4 MART 2019 PAZARTESİ – MİLLİYET – ALİCE
Avrupa Yakası’nın elektrik dağıtım şirketi verilerini açıklayana kadar İstanbul’da kaç ülkeden insanın ikamet ettiğine dair sağlıklı bir veri yoktu. Şirket yönetimi, geçen hafta bölgelerinde toplam 102 bin yabancı abonelerinin olduğunu açıkladı. İşin bir diğer ilginç yanı da şu:
Sadece 2018 yılında şirkete 57 bin yabancı müşterinin yeni abone olması…
Avrupa Yakası’ndaki 102 bin yabancı elektrik abonesinin 149 ülkeden olması da İstanbul’un tam manasıyla uluslararası bir metropol haline geldiğinin kanıtı.
Birleşmiş Milletler’e (BM) kayıtlı ülke sayısı 193… BM’ye üye olmayan veya her devletin tanınmadığı ülke sayısı ise 206… Sadece Avrupa Yakası’nda 149 ülkeden insanın ikamet ediyor olması, Türkiye’nin ve İstanbul’un stratejik önemini ortaya koyması açısından kayda değer bir tablo değil mi?
HALUK LEVENT’İ UTANDIRAN OLAY
Haluk Levent’in uçakta yaşayıp, Twitter’dan paylaştığı ders niteliğindeki anı, insanoğlunun zaaflarından birini bir kez daha gözler önüne serdi.
Nedir bu zaaf?
Gerçeğe göre değil, hislere gören hareket edip, peşin hüküm vermek. Hislerinizin sizi nasıl yanılttığını anlayınca da tıpkı Haluk Levent gibi derin bir mahcubiyet hissetmek. Siz de günün birinde yaptığınızdan anında pişman olmamak için iyi okuyun şarkıcının özeleştirisini:
“Uçakta montumu yerleştirirken yanımdaki adam bana ters baktı. Almanca bir gazete okuyordu ve tipik bir Alman. Yerime oturduktan sonra hostes, ‘Hoş geldiniz Haluk Bey, nasılsınız?’ dedi. Ben de iyiyim, ama yolculuk kötü geçecek galiba. Yanımda aksi bir amca oturuyor deyip güldüm.
Az sonra adam hostese seslenip Türkçe, ‘Bana bir su verir misiniz?’ dedi. Yemin ederim yerin dibine girdim. Esmer suratım hala kıpkırmızı. Sindim, pıstım, gömüldüm koltuğa. Son zamanlarda hiç bu kadar utanmamıştım.”
NETFLIX, TÜRKİYE’DE KİMLERLE ANLAŞTI?
Netflix’in film yapımcılarıyla sinema işletmeleri arasındaki krizi fırsata çevirip “Organize İşler: Sazan Sarmalı”nı yayınlamak için BKM ile anlaşmasından sonra dizi ve film sektöründe şöyle bir algı oluştu:
“Ne yerli film yapımcıları için sinema salonları tek mecra, ne de dizi çekenler Türk televizyonları… Artık yapımcıların Netflix alternatifi var.”
Yaratılan bu algıdan sonra birçok yapımcı ve oyuncunun Netflix’e dizi ve film yapacağına dair haber çıktı. Türkiye’deki PR ajansına Netflix’in kimlerle anlaşma yaptığını sordum, aldığım yanıt şu:
“Medyaya yansıyan haberleri takip ediyoruz. Türkiye’deki ilk orijinal dizimiz ‘Hakan: Muhafız’ın elde ettiği başarının ardından, başrolünde Beren Saat’in yer alacağı ikinci orijinal dizimizin de aralarında bulunduğu projelerimizi hayata geçirmek için çalışmalarımız sürüyor. Bu noktada Netflix tarafından yapılan resmi açıklamalar haricindeki iddiaların dikkate alınmamasını rica ederiz.”
GÜNÜN SÖZÜ
“İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.” (René Descartes)