MİLLİYET CADDE – 20 Ağustos 2012 Pazartesi ALİCE
21 yıl önce ekrana veda eden dizinin yeni versiyonunu izlemek için geçtim Star TV’nin karşısına… Peki nasıl buldum?
80’li yılların olay dizisi ‘Dallas’, yeniden ekranlarda… Yayınlandığı dönemde dünyanın pek çok ülkesinden milyonlarca insan gibi beni de ekran karşısına çivileyen ‘Dallas’ gibi efsane bir dizinin dönüşünü takip etmemek olmazdı.
Yeni Dallas’ta ‘JR’, ‘Bobby’, ‘Sue Ellen’ı canlandıran Larry Hagman, Patrick Duffy’yle Linda Gray’in dışında tanıdık göremedim.
Entrikalar, ayak oyunları ve de bolca viski tüketimi dışında 21 yılda çok şey değişti ‘Dallas’ta…
‘JR’, bildiğiniz gibi.
‘Bobby’ gibi onun da saçları kırlaşmış, yaşlanmış, ama huyu aynı.
Bir ayağı çukurda, ama aklı hâlâ ayak oyunlarında…
Telgrafla haberleşmeye alışık devrin adamı ‘JR’, görüşmek istediği kişiye mail atması önerilince, “Benim gibiler mail atmaz, yüz yüze görüşür” dedi.
Eski ‘Dallas’la, yenisi arasındaki kuşak farkının özetidir bu.
Efsane, olmasın kestane!
Peki eskiden tiryakisi olduğum dizinin yeni versiyonunu izler miyim?
34 yıl önce başlayan ve 21 yıl önce ekrana veda eden ‘Dallas’ın yenisi nasıl merakıyla geçtim Star TV’nin karşısına…
Doğrusunu söylemek gerekirse yenisi, eskisi gibi çekmedi beni.
Eski ‘Dallas’, gerçek bir ‘efsane’ydi, yenisi onun yanında biraz ‘kestane’ gibi.
Yeni ‘Dallas’ eskisinden kötü mü? Değil…
‘Dallas’ın yayınlandığı yıllarda tek kanalımız vardı ve birçok insan için Amerika ‘bir rüya’ydı…
Belki de sırf bu yüzden merakla seyrediyorduk…
Şimdi bir yığın kanalımız, onlarca dizimiz var ve Amerika herkesin merak ettiği ‘rüya ülke’ olmaktan çıktı.
Hepsinden öte, onca yıl içinde birçok şey gibi, zevk aldığımız şeyler de çok değişti…
TRT 3’TE ‘ÖKÜZ’LÜ FUTBOL SOHBETİ
TRT 3’teki ‘Futbol Ateşi’ adlı spor programında yorumculuk yapan Arif Erdem, sezona hızlı başladı!
Tunç Elibol’un sunduğu programda DÇ Karabükspor-Trabzonspor maçını değerlendirilirken konu, futbolcuların kabusu olan diz yan bağı yırtılmasına geldi.
Bu ameliyatı olan futbolcuların altı aydan önce sahaya dönemediğini anlatan Arif Erdem, “Benim bildiğim sadece bizim Küçük Hakan üç ayda sahaya döndü. Zaten o da öküz gibiydi” dedi.
Arif Erdem, ‘öküz gibi’ benzetmesini birkaç kez yapınca, belli ki rejiden uyarı geldi.
Tunç Elibol duruma müdahale edince Erdem, istemeden de olsa şöyle bir düzeltme yaptı:
“Lakabı öyleydi. Öküz gibi derdik ona, ama boğa gibi diyelim.”
Birkaç dakika sonra Elazığspor-Fenerbahçe maçından ilk gol haberi geldi. Golü atan futbolcu Elazığsporlu Herve Tum’du.
Arif Hoca coşmuştu bir kere…
Bu kez de Herve Tum için “İhtiyar” dedi.
NE VAZGEÇiLMEZ ‘iKNA ODASI’YMIŞ!
Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı yeni yönetmelik şayet yürürlüğe girerse, kürtaj yaptırmak için hastaneye başvuranlar önce ‘ikna odası’na alınacakmış.
Doktorlar, ‘ikna odası’nda, kürtaj yaptırmak için gelenlere, aldırılmak istenen bebeğin kalp atışlarını dinletip, onları bu kararlarından çaydırmaya çalışacakmış. Ne enteresan bir ülkede yaşıyoruz…
Daha düne kadar, üniversiteye girişte başörtülü kızlar alınıyordu ‘ikna odası’na…
Şimdiyse kürtaj için hastaneye gidenler alınacak…
OLiMPiYAT MADALYALARININ ARKA YÜZÜNDEKi DRAMLAR
“Asgari ücretle çalışıyorum. O para geçimimize yetmediği için de mecburen ek iş yapıyorum. Yeri geldi eve ekmek, kendime sigara alamadım, ama Gamze’yi malzemesiz bırakmadım.”
2012 Londra Olimpiyatları’nda ülkemize gümüş madalya kazandıran Gamze Bulut’un, İngiltere vize vermediği için kızını izlemeye gidemeyen babası Hasan Bulut’a ait bu sözler.
2012 Londra Olimpiyatları’nda elde ettiği birincilikle göğsümüzü kabartan Aslı Çakır Alptekin’in ekonomik açıdan durumu farklı mı?
Alptekin’in Londra’da birinci olduğu gece, Antalyalı basın mensupları konuşlandı anne ve babasının evine…
Yarışmanın ardından anne, telefonla konuşmaya başladı Türkiye’nin gururu olan kızıyla…
Telefonun mikrofonu açık, o yüzden kameralar kaydediyor anneyle kızı arasındaki konuşmayı.
Birden görüşme kesildi.
Alptekin’in annesi, “Kontörü bitti” dedi.
Kontör almak için ne lazım insana?
Para…
Bir atletin olimpiyat madalyası kazanması içinse azim, nefes ve yürek…
Alptekin ve Bulut’ta para yoktu, ama nefes, azim ve yürek vardı.
Atletizmdeki çifte zafer de böyle geldi.
GÜNÜN SÖZÜ
Üzülme! Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir. (Hz. Mevlana)