MİLLİYET CADDE  –  11 Ekim 2012 Perşembe ALİCE

‘Kartallar Yüksek Uçar’da da ‘Asmalı Konak’ta da ‘hanımağa’ydı Selda Alkor. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde iki yıldır ecel terleri döktürüyor görevlilere.

Selda Alkor, zaten ‘hanımağa’ gibi bir kadındı da, o yüzden mi vakt-i zamanında TRT’de yayınlanan ‘Kartallar Yüksek Uçar’ dizisindeki ‘Hanımağa’ rolü ona gitti bilmiyorum…
‘Asmalı Konak’ın oyuncu kadrosunu yapanlar, ‘Kartallar Yüksek Uçar’ın ‘Hanımağa’sını izledikten sonra, ‘Bu rolü ondan başkası oynayamaz’ diye mi ‘Sümbül Karadağ’ rolünü Selda Alkor’a verdiler, o konuda da bir bilgim yok. Ama şunu biliyorum.
Selda Alkor, ‘Altın Portakal’da film galalarının yapıldığı AKM’nin protokol görevlilerine iki yıldır ecel terleri döktürüyor.
Malum geçen yıl salonda yer kalmayınca Alkor, görevlilerin itirazına rağmen jüriye ayrılan sıraya oturunca, bazı meslektaşlarımız bunu, ‘Jüri Başkanı Müjde Ar, Selda Alkor’u istemedi. Portakal’da skandal’ diye haber yapmıştı. Artık bu doğuştan mı, yoksa oynadığı rollerin etkisinden mi bilmiyorum ama iki yıldır ‘Altın Portakal’da gördüklerimden sonra gönül rahatlığıyla söylemek isterim ki Selda Alkor, tam bir hanımağa… Her galada gerçek bir hanımağa edasıyla giriyor salona…
Zaten salon boşken içeri girip, istediği yere oturmak gibi bir alışkanlığı yok. Salon dolmadan girmiyor içeri… Salona girmesiyle, alkış tufanının kopması bir oluyor. ‘Hanımağa’ da kayıtsız kalmıyor bu ilgiye… Büyük bir keyifle selamlıyor hayranlarını…
Oturacağı yer de belli, çünkü rahatsız olan sağ ayağını uzatacağı başka yer yok… Jüri üyelerinin önündeki koltuklardan bir sıra kaldırılıp, sehpalar kondu önlerine… Her sehpanın üstünde de birer dosya ve su… Selda Alkor, görevlilerden jüri üyeleri gibi bir sehpa istedi, rahatsız olan ayağını uzatmak için. AKM görevlileri bunun mümkün olamayacağını söyleyince, o da buldu çaresini. Artık jüri üyelerinin yanı başı ‘Hanımağa’nın yeri… Jüri üyeleri gelmeden, oturuyor yerine, uzatıyor ayağını, bekliyor filmin başlamasını.


‘Uçurtmayı Vurmasınlar’

DÜNÜN ÇOCUK YILDIZI ARTIK GENÇ BİR OYUNCU
49. Altın Portakal’da sona yaklaştık. Yarın akşam bitecek festival. Şimdiye kadar sadece üç film seyredebildim, festivalde yarışanlardan. Ersin Kara’nın ‘Hile Yolu’, Ahmet Sönmez’in ‘Elveda Katya’sı ve Adnan Özgür’ün ‘Toprağın Çocukları’ izlediğim filmler. Düşüncelerimi bilahareyazacağım. Bugün sıra ‘Hile Yolu’nda…
Şerif Sezer ve Şerif Gören’le birlikte jürinin arkasına oturup, başladık filmi izlemeye. Ön jenerik akmaya başlayınca Şerif Gören sordu, “Biliyor musun Ozan Bilen kim?” diye. Ne yalan söyleyeyim, çalışmadığım yerden çıktığı için soru bilemediğimi anlayınca Şerif Gören, “‘Uçurtmayı Vurmasınlar’ filmindeki küçük çocuk o” dedi. Ozan Bilen, ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’da oynadığında   5 yaşındaydı, artık 28’inde… Hapishanede büyüyen o çocuk, şimdi kirli sakallı bir ‘Reis’ olarak ‘Hile Yolu’nun başrol oyuncusu. Dünün çocuk yıldızı, bugünün başarılı genç bir oyuncusu. İnternette baktım Bilen, aradan geçen yıllarda oyunculuk eğitimi aldı ve ‘Menekşe Koyu’, ‘Deniz Bekliyordu’, ‘Sır Çocukları’, ‘Kader’, ‘Girdap’, ‘Kars Öyküleri’, ‘Labirent’le ‘Şimdiki Zaman’ adlı projelerde oynadı. Hrank Dink’in öldürüldüğü güne başka bir açıdan bakan ve ‘derin devlet’in kullandığı gençlerin dünyalarını yansıtan ‘Hile Yolu’nda izlediğim Ozan Bilen, önü açık bir oyuncu…

YALNIZLIĞINA ORTAK ARAYAN KÖFTECİ!
Gazetelerin Akdeniz eklerinin birinde gördüm bu ilanı. ‘Ortak Arayanlar’ bölümündeki ilanın metnine bakar mısınız?
“Antalya merkezdeki kebap salonlarına yalnızlıktan ortak aranıyor.” İlanı okur okumaz aklınıza gelen ilk şey ne oldu?
a. Dükkanlarda işler çok yoğun, yetişemiyorum, o yüzden kazancımı paylaşacak biri   arıyorum.
b. Sinek avlıyor dükkanları. Müşterisizlikten canı sıkılmış adamın, o yüzden kendini bu yalnızlıktan kurtaracak bir ortak arıyor.
Adamın niyeti a’daki gibi olabilir ama benim bu ilanı okur okumaz aklıma gelen b şıkkı…

GÜNÜN SÖZÜ
İyi insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır. (Konfüçyus)