KÜÇÜK GELİNLERİN BİTMEYEN DRAMI

“İdealist öğretmen ‘Melek’, parlak öğrencisi ‘Zehra’nın okula niye gelmediğini merak eder ve aldığı haberle beyninden vurulmuşa döner.
Ailesi, öğretmen olma ve okuduğu kitaplardaki gibi hikâyeler yazma hayalleri kuran parlak öğrencisi ‘Zehra’yı, kan dökülmemesi için abisinin bir aşiretten kaçırdığı ‘Berfin’e karşı berdel vereceği için okuldan almıştır.
‘Melek’, çocuk sayılacak yaştaki parlak öğrencisinin okuldan alınıp, zorla gelin edilmesini engellemek için elinden geleni yapmaya karar verir. Bu çetin savaşta ‘Azad’ adlı gözüpek genç,ailesini karşısına alma pahasına öğretmenin en büyük yardımcısı olur.”
Yakında Samanyolu TV’de başlayacak ‘Küçük Gelin’in konusunu anlatan bu satırlar, çok mu tanıdık geldi size?
‘Küçük Gelin’deki karakterleri tanımıyoruz, ama konu o kadar bildik ki!
‘Barış süreci’nde ‘Akil insanlar’ın bile gündeme taşıdığı, maalesef yıllardır bazen töre, bazen de ekonomik zorluklar ya da cehalet yüzünden Türkiye’nin bir türlü çözemediği küçük kızların zorla evlendirilme sorununu STV ekranına taşıyacak dizide küçük gelin ‘Zehra’yı Çağla Şimşek oynayacak. İdealist öğretmeni Gözde Mukavemet’in canlandıracağı dizide Orhan Şimşek ve Burcu Yüce önemli roller üstlenecek. 
Yapımcılığını Aytekin Mert’in, yönetmenliğini Ozan Uzunoğlu’nun üstlendiği dizinin projekoordinatörü Murat Keskin, dizinin senaristi ise ‘İki Dünya Arasında’nın yazarı Erkan Çıplak.

NASIL YANİ?

‘Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen Ergenekon Davası kararlarının Hülya Avşar’ı da etkilediğine dair bir haber vardı dün HT Magazin’de.
Ergenekon Davası’nın kararlarıyla Hülya Avşar’ın çıkaracağı albümün arasında nasıl bir bağ var ki diye merakla okudum ‘Avşar’dan hassas erteleme’ başlıklı şu haberi:
“Ergenekon Davası kararları toplumun her kesiminde tartışılırken Avşar, önümüzdeki günlerde çıkarmayı planladığı albümünü erteleme kararı aldı. Ünlü sanatçı, konuyla ilgili olarak, ‘İçerisinde bulunduğumuz durumun hassasiyetinden dolayı albümümü eylül ayına erteledim. Herkesin mutlu olması dileğiyle’ diye açıklama yaptı.”
Nasıl yani?
Hülya Avşar’ın, “Herkesin mutlu olması dileğiyle” albümünün çıkışını ertelemesinden anlamamız  gereken şu mu?
Ergenekon Davası’ndan çıkan cezalar zaten yeteri kadar bozdu milletin moralini.
Hülya Avşar da bu acının üzerine tuz biber ekip, milletin moralini daha da bozmamak için mi albümünün çıkışını bir ay erteledi?

DÖRT KİLOLUK BONUS KAFA

Dünyada televizyondan en çok para kazanan kadın olan Oprah Winfrey, sahibi olduğu ‘O The Oprah Magazin’in kapak çekimi için bonus kafa oldu.
O dergisinin eylül sayısı için modellik yapan Oprah’a 4 kiloluk postişle öyle bir saç yaptılar ki, ünlü televizyoncu, “Çok havalı oldu. Keşke benim de böyle bir saçım olsaydı? Oysa çok daha kısa ve az saçım var” demekten kendini alamadı.
Saç stilisti Andre Walker’in kapak çekimi için haziran ayı başında New York’tan sipariş ettiği peruğu takınca, başına ciddi bir ağırlık çöktüğüne dikkat çeken 59 yaşındaki televizyoncu, “Görüntü harika,   ama taşıması ve kullanması zor   bir saç bu” diye konuştu. 

+1 TV’NİN YENİ ROTASI

Uğur Dündar, Özlem Gürses, Banu Güven, Haluk Şahin ile Ece Temelkuran gibi ünlü ekran yüzlerinin yanı sıra Tuncay Mollaveisoğlu ve Mustafa Hoş gibi habercilerin ayrıldığı veya işten çıkarıldığı +1 TV’de yeni bir ekip göreve başladı. Genel yayın yönetmenliğine Sedat Bakıcı, haber koordinatörlüğüne Yavuz Karakoç, haber müdürlüğü görevlerine de Alev Gürsoy Cimin, Turgut Erat ve Erkan Avcılar getirildi.
+1 TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Sedat Bakıcı, Medyatava’ya, “Bundan sonra kanalda herkese eşit mesafede duran bir yayıncılık yapılacak. Türkiye’de birçok kanalda eğer AKP’li ise AKP’li konuklar tercih ediliyor, CHP’li ise CHP’li insanlar çıkarılıyor. Biz böyle bir yayıncılık anlayışını kabul etmiyoruz. Eğer bir habercilik yapılıyorsa aynı anda AKP’li, BDP’li, CHP’li vs gibi konuklarımız olacak. Çünkü biz haberciyiz ve habercilik yapıyoruz” dedi.
Bakıcı, Medyaradar’a ise şunları söyledi:
“Ergenekon Davası’nı yakından takip eden +1 TV, 5 Ağustos Pazartesi günü, haber kanalları arasında en çok izlenenler arasında yer aldı. Birçok televizyonun sadece belirli bir kesimle ilgili haberlere yer verdiği bugünlerde, tüm partilere eşit mesafede yayıncılık yapan +1 TV, çok sesliliğe verdiği özenle öne çıkacak.”
Bakıcı aslında ülkemizde haber televizyonculuğunun geldiği noktayı çok iyi özetledi.
Ya ‘Yandaş’ olacaksın ya da ‘Candaş’!
“Ortası yok mu bunun?” diye soranlara yanıtım şudur:
Var da, reytingi yok ‘Gardaş’!
Ayrıca ne İsa’ya yaranabilirsin günün sonunda ne de Musa’ya…

ENGELSİZ KONSER

40 yıl düşünsem, günün birinde bir şarkıcının ya da müzik grubunun böyle bir şeyi yapacağı aklıma gelmezdi.
Sizin aklınıza gelir miydi günün birinde sahnede söylenen şarkıların, podyumda bu amaçla görevlendirilen işaret dili uzmanı tarafından konsere gelen işitme engellilere de aktarılabileceği?
İşi bir adım daha ileri götürüp şöyle sorayım soruyu:
İşitme engellilerin, bu sayede solistin söylediklerine nüfuz edip, işaret dili uzmanının ritmine uyup dans edebilecekleri ve konserlerin tadını çıkarabileceklerini hayal ettiniz mi hiç?
Almanya’nın eski ve ünlü müzik gruplarından Keimzeit, bunun önce hayalini kurdu sonra da 33 yaşındaki Laura Schwengber adlı işaret dili uzmanını sahneye çıkarıp, bir ilke imza attı. Helal olsun Keimzeit’in üyelerine…
Keimzeit, eski bir müzik grubu, ama beyinleri genç ve yenilikçi demek ki!