MİLLİYET CADDE  –  2 Ağustos 2012 Perşembe  ALİCE

Yeni yayın dönemine iddialı bir kanal olarak girmek isteyen Star yönetimi, Acun Ilıcalı’nın aradığı ‘huzurlu ortamı’ sununca taraflar prensipte anlaştı.

Acun Ilıcalı, yeni yayın döneminde hangi kanalda olacak? Önceki güne kadar net bir bilgim ve fikrim yoktu bu konuda, ama bugün var…
Çünkü daha düne kadar Acun cephesinde hiçbir şey net değildi.
Show TV’yle yollarını ayıran Ilıcalı’yı transfer etmek için iki kanal harekete geçmişti.
Bunlardan biri Star TV, diğeri de ATV’ydi…
ATV, satış işindeki belirsizlik nedeniyle Ilıcalı’yı transfer edebilmek için ciddi hamleler yapamadı.
Ama yeni yayın dönemine iddialı bir kanal olarak girmek isteyen Star yönetimi Ilıcalı’nın aradığı ‘huzurlu ortamı’ sununca taraflar prensipte anlaştı.
Dün önce Doğuş Yayın Grubu Genel Müdürü Cem Aydın’a sordum konuyu…
“Birçok konuda anlaştık, ama henüz sözleşme imzalamadık” dedi. Sonra Acun’la konuştum.
O da prensipte anlaştıklarını ama sözleşme imzalamadıklarını söyledi.
Telefonu kapatırken Acun’a, “Peki Acun, artık Star TV’de diye yazabilir miyim” diye sordum, “Yazabilirsin” dedi…

SİGORTA TARTIŞMASI SİGORTA ATTIRINCA!

Habertürk yazarı Ali Tezel’le   yapımcı Birol Güven arasında bir tartışmadır gidiyor.
Tezel, Birol Güven’in setlerde  sigortasız işçi çalıştırdığı için SGK müfettişlerince takibe alınınca      bakana gittiğini, ‘Seksenler’ dizisinde sigorta konusunda ‘kamu spotu’ tarzında bir şey yapıp, işi  bağladığını iddia etti.
Tezel’in yazdıklarına Birol Güven, Twitter’dan yanıt verdi.
Güven’in, “Ali Tezel’i setlerimize davet ediyorum. Gelin, tüm çalışanlarımızla konuşun. Bakın bakalım bir tane sigortasız çalışan bulabilecek misiniz? Özür yazısı bekliyorum sizden” çağrısına Tezel, şu üslupla yanıt verdi:
“Ben de hodriye, hodri diyorum. Bir TV ekibiyle gelmem şartıyla setlerine gideceğim ve teknik ekiple sanatçılardan sigortasız var mı diye eski mesleğim olan SGK müfettişliğini seve seve yerine getireceğim. Sonra Birol Güven şapa oturmasın. Hodri meydan, set adreslerini ve çekim tarihlerini ver, sen düzenek kurmadan ben dilediğim an TV ekibiyle gelip, sigorta denetimi                 yapacağım.”
Allah rahmet eylesin bir Ahmet Vardar’da vardı, “Bana bak! Gelir oraya kulağını çekerim” üslubu…
O ölünce bu üslubun da bittiğini sanıyordum, bitmemiş demek ki!
Ali Tezel, yıllardır çalışanların haklarını savunduğu, onlara rehberlik ettiği için takdir ettiğim biri, ama hiç hoş değil bu üslubu.
Basın niye ‘dördüncü kuvvet’tir?
Kamu adına denetim görevi olduğu için…
Ama SGK müfettişleri gibi işyerlerine gidip, denetim yapmak değildir bu.
Öyle olsa SGK müfettişleri ‘dördüncü kuvvet’ sayılırdı.

TÜRKLER YAZIN TÜRK FİLMİ İZLEMEZ Mİ?

O dönemi yaşamış insanların, “Çekirdeklerimizi çitler, vizyona giren bütün Türk filmlerini
izlerdik” diye özlemle anlattığı yazlık sinemalar çoktan tarih
oldu.
Kışın üşüten, yazın hamama dönen kötü sinema salonları da yok artık…
Onların yerini klimalı, konforlu sinema salonları aldı.
Özellikle de AVM’lerde yapılanları…
Ve AVM’ler insanların kışın  soğuktan ve yağmurdan, yazın sıcaktan ve nemden bunalanların kendilerini attıkları alanlar oldu.
Demem o ki, “Yazın bu sıcağında kim girer sinema salonuna?” denebilecek bir durum yok ortada…
Zaten vizyona giren yabancı filmlerin gişe rakamları da doğruluyor bunu…
Gerçi yerli filmlerin vizyona girdiği eylül-mayıs arasındaki kadar büyük olmasa da yine var bir izleyici pastası.
Yaz aylarında neden yabancı filmlere bırakılır bu pazar?
“Yeni bir şey değil ki bu! Yıllardır durum aynı” diyenler olabilir.
Ben de biliyorum bunu.
Zaten mesele de bu!
Yanıtlanması gereken soru, bunun niye böyle olduğu.
“Türkler yazın sinema salonlarına gitmez” diyemez kimse.
Çünkü rakamlar ortada.
Pekala gidip izliyorlar yabancı filmleri.
Demek ki sorun yerli filmlerde.
Eskiden yazın vizyona giren yerli filmleri izlemek için yazlık  sinemalara doluşan Türklere ne oldu da bu alışkanlıklarından vazgeçtiler?
Bir dönem yazlık sinemaların yerini alan kötü sinema salonları yüzündense şayet bu, o sorun da tarih oldu.
Vizyon tarihi konusunda pişti olan yerli film yapımcılarından birkaç kişi çıksa, iddialı filmlerini sonbahar veya kışta değil de yazın vizyona soksa, gerçek çıkacak ortaya…
Görünen o ki en azından şimdilik böylesine çılgın bir yapımcı yok Türkiye’de.
Haziranda 30 film, temmuzda 26 film girdi vizyona, hiç  yerli yoktu aralarında.
Ağustos ayında 30 film girecek vizyona, ‘Dabbe: Bir Cin Vakası’ ve ‘Lal Gecesi’ hariç, hepsi yabancı…

GÜNÜN SÖZÜ
Eski sevgilini geri istiyorsan “Hala seni seviyorum” diye mesaj gönder. Dönerse senindir, dönmezse, “Halama göndermiştim” dersin.