MİLLİYET CADDE – 20 Kasım 2012 Salı  ALİCE

Güneydoğu temalı film yapmak istediğini  ve 8-10 milyon dolar bütçe ayırdığını söyleyen Nihat Özdemir, sinema dünyasında birçok insanın aporta geçmesini sağladı. Yapacağı iş için bir filmden 5-10 TL alanlar bile, söz konusu Özdemir’in filmi olunca 50 TL talep edecektir.

Arkadaşımız Songül Hatırasu’nun işadamı Nihat Özdemir’le yaptığı söyleşiyi okur okumaz, aklıma gelen ilk şey şu oldu:
İşte şimdi yandı, başına bela açtı.
Niye mi?
Çünkü Özdemir, Güneydoğu’ya ilişkin bir film projesi olduğunu açıklayıp, şunları söyledi:
“Holdingimizin proje ve finansman işlerinden sorumlu kızım Ebru, sinemayla çok ilgili. Yurt dışı dahil hiçbir festivali kaçırmıyor. Bir sinema filmi yapmak istiyoruz. Bunun için 8-10 milyon dolar civarında bir bütçe ayırdık.
İz bırakacak, Türkiye’ye katkı sağlayacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Güneydoğu temalı olsun istiyorum bu film. Güneydoğu’daki insanların yaşadıkları, içinden gelenleri bulacağı, insani mesajlar veren bir film olsun. Ben sorunun ekonomik kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Bölgeye en çok yatırım yapan işadamıyım. Her gün üzülerek uyanıyorum. Bu filmi, kollektif üzüntümüzün, artık yeter demenin alt metni olarak, sadece Güneydoğu’yla değil bütün Türkiye’yle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin terör dışında hiçbir sorunu yok.”
“Özdemir’in söylediklerinde kötü bir şey yok ki, niye başına bela almış olsun?” dediğinizi duyar gibiyim.
Sorun sözlerde değil zaten, yapacağı işte.
Nihat Özdemir’in yurt dışı dahil hiçbir festivali kaçırmıyor dediği kızı Ebru, sinema dünyasını ne kadar tanıyor bilmiyorum.
Ama şunu biliyorum.
Türk sinemasının yıllık prodüksiyon harcaması 50 milyon dolar.
Özdemir’in açıkladığı rakam, tek başına bu bütçenin yüzde 20’si.
Şimdiden sinema dünyasından birçok insan aporta geçmiştir.
Yapacağı iş için bir filmden 5-10 TL alanlar bile, söz konusu Özdemir’in filmi olunca 50 TL talep edecektir.
Göreceksiniz sırf bu nedenle filmin bütçesi planlananın çok üzerine çıkacaktır.
Filmin bütçesi yüksek, Özdemir’de para çok çünkü.
İkincisi de bıçak sırtı bir     meseledir bu.
Güneydoğu’da yaşayanların gönlünü almak için edeceğiniz bir laf, Türkiye’nin ezici çoğunluğunun yüreğini acıtabilir.
Ya da Türklerin hoşuna gideceğini düşündüğünüz bir diyalog, Kürtleri hepten küstürebilir.
Ortam buna çok müsait çünkü.
O yüzden demem o ki, proje aşamasında iyi niyetle yapılan her hesabın, gişede şaşması mümkün.

ALMANLAR, ABD’LiLERiN iLiŞKi METROSUNU ÇIKARDI

Almanya’daki son günümüzde Frankfurter Allgemeine gazetesinde gördüğüm manşet, beni yıllar öncesine götürdü.
2000’li yıllarda çok ses getiren bir çalışmaya imza atmıştım.
Şov dünyasındaki ‘seviyeli ilişkiler’in insanları birbirleriyle ne denli akraba yaptığını gözler önüne seren bir çalışmaydı bu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin metro inşaatı kadar uzun sürmese de aslında hayli zaman almıştı ‘Aşk Metrosu’nu çıkarmam.
Aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ daha sanal alemde paylaşılan bir çalışmadır hangi ünlünün kimlerle ‘seviyeli ilişki’ kurduğunu gösteren ‘aşk metrosu’.
Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung ise Amerikalıların ilginç ilişkiler ağını gözler önüne seren bir harita çıkardı ve manşet yaptı.
Haritanın baş kahramanı da evlilik dışı ilişki yaşadığı gerekçesiyle CIA Başkanlığı’ndan istifa eden ABD ordularının eski Afganistan komutanı David Howell Petraeus.
Gazetenin manşetten verdiği içeride de tam sayfa kullandığı haritada kimler yok ki!
‘Yeşil hat’ta şu isimler var:
David Petraeus, Barack Obama, Julian Assange, Paula Broadwell, Diese Guttenbergs, Johannes Ponader, Antonia Rados, Natalie Khawam, Monica Lewinsky, Erwin Rommel, Agent Shirtless, Jill Kelley.
‘Kırmızı hat’ın istasyonları şunlar:
David Petraeus, Paula Broadwell, John Allen, Erwin Rommel, Kelly Fox, Natalie Khawam, Jill Kelley.
‘Mavi hat’ta Barack Obama, Julian Assange, Johannes Ponader, Tiges Woods, “Turuncu hat”ta Sigmar Gabriel ile Agent Shirtless,
‘Siyah hat’taysa Antonia Rados ve Erwin Rommel var.
İki sayfanın da fotoğraflarına bakınca çarpıcı bir gerçek çıkıyor karşımıza.
Gazete yönetimi, ‘İlişkiler ağının haritası her şeyi anlatıyor nasılsa’ diye ayrı bir haber yapmaya gerek görmedi. Birer spotla geçiştirdi ‘Coni’lerin ilişkiler ağını.

GÜNÜN SÖZÜ
Sanma ki her kalıbın içindeki insandır. İnsanı farklı kılan, merhamettir, vicdandır.