MİLLİYET – 6 MART 2015 CUMA  –  ALİCE

Sabah işe gelirken Show Radyo’da Nihat Sırdar’ın dinleyicileriyle yaptığı anket ilgimi çekti. Sırdar’ın takipçilerine yönelttiği soru şuydu:
“Gerçekten Meclis’te olmalı, vekillik yapmalı dediğiniz kim var? Kim, neden #VekilOlmalı sizce? 
Nihat Sırdar’a gelen yanıtları önce radyodan dinledim, sonra Twitter’dan kontrol ettim. İşte Sırdar takipçilerinin TBMM’de vekil olarak görmek istedikleri:
Atilla TaşYılmaz Büyükerşen, Ümit Kocasakal, Metin FeyzioğluEnver Aysever,Vedat Milor (Hem yiyor, hem çalışıyor), Onur Ünlü, Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Ahmet Hakan Coşkun, Gülse Birsel, Şengül Hablemitoğlu, Acun Ilıcalı, YavuzBingölŞafak Sezer, Nihat Doğan, Hülya Avşar, Emine CanseverOsman Pamukoğlu, Faruk Nesimi Gözübüyük, Ali Adıgüzel, Nevra Ölçer, Kemal Akça, Adem Öztürk, Murat Kazanasmaz, İlker Başbuğ, Ruhat Mengi, Ali Koç, Kadir İnanırTuğçe KazazAziz Yıldırım, Niran Ünsal, Demba Ba, Bülent Ersoy, SlavenBiliç, Nihat Genç, Tuncay Özkan, Abdüllatif Şener, Kemal Anadol, Şener Şen, Müjdat Gezen, Osman Altuğ, İrfan Değirmenci, Fatih Portakal, İsmail Küçükkaya, Ankaralı Turgut, Nasuh Mahruki, Eren Erdem, Erdal BeşikçioğluErol KöseJet Fadıl, Ajdar ve Sneijder.
Bu satırları kaleme aldığım an itibarıyla yüzlerce Twitter kullanıcısının zikrettiği isim sayısı 53’tü.
Vekil olması istenenlerden kimisinin ismini bir kişi yazdı, kimi onlarca insanın ortak adayıydı.
Listeye bakınca insanların gerçekten “vekil” olmasını istedikleri de var aralarında, sırf dalga geçmek için yazılanlar da…
Sosyal medyayı aktif kullananların kendilerini “vekil” olarak temsil etmek istedikleri kişilerin ortak noktası, hepsi medyatik…
Kimi muhalif, kimi iktidar yanlısı…
Medyatik olmalarının dışında bir başka ortak noktaları da hepsinin görüşlerini çekinmeden dile getiren ve söylediklerinin arkasında duran insanlar olması…
Siyasi partiler bu isimlerden hangilerini aday gösterir şimdiden kestirmek zor.
Ancak bu listeye bakınca şunu söylemek mümkün:
İnsanların “vekil adayı” denince akla gelen ilk isim olabilmenin yolu popüler olmaktan geçiyor.

KUTUPLAŞMANIN GELDİĞİ NOKTA!

12 Eylül cuntasının, “Bir sağdan, bir soldan asın” talimatıyla idam edilenlerden biri olan ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatı film olacak.
“Veda Mektubu Ankara Yazı” filminde anne Pehlivanoğlu’nu Hülya Avşar’ın oynayacak olması ülkücüleri ayaklandırdı.
Bunun Pehlivanoğlu’nun aziz hatırasına saygısızlık olacağını söyleyen MHP Genel Sekreteri İsmail Büyükataman, “Kendi çocuğuna anne olmaktan uzak bir tipi şehidimizin annesi rolünde oynatma hadsizliğine müsaade etmeyiz. O seti başlarına yıkarız” dedi. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, “Şeref ve namus mevhumundan bihaber” gördüğü Avşar’a ülkücü Pehlivanoğlu’nun annesini değil, kendisine yakışacak vatan hainliği rolünün uygun olduğunu açıkladı.
Hülya Avşar’dan da aynı tonda yanıt geldi:
“Haddinizi bilin. Hele ki anneliğime laf söylerseniz, tek başıma bir kadın olarak sizinle baş ederim. Bekliyorum sete, hem de sizin gibi parti gücünü arkama almadan. Sana ne lan? Gel, setteyim, bekliyorum.” Ortada henüz çekilmiş bir film yok ama “Veda Mektubu Ankara Yazı”ndaki bir rolü canlandıracak oyuncu üzerine başlayan atışma, serisi yapılabilecek bir gerilim aksiyon filmi gibi…
Toplumdaki kutuplaşmanın geldiği noktaya bakar mısınız?
Ülkücüler Avşar’ın, Pehlivanoğlu’nun annesini oynamasına karşı çıkabilir, kampanya düzenleyebilir, hatta gösteri bile yapabilir.
Bu tür demokratik yollar varken “Seti başlarına yıkarız” demek, Avşar’ın şeref ve namusunu dile dolamak, oyuncuların gerçek kimlikleriyle dizi ve filmlerde üstlendikleri karakterleri mukayese etmek doğru değil.
Yeri gelmişken Avşar’ın eleştirilere yanıt verirken hızını alamayıp “Sana ne lan?” demesi de…

GÜNÜN SÖZÜ

“Kadınlar kendilerine neler verildiğine değil, onlar için nelerden vazgeçildiğine bakar.” (Oscar Wilde)