MİLLİYET CADDE – 1 Haziran 2012 Cuma  ALİCE

İvana Sert’in kitabı henüz çıkmadı ama özeti medyaya servis edildi. Sert’in açıklamalarında yeni sulara yelken  açacağı görülüyor.  Pek yakında şarkıcılığa başlar da ‘pop ikonu’ olursa hiç şaşırmam!

Manken, stilist, moda tasarımcısı, mobilya tasarımcısı, moda ikonu ve de iş kadını İvana Sert, ‘Bizimlesin’ adında bir kitap yazmış.
Kitap henüz piyasaya çıkmadı. Ancak Destek Yayınları’nın basın danışmanı Selen Çavuşovalı, kitabın özetini çıkarıp, medyaya servis etti.
Uzun bir basın bülteni bu.
İvana Sert’in neden kitap yazdığını, ‘Bizimlesin’in nasıl bir boşluğu dolduracağını merak ettiğim için sonuna kadar okudum. İlginç şeylere rastladım.
Yazının girişinde İvana’nın mesleklerine dair vurgulardan hiçbiri bana ait değil. Hepsi basın bülteninden. Hafızam beni yanıltmıyorsa Türkiye’ye geldiğinde farklı bir yabancı manken olmanın dışında bilinen başka bir mesleği de yoktu.
Zamanla oldu hepsi.


İvana Sert, sanki Yurdal Sert’le evliliğini değil İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin vasıfsız insanları meslek sahibi yapan İSMEK’in kurslarını bitirdi.

‘Moda ikonu’ bile oldu!
Soyadı ‘Sert’leştikten sonra sadece anne değil ‘moda ikonu’ bile oldu.
Hele hele de boşanma davası başlayınca.
O yüzden düne kadar İvana’nın Allah’ın şanslı kullarından olduğunu düşünüyordum, artık inancım tam bu konuda.
Baksanıza basın bülteninde İvana Sert’in bu konuda yaptığı açıklamaya:
“Önce hayal kuruyorum ve sonra yapıyorum. Allah’tan bir şey istiyorum. İsteyince kesinlikle veriyor. İsteyeceksin ve yapacaksın.”
İstemekle kalmıyor, her ayın 9’u, 19’u ve 29’unda Milli Piyango bileti bile alıyorum. Her seferinde büyük ikramiyeler İvana gibilere. Teselli ikramiyesi bile düşmüyor bize. Amorti çıkınca şanslı hissediyoruz kendimizi.
Kuran’ı Kerim’in Türkçe mealini okuyarak huzur bulduğunu, geceleri rahatlayana kadar Kur’an okuduğunu, zaten bütün dinlerin aynı bütünün parçaları olduğunu, Veysel Karani ve Mevlana’nın hayat hikayelerinden çok etkilendiğini açıklayan İvana’nın ‘Bizimlesin’i niye yazdığı sorusuna verdiği yanıt şu:

Sırada şarkıcılık mı var?
“Sadece Türkiye’de değil, Sırbistan’da ya da dünyanın her yerinde kadınların böyle bir kitaba ihtiyacı olduğunu düşündüm. Ben kusursuz değilim. Kimse kusursuz değil. Ama ben kusurlarımı nasıl örteceğimi biliyorum. İstedim ki bunu herkes bilsin. Herkesin kusuru, beğenmediği yönleri, yerleri olabilir ama herkes stil sahibi ve şık olabilir. Ben kusursuz değilken kusurlu yanlarımı örtebilmeyi öğrendim. Siz de öğrenin diye yazmaya karar verdim.”
İvana Sert’in yaptığı şu açıklamalarsa bana yeni sulara yelken açacakmış gibi geldi:
“Küçük yaşta müzik eğitimi almaya başladım. Babam iki ay sonra bana piyano aldı. Bu piyano hayatımda aldığım en güzel hediyedir. Şu anda da Sırbistan’da duruyor. O piyanoyla çok şey paylaştım. Özellikle akşamüstü, gece olunca piyano çalmayı severim. O piyanoyla ilk bestelerimi yaptım, şarkılar yazdım. Bunların bazılarını televizyonda çalma şansım oldu. O yaşlarda en büyük hayalim şarkıcı olmaktı.”
İvana Sert, pek yakında şarkıcılığa başlar da ‘pop ikonu’ olursa hiç şaşırmam valla!
İvana Sert’le ilgili son yazımı ‘Bizımlasın’ diye noktalamıştım, eksik yazmışım.
Doğrusu, “Bizımlasın İvana. Ne olur bizi modasız, kitapsız, şarkısız bırakma. Hava ve su kadar muhtacız sana İvana”  olmalı.

 

ÖNYARGININ ESiRi OLMAK

Göründüğü gibi midir her şey?
Hayır.
Bazen görüntü sizi yanıltır.
Yanlış yorumlarsınız gördüğünüzü.
İşin içine girince anlarsınız ilk bakışta oluşan önyargınızın ne denli yanlış olduğunu.
Bizzat kendim yaşadım bunu.
Hem de daha yeni.
Galatasaray’daki Yapı Kredi Yayınları’nın vitrininde baktım, camın birinde ‘Ayın yazarı’ olarak Metin And’ın adı var.
Yanındaki vitrindeyse ‘Ayın kitabı’ olarak Türkçe’ye çevrilen yabancı bir kitabın adı.
Metin And ‘Ayın yazarı’ysa, yan tarafta niye ‘Ayın kitabı’ olarak başka bir yazarın eseri var?
İlk bakışta insanda oluşan yargı şu:
Yaman bir çelişki bu.
İçeri girdim ve sordum yetkiliye niye böyle diye.
Görevlinin verdiği yanıt şuydu:
“Biz her ay bir yazarı ‘Ayın yazarı’ seçeriz ve o ay boyunca onun bütün kitaplarını indirimli satarız. Seçtiğimiz ‘Ayın kitabı’ndaysa indirim oranımız daha yüksek olur.”
Demem o ki siz siz olun önyargınızın esiri olmayın.

 

GÜNÜN SÖZÜ

Hayatıma format attım, beni üzen ne varsa geri dönüşüm kutusuna yolladım. Meydan okuyorum hayat sana. İstediğin kadar virüs yolla, çökertemeyeceksin beni bir daha…