MİLLİYET TELEVİZYON – 6 NİSAN 2013 CUMARTESİ – ALİCE
Alice’yi takip edenler hatırlayacaktır, bir ay önce bütün şifreli yayınları çözdüğü iddiasıyla televizyonlarda reklamları yapılan uydu alıcılarına ilişkin bir yazı yazmıştım.
İlk günkü kadar yoğun olmasa da bu konudaki şikayetler gelmeye devam ediyor bana…
“Bütün şifreleri çözen TRT Bandrollü uydu alıcısı” reklamlarıyla tüketicilerin nasıl kandırıldığını, Uydu Elektronik İletişim İş İnsanları Derneği TUYAD’ın şu açıklamasıyla bir kez daha sunuyorum kamuoyunun dikkatine:
“Uydu alıcı cihaz satışında son günlerde tüketiciyi yanıltıcı reklam kampanyalarıyla satışlar yapılmaktadır. Birçok TV ve radyo kanalında pazarlama programlarında normal bir uydu alıcısı (Receiver) olduğundan daha farklı tanıtımı ve satışı yapılmaktadır.”
Sadece tasarımı değişik!
“Sadece tasarımı değişik olan ve standart kutu tipinden teknik özellik olarak hiçbir farkı bulunmayan TV arkası (Skart tip ya da Mini Skart tip) uydu alıcıları, masa üstü modellerinden farklı gibi tanıtılmakta ve tüketici yanıltılmaktadır.
En önemli yanılgı ise tüm şifreli kanalları çözme özelliği konusundadır. Standart donanıma sahip hiçbir cihaz şifreli kanalları çözemez. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Pay TV’ler, paralı yayın platformları bulunmaktadır.
Şifreli kanalları bir program yardımıyla çözebilen cihazlar ise yasal olmayan yollarla bu özelliği elde etmiş demektir. Dolayısıyla haksız kazancı da satıcıya kazandırmaktadır. Öte yandan hiçbir cihaz veya program tüm şifreli kanalları çözemez. Her şifreleme sistemi farklı teknik içerdiğinden böyle bir uygulama mümkün değildir.
Şifreli kanalları açmıyor!
Kablosuz uydu alıcısı olarak tanıtımı yapılmaktadır. Burada anlatılan kablosuz kelimesi sadece uydu alıcısının arada bir kablo olmadan direkt TV’ye takılma özelliğidir. Reklamlarda bu özellikle; çanak anten ile uydu alıcısı arasında sanki bir kablo bağlantısı olmadan kullanılabiliyor izlenimi verilmektedir.
Derneğimize gelen şikayetler genelde, ürünün şifreli kanalları açmaması ve kablosuz olmayışından yanadır. Gerekli şikayet ve duyurular yapılmıştır. İlgililerin bu ürünlerin satışında kullanılan ibareleri dikkatli kullanmaları gerekmektedir.
Konuyu, tüketici kamuoyunun bilgisine, yanlış ürün satın almamaları konusunda duyururuz. Derneğimizden konu ile ilgili bilgiyi info@tuyad.org adresine mail göndererek alabilirsiniz.”
TUYAD’a göre reklamlardaki tüketiciyi yanıltan ifadeler
4000 kanalı açıyor.
Tüm şifreli kanallar sorunsuz izleniyor.
Sirüs uydusu şifresiz izlenir.
Belgesel kanalları şifresiz izletir.
Bedava TV izletir.
Birebir değişim garantisi.
Üyelik ödemeden yazılım güncelleme yapar.
Çocuk gelişimi için gerekli.
Tüm yöresel, bölgesel kanalları, gurbetten memleket kanallarını izletir.
Bıs yüklü tüm şifreli kanalları gösterir.
Avrupa, İspanya, İtalya liglerini şifresiz izletir.
Kablosuz uydu alıcısı.
Şifreleri çözen cihaz.
Dekoder uydu alıcısı. 41 uyduyu çekiyor.
Şifresiz kanal izletir. Adult, erotik kanalları şifresiz izletir.
Karlı havada bile kanalları net çeker.
Uydu şiddeti 60’tan 20 dahi olsa izletir.
TEHLİKE İŞARETLERİ
Futbol fanatikleri, bir futbol programını protesto etmek için kanal basıyorsa, twitter’da en çok konuşulan 10 konudan 3’ü iki futbol programı hakkındaysa, demek ki ciddi bir tehlike var kapıda…
İnsanların aşkla bağlı oldukları takımlar hakkında istemedikleri yorumları yapanları şiddete başvurmadan protesto etmesi demokratik bir haktır.
Reyting uğruna, takım, teknik direktör, kulüp yöneticisi ya da futbolcu aşağılayanları protesto etmenin yolları belli:
O yorumcuların çalıştıkları televizyon kanalını telefon, faks, e-posta ve tweet yağmuruna tutmak, sosyal medyada haklarında kampanya yapmak, tribünlerde haklarında pankart açmak, aleyhlerinde slogan atmak varken, kanal basıp güvenlik görevlilerini hastanelik etmek “futbolseverlik” değil, olsa olsa “futbol terörizmi”dir.
Herkesin kendi hukukunu kendi tesis etmeye kalktığı yerde “hukuk” biter, “anarşi” doğar.
Twitter’da Türkiye’nin en çok konuştuğu 10 konudan üçü, iki futbol programı hakkındaysa ülkeyi yönetenler, bunu “sosyal medya geyiği” deyip geçiştirmemeli.
“Beyaz TV Şaşırma Sabrımızı Taşırma”, “RTÜK Telegol’ü Yayından Kaldır” başlıkları ve Beyaz TV’deki Derin Futbol’un yorumcusu Ümit Özat, Twitter’da peş peşe trend topic (TT) oluyorsa, bu demektir ki bir tehlike var ufukta…
O GÖRÜNTÜLER BÖYLE ÇEKİLİYOR
Bazen öyle doğa belgeselleri yayınlanıyor ki, belgesel kanallarında… Görüntüleri izleyince, nasıl çekmişler bu sahneleri diyorsunuz kendi kendinize…
Polonyalı belgeselci Henryk Janowski’yle kuş görüntüleri üstüne yapılan söyleşi merakımı giderdi.
Henryk Janowski, kamerasını suyun içinde öyle bir kamufle etmiş ki, kuşların fark etmesi mümkün değil onu…
Plastik bir kuğunun altına gizlediği kamerasıyla kuşların suda yaptıklarını, uzaktan kumanda ettiği düzeneğin üstündeki kamerasıyla en ince ayrıntısına kadar çeken Polonyalı fotoğrafçı, “Kurduğum bu sistem sayesinde bu nefis görüntüleri elde etmek için günlerce suyun içinde kalmama, yüzmeme gerek kalmıyor” dedi.
EBRU GEDİZ FARKI!
Konukların canlı yayında kavga etmesi yüzünden Melike Öcalan’la yolunu ayıran Beyaz TV, olaylı programı yayından kaldırmak yerine sunucu değişikliğine gitti.
Programın adı eskiden “Melike İle Yeni Baştan”dı.
Yeni sunucu Ebru Gediz’le birlikte programın adı da “Ebru Gediz İle Yeni Baştan” oldu.
Melike Öcalan, çocukluğundan itibaren süt ve süt ürünlerinin reklamlarını yaptığı için pek etliye sütlüye karışmayan, kavgadan kaçan naif bir sunucuydu.
Beyaz TV’deki ömrü de bu yüzden bitti.
Ama yeni sunucu Ebru Gediz öyle değil…
Sunucudan çok, aileler arasındaki meseleleri kendi kurallarıyla çözmeye çalışan karakol komutanı gibi…
Kanal 7’de daha yumuşaktı.
Önceki sunucunun stüdyodaki iktidarı konuklara kaptırdığını bildiği için yeni kanalı Beyaz TV’de sertleşti.
“Eli maşalı” derler ya, öyle bir sunucu oldu!