25 KASIM 2019 PAZARTESİ  –  MİLLİYET  –  ALİCE

Kadına şiddet; sadece bizde değil, dünyanın birçok ülkesinin üstesinden gelemediği kronik sorunlardan biri… Yapılan onca kampanyalara rağmen azalmıyor, aksine artıyor, bu insanlık suçunu işleyenlerin sayısı…

Günde ortalama 1.2 kadının erkek şiddetiyle öldürüldüğü Türkiye’de futbol kulüplerinden sadece Fenerbahçe, bu konuyu gündemine alıp, “HeForShe” kampanyasını başlattı.

Cumartesi akşamı İtalya Serie A’da Milan-Napoli maçını izlerken dikkatimi çekti, geçen yıl olduğu gibi bu kez yine futbolcuların yüzünde kırmızı ruj şeridi vardı. Bir İtalyan firmasının “unrossoalaviolenza” (Şiddete kırmızı kart) etiketiyle başlatıp Juventus – Napoli maçında sahaya çıkan futbolcuların aile içi şiddete dikkat çekmek için yanaklarına kırmızı ruj sürmeleriyle başlayan kampanyaya bu kez Milan ve Juventuslu futbolcular destek oldu.

‘Kadına şiddete hayır’ için en isabetli adres
Algıda seçicilik adına müthiş etkili bu kampanyaya keşke bizim futbol takımlarımız da katılsa.

Çünkü “Kadına şiddet”in bir insanlık suçu olduğunun anlatılacağı en etkili alan futbol maçları… Tribünlerdeki gibi ekran başında maçları izleyenlerin çoğu erkek. Futbol takımlarının senede bir kez “Kadına şiddete hayır” pankartıyla sahaya çıkması, kadın cinayetlerine engel olamıyorsa, daha etkili kampanyalar yapmak, hepimize düşen toplumsal bir sorumluluk.

‘Kadına şiddete hayır’ için en isabetli adres

TOLGA ÇEVİK’E EŞOFMAN LİNCİ!

Her canlının bir gün ölümü tadacak olması kadar, mutlak bir gerçek daha var artık karşımızda. Her ünlü günün birinde Twitter Türkiye’de gündem olacak ve lince tabi tutulacak.

Bu kanıya nereden mi vardım?Şimdiye kadar gördüklerim ve okuduklarımdan.

Twitter kullanıcıları arasında, MOSSAD, KGB, M6 ve CIA ajanlarından daha başarılı istihbaratçılar var. Ünlülerin, izleyeni en az olan mecradaki söylemlerini takip edenler, kendilerince en küçük bir açık yakaladıklarında dünyanın en mutlu insanı oluyor. O ünlüyü Twitter’daki “İnfaz timi“nin önüne atıp, lime lime edilmelerinden acayip haz alıyorlar.

Bu kitle, “Yapmayın, etmeyin. O iş öyle değil. O insan öyle biri değil“ diyenleri de atıyor aynı “Cadı kazanı“nın içine… Buyurun size en son örnek. Tolga Çevik, konuk olduğu bir Youtube kanalında, şöyle dedi:

“2008 yılında Fırat’ın (Parlak) seyirciler arasından sahneye çıkardığı 19 yaşındaki genci, ben seni smokinle karşılıyorum, sen, 1885 Ses Tiyatrosu’na eşofmanla mı geliyorsun diyerek kibarca sahneden indirdim. Gerçekten çok sinirlendim.“

Twitter’daki “Ünlü linç ekibi”, bu açıklama üzerine Tolga Çevik’i topa tuttu. Tiyatroda çektiği televizyon programına klasik siyah renkli spor kıyafetiyle konuk olan Cem Yılmaz’lı fotoğrafını delil olarak gösterip Tolga Çevik’e, “19 yaşındaki eşofmanlı gence yaptığını niye kayın biraderine yapamadın?” diye soranlar bile oldu.

GÜNÜN SÖZÜ

“Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın.” (John Stuart Mill)