek değil, kavuşmak senin işin annem. Öyle düşün.”

Yazıyı okuyunca yıllar önce Trabzon’daki bir hastane önündeki el arabasının üstünde kolonyanın yanı sıra İclal Aydın’ın televizyon programından seçkilerin olduğu ‘Hayat Güzeldir’ kitabının satılması geldi aklıma… Satıcıya sorduğumda, “Okuyan hastalara moral veriyormuş bu kitap. Ziyaretçiler alıp, hastalara veriyor” demişti bana…

Galiba şimdi bizzat İclal Aydın’ın ihtiyacı var böyle bir kitaba!

 

10 YILDA 10 KİTAP YAZAN OYUNCU!

D&R’ın geleneksel ‘Edebiyat Buluşmaları’nın beşincisine gidene kadar, oyuncu Ercan Kesal’ın yazarlığından haberdardım, ama 10 yılda 10 kitap yazdığını bilmiyordum. Tek işi yazarlık olmayan biri için önemli bir başarı bu…

Hilton İstanbul Bomonti’deki etkinliğe eşi Nazan Kesal’la katılan ve moderatör Murat Güloğlu’nun sorularını yanıtlayan oyuncu, edebiyat ve sinema kariyerini neye borçlu olduğunu şöyle açıkladı:

“Ben bir esnaf çocuğu olarak büyüdüm. Edebiyat ve sinemadaki kariyerimi doğup, büyüdüğüm ortama borçluyum. Bütün yazlarım kamyon kullanmakla, gazoz satmakla geçti. Dolayısıyla insan sarrafıyken hekimlik bunu misliyle çoğalttı. Her gün kapınıza gelen yüzlerce insanın hikâyesini dinliyorsunuz. Bütün bunlar bana gözlem yapma fırsatı verdi. Çok fazla insan tanıdım. İnsanların hayatlarına dair, her yıl bir kitap olmak üzere 10 yılda 10 kitap çıkardım. Bütün hikâyelerimin gerçek sahibi sokaktaki insanlardır. Bu nedenle okuyan kendisini hikâyenin içinde hissediyor.”

‘Cebimdeki Ekmek Kırıntıları’nın, Yenal Bilgici’nin geçen yıl kendisiyle yaptığı 30 saatlik söyleşinin kitaplaştırılmış hali olduğunu söyleyen Kesal, “Bir yandan oyunculuk devam ederken, dijital platformlar için iki senaryo üzerinde çalışıyoruz. ‘Peri Gazozu’nu yazdık, ismi ‘Anadolu Masalları’ olarak değişebilir. Ekim veya kasım gibi sete çıkacağım. Hayatımda yine senaristlik, yönetmenlik ve edebiyat devam edecek. Daha çok kamera arkasında olmak istiyorum” dedi.

‘Peri Gazozu’ (2013), ‘Evvel Zaman’ (2014), ‘Nasipse Adayız’ (2015), ‘Cin Aynası’ (2016), ‘Zamanın İzinde’ (2017), ‘Aslında…’ (2017), ‘Bozkırda Bir Gece Yarası’ (2017), ‘Kendi Işığında Yanan Adam’ (2018), ‘Velhasıl’ (2019) ve ‘Cebimdeki Ekmek Kırıntıları’ (2022).

GÜNÜN SÖZÜ

“Seni düşünmeyen, anlamak istemeyen, anlamamazlıktan gelen insanlara yön değil, yol vermelisin.” (Dostoyevski)