MİLLİYET TV – 25 EKİM 2014 CUMARTESİ – ALİCE
İki sezondur ATV’de yayınlanan “Karadayı” komedi mi?
Hayır…
Aksine ağır bir dram.
Böyle bir dizinin jeneriğinin komik ya da absürt olması düşünülebilir mi?
Asla…
Peki o zaman “Karadayı”nın giriş jeneriğindeki bu komedi ne?
Diyelim ki “Karadayı”nın giriş jeneriğini çizenler hayatlarında hiç smitwesson ve Ruger gibi şarjörü olmayan toplu tabanca görmedi, eline alıp atış yapmadı.
Onların yaptığı bu gafı iki sezondur ülkenin en yüksek reytingli işlerinden biri olan “Karadayı” fanatikleri de mi fark edemedi?
İtiraf ediyorum; bakar körlerden biri de benim. “Karadayı”yı “kriminal dedektif” gözüyle takip eden okurumuz Nevzat Doğan’ın acı gerçeği ortaya çıkaran e-postası olmasaydı benim de sürecekti körlüğüm.
“Karadayı”yı izleyenler bilir, takip etmemiş olanlar için anlatayım.
Dizinin girişinde grafik animasyonu var. Dizinin başrol oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu’nun beyaz gömlekli, siyah yelek ve pantalonlu çizgi karakteri ay ışığı altında yürüyor. Önce apartmanlar görünüyor, sonra kuşlar. Ardından adaletin eli, yargıçlar, demir parmaklıklar ardında bir adam. Tesbih çeken bir kabadayı, kumar oynayanlar. Karşısına çıkan herkesi bir yumruk veya tokatla yere seren ağır abi! Sonra sahibi görünmeyen bir el, toplu tabancanın tetiğine basıyor. Namludan önce barutun ateşi, sonra mermi çıkıyor.
Dikkat ettiyseniz “namludan önce barutun ateşi, sonra mermi çıkıyor” diye yazdım. Mermi çekirdeği ya da kurşun diye yazmam gerekirdi.
Ama maalesef namludan çıkan şey merminin çekirdeği, kurşunu değil merminin kendisi.
İki türlü mermin hazineleri vardır tabancaların.
Şarjörlü ya da toplu.
Şarjörlü tabancalarda namludan kurşun çıkarken, haznesinden de boş kovan fırlar.
“Karadayı”nın animasyonunda kullanılan toplu tabancalarda ise namludan çekirdek çıkarken içi boşalan kovan bir yere fırlamaz. Hazinede durur.
“Karadayı”nın giriş jeneriğini çizenler, henüz silah sanayinin icat edemediğini yaptı.
Toplu tabancanın namlusundan merminin çekirdeğini değil, mermiyi kurşun gibi fırlatmayı başardı!
YARKADAŞ’TAN ÜÇ KİŞİYE AĞIR SUÇLAMA
Halk TV‘de Ayşenur Arslan‘ın programında Barış Yarkadaş’tan dinledim bunları:
“Abdulkadir Selvi, CNN Türk‘e iktidar tarafından yerleştirilen bir adamdır. Ferhat Boratav’a bu talimatı veren de Rasim Ozan’dır.”
Canlı yayında iki cümleyle üç kişi ve bir kurum anında zan altında.
“Medya Mahallesi”ni hazırlayıp sunan Arslan’ın hemen araya girip, “Barış dur bir dakika! Çünkü cevap hakkı doğuran bir suçlamada bulundun şu anda” demesini bekledim.
Arslan yaptı bunu, ama şöyle:
“Ferhat Boratav’a cevap hakkı doğdu” dedi sadece.
CNN Türk’ten eski mesai arkadaşı Boratav için bu hassasiyeti gösteren Arslan’ın aynı şeyi CNN Türk, Abdulkadir Selvi ve Rasim Ozan Kütahyalı için de sergilemesi gerekirdi.
Yapmadı…
Arslan’ın Yarkadaş’ın iddiasına inanıp inanmadığını bilmiyorum, ama böyle davranmasının sebebini tahmin ediyorum.
Son yıllarda öylesine kamplaştı ki toplum; Arslan ve onunla aynı cephede yer alanlara göre Selvi’yle Kütahyalı gibilerin canı cehenneme! Onların da karşı taraf için aynı şeyi düşündükleri kanaatindeyim.
SERÜVENİ BİLE SİT-COM’LUK
Star TV’de “final” yapıp biten dizi, FOX’ta yeniden başladı, hem de haftada iki gece… Bakmayın siz dizinin adının “1 Erkek 1 Kadın 1 Çocuk” olmasına… “Zeynep” (Demet Evgar) ve “Ozan” (Emre Karayel) çifti, bir bebek bekliyordu, ama ikiz var yolda. Senaristler için tek çocuğa oranla ikiz bebek daha verimli ne de olsa!