21 TEMMUZ 2019 PAZAR – MİLLİYET CADDE – ALİCE
Reynmen’in ‘Ela’ şarkısının klibiyle YouTube’da rekor kırıp kırmadığına dair başlayan tartışmaya dair son yazımın başlığı şuydu: “Söz düellosunda seviye iyice düştü.”
Ben o satırları yazdığımda şarkıcının YouTube rekoruna inanmayanlara küfür ettiği video yayınlanmamıştı. YouTube’da Reynmen adını kullanan YouTuber Yusuf Aktaş, Instagram’ında yayınladığı videoda şunu yaptı:
Reynmen, takipçisinin, “Şarkıların bayağı milyon izlendi. Ünlülerin iyi ve kötü tepkilerine ne demek istiyorsun?” sorusuna karşılık, “Hepsine çok teşekkür ederim. Yorumları benim için çok değerli iyi veya kötü, ama bazı or…” dedikten sonra bitirdiği videoyu yayınlayarak ayıp etti. Şarkıcı, eleştirilere küfür yerine, belgeyle
yanıt vermeliydi.
Nasıl mı?
YouTube’un iş ortaklarından WediaCorp’un sahibi Funda Şen, ‘Magazin Noteri’nin canlı yayınında dile getirdi, Reynmen’in yapması gerekeni: “YouTube, ürettiği içeriği paylaşmak için hesap açan her abonesine izlenmelere dair raporlama yapar. Arka planındaki izlemelerin hangi ülkelerden olduğu, yaş grupları ve cinsiyetleri gibi bir dizi veriyi görür kanalı açan…”
YouTube’daki yüksek izlenme oranları her dönem tartışıldı. Dün İrem Derici ve Aleyna Tilki konuşuluyordu, bugün Reynmen’in izlenmelerinin gerçek mi, sahte mi olduğu gündem konusu. Reynmen, bu tartışmayı bitirmek ve kendisini eleştirenleri susturmak istiyorsa ‘Ela’ videosunun YouTube’un arka planındaki verileri açıklamalı.
Reynmen, yapar mı bunu?
Rekor getiren tıklanmaların ezici çoğunluğu Türkiye’dense yapar. Şayet izlenme trafiğinin çoğu sahte tıklanmaları en ucuza satan Hindistan ve Rusya gibi ülkelerdense yapmaz, yapamaz.
ÜÇ YANIMIZ DENİZ, YÜZME BİLMİYORUZ
Ülkemizin üç tarafı deniz, dört tarafı düşmanla çevriliyse, bunlara karşı yapılacaklar belli.
Düşmanlardan kurtulmanın iki yolu var: Komşuluk ilişkilerini dostane hale getirmek ya da düşmandan güçlü olmak.
Gelelim ülkemizin üç tarafının deniz olmasına. Millet olarak yeterince yararlanıyor muyuz denizlerden?
Maalesef hayır.
Bugün 31’incisi gerçekleşen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’yla ilgili bir basın toplantısına katıldım hafta içinde.
Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun Kim, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Uğur Erdener ile TMOK Başkan Yardımcısı ve Boğaziçi Organizasyon Komitesi Başkanı Nihat Usta’nın 1989 yılında “Herkes için spor” temasıyla başlatılan yarışmaya dair bilgiler verdiği toplantıda, buyurun size çarpıcı bir veri:
“Nüfusumuzun yüzde 70’i kıyı şeridinde yaşıyor, ama 100 kişiden sadece yüzde 6’sı yüzme biliyor. Türkiye’de kayıtlı 1.5 milyon yüzücü var. Hiç suya girmeyenlerin sayısı 18 milyona yakın. 55 milyondan fazla insan yüzme bilmiyor. 23 milyon kişiyse kıyılarda ve sığ sularda yüzebiliyor. Olimpiyatlarda yüzme dalında hiç derecemiz yok.”
Ülkemizde her yıl kaç kişinin boğulduğunu öğrenmek için internette yaptığım araştırmada bulduğum en sağlıklı kaynak, Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Turgut oldu. 14 yıldır adli boğulma olaylarının istatistiğini tutan Turgut’un 2018’de açıkladığına göre, 900 ile bin 200 arasında değişiyor suda can verenlerin sayısı. Üstelik üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de daha çok iç ve tatlı sularda
yaşanıyor boğulma olayları…
GÜNÜN SÖZÜ
“Bir gün oğlum olursa ona öğreteceğim ilk şey, gönül almak için çabalamanın erkekliğinden hiçbir şey götürmeyeceği olacak.” (Frida Kahlo)