MİLLİYET – 5 ARALIK 2014 CUMA – ALİCE
“Kayahan’ın En İyileri 1” adlı iki CD’lik albümde Kayahan’ın bestelerinden 20’sini okudu müzik dünyasının yıldızları… DMC’den çıkan albümdeki şarkıları defalarca dinleyip, hissettiklerimi not aldım. İşte Kayahan’ın hit’lerini yorumlayan şarkıcıların bende bıraktıkları izler:
Tarkan – Yemin Ettim: Düzenlemeler güzel, yorum süper. Eee boşuna “Megastar”
demiyoruz ona.
İpek Acar – Mor Menekşe: Güzel.
Sezen Aksu – Odalarda Işıksızım: Tek kelimeyle süper. Bence albümün
en iyisi.
Sıla – Canım Sıkılıyor Canım: Sıla, yeni neslin en güçlü yorumcusu olduğunu bir kez daha gösterdi.
Candan Erçetin – Büyük Aşkım: Balkan çingene şarkısı gibi oldu Kayahan’ın bestesi.
Gülşen – Emrin Olur: Düzenlemeler şahane.
Ozan Çolakoğlu resmen uçurdu şarkıyı…
Ajda Pekkan – Gönül Sayfam: Gırtlak nağmeleri ve ses oyunlarıyla Süperstar yine gösterdi farkını…
Funda Arar – Ve Melankoli: Funda Arar’ın sesine, yorumculuğuna diyeceğim yok, ama bu şarkıyı Ajda Pekkan okusaydı, eminim ortaya daha iyi bir iş çıkardı.
Mine Koşan – Allah’ım Neydi Günahım: Kayahan ve İbrahim Tatlıses’ten sonra bu yorum bana aynı tadı vermedi.
Öykü/Berk – Beni Anlamadım Ya: Kayahan’ın bestesi yıllar sonra ilk kez bir araya gelen kardeşlerin yorumuyla Flamenko’ya döndü.
Mustafa Ceceli – Sarı Saçlarından Sen Suçlusun: Aranje de yorum da başarılı.
Aşkın Nur Yengi – Atın Beni Denizlere: Kayahan’ın en sevdiğim şarkılarından biridir, ama Yengi’nin bu yorumu sarmadı beni.
Suat Suna – Yoksun Sen: Sanki Eurovision şarkısı!
Yonca Lodi – Gözlerinin Hapsindeyim: Güzel.
Demet Sağıroğlu – Nar Tanem: Fena değil.
Gülben Ergen – Devamı Var: Başarılı bir Taşkın Sabah – Gülben Ergen çalışması. Sabah, solistinin sesine göre şahane bir altyapı hazırladı, Gülben’e de güle oynaya şarkıyı okumak kaldı.
Nilüfer – Bir Garip Serçe: Allah vergisi bir ses, süper bir yorum; daha ne diyeyim?
Lale Memedova – Kar Taneleri: Albümün tek ithal (Azerbaycan) ve en duru sesi…
Emre Aydın – Her Şeyden Çok: Güzel
Mehmet Erdem- İlk Değil: Bildiğimiz Mehmet Erdem gibi okudu ve başarılı bir iş oldu.
‘DOĞUŞTAN SENARİST’ ÇOK AMA DEĞERLENDİREN YOK!
Şimdilerde dizi sektörünün en büyük sorunlarından biri izleyiciyi cezbedecek özgün senaryo kıtlığı…
Senarist çok ama cazip senaryo yok.
Oysa, Hollywood’dan daha çok senaristlik ve yaratıcılık yazarlık kursları düzenleniyor Türkiye’de.
Buna rağmen bu sıkıntı niye?
Her sezon ortalama 6 bin civarında insana işveren bir sektörün kaderini senaristlerin hayal dünyasına teslim ederseniz olacağı bu.
Senaristler hayal dünyasından çıkıp şöyle bir göz atsalar Türkiye’ye, yazacak ne çok konu olduğunu görecekler.
İşte son örnek:
Adana’da kapısında parti il başkanlığı yazan ama aslında kumarhane olan yere bilmem kaçıncı kez baskın yaptı polis.
Polis, “Dakikalarca demir kapıyı çaldık, niye açmadınız?” diye sorunca tombala oynarken yakalanan 95 kişinin beyan ettiği mazerete bakar mısınız?
“Anayasa Mahkemesi, yüzde 10 olan seçim barajını kaldırırsa ne yaparızı tartışıyorduk, o yüzden duymadık.”
Adamlar, “Doğuştan senarist”!
Hiçbir senaryo, gerçekten daha ilginç değildir!
Ülkemin her yanı ilginç gerçekler ve doğuştan senaristlerle dolu ama kıymetlerini bilen ve değerlendiren yok!
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir adam gördüklerine, kadın ise duyduklarına âşık olur.” (Woodrow Wyatt)