MİLLİYET – 26 ŞUBAT 2016 CUMA  –  ALİCE

unnamed-5

Yapımcı ve yönetmen Adem Kılıç, “Oflu Hoca’nın Şifresi” filminin devamını çekiyor Trabzon’da. Kılıç, “Çekimler bitiyor, hâlâ setimize gelmedin” diye sitem edince uçağa atlayıp gideyim dedim Trabzon’a.

Rutin bir uçak seyahati sabah sabah korku ve gerilim filmine döndü. Anadolu Jet’in 07.30 Trabzon uçağında hosteslerin yolcu sayımı bir türlü bitmedi. Hosteslerin tespit ettiği yolcu sayısıyla yer hizmetlerinin verdiği rakam uyuşmadığı için kapılar bir türlü kapanmıyor.

Sorunun çözümü için başvurulan ilk yöntem, hosteslerin tüm yolcuların uçuş kartlarını kontrol etmek oldu. Bu kontrol sırasında 11-12 yaşında bir çocuğun Trabzon yolcusu olmadığı anlaşıldı.

Yanında uçuş kartı ve kimliği olmayan çocuk, görevlilere annesi Cemile’yle Samsun’a gideceklerini söyledi. Trabzon uçağının kapı numarası 309, Samsun uçağının ise 310’du. Görevlilerin, çocuğun yandaki kapıdan çıkıp Samsun yolcularını uçağa götürecek otobüs yerine Trabzon uçağının otobüsüne bindiğine dair yaptıkları iyimser yorumlar, iş polise intikal edince boşa çıktı!

Kimliği olmayan yolcu!

Çocuğu görür görmez tanıyan havalimanı polisleri, “Yine mi sen?” diye karşılamışlar onu. Meğerse bu çocuk birkaç haftadır Sabiha Gökçen Havalimanı’nda kalıyormuş. Daha önce de kaçak olarak uçağa binince görevliler onu havalimanı polisine, onların da çocuk polisine teslim ettiği çocuk, her seferinde gönderildiği Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan firar edip Sabiha Gökçen’e gelmiş.

Kimine göre, “Çok iyi Türkçe konuşan Suriyeli”, kimine göre “Karadenizli” bu çocuğun, bulduğu uçuş kartıyla kimlik kartı olmadan bizim uçağa nasıl geldiği Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki güvenlik zaafının kanıtı.

Gelelim bu “kaçak” yüzünden Trabzon yolcularının ve THY’nin nasıl mağdur edildiğine!
Pilot önce, uçakta sahipsiz bir eşya olup olmadığını saptamak için tüm yolcuların el bagajlarını hosteslere göstermesini istedi. Bu işlem bittikten sonra pilot şu anonsu yaptı:
“Arkadaşlarımız uçakta sahipsiz bir şey tespit etmedi, ama bu beni tatmin etmedi. Uçakta kaçak yolcu tespit edilmesi durumunda uluslararası güvenlik kuralları gereği sizleri uçaktan indirip, polisin yapacağı aramadan sonra tekrar bindirmemiz gerekiyor.”

THY uçağımızı değiştirdi

unnamed-4

Uçaktan inip tekrar otobüslere bindik ve yolcu salonuna geri döndük.

1.5 saat burada bekledikten sonra Trabzon’a başka bir uçakla gideceğimize, eski uçaktaki bavulların yenisine transferinden sonra uçuşun gerçekleşeceğine dair bilgi geldi.

İki saatlik rötarın ardından yolcular yeni uçağa alınırken görevliler, bindiğimiz ilk uçağın bomba araması için parka çekildiğini ve o günkü seferlerden men edildiğini söyledi.
Havacılıktaki uluslararası güvenlik kurallarını uygulayan pilot sayesinde iki saat rötarlı da olsa güvenli bir yolculuk yaptık.

Kimsenin canına, malına bir zarar gelmedi.

Ancak güvenlik zaafı yüzünden onca yolcunun katlandığı eziyetle vakit kaybının yanı sıra THY’ye ait bir uçağın bir günlüğüne seferden men edilerek uğradığı zararın bir bedeli olmalı!

11-12 yaşındaki kimliksiz bir çocuk nasıl oluyor da güvenliğe takılmadan kaçak yolcu olarak binebiliyor uçağa? Üstelik bir değil, birkaç defa!

GÜNÜN SÖZÜ

“Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez.”