4 Ekim 2022 Salı  –  Milliyet Cadde  –  Alice

1 Ekim’de başlayan ve 8 Ekim’de sona erecek 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin afişinde ‘Ankara Ekspresi’ filminin yıldızları Filiz Akın ve Ediz Hun var. Filiz Akın’ın, sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı festival açılışına Ediz Hun katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, “Türkiye’yi anlamak, Türk insanını tanımak biraz da Yeşilçam’ı anlamaktır” dediği açılış gecesinde Ediz Hun da bir konuşma yaptı. Ediz Hun, kısa konuşmasında toplumlar için bilim ve sanatın önemine şu sözlerle vurgu yaptı:

“Sanat ve bilim bir kuşun iki kanadı gibidir; bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçarlar ve özgür olurlar.”

AÇILIŞA DAMGA VURAN SÖZLER

Ediz Hun’un yaptığı metafor süper. Çünkü Ediz Hun, oyunculuğun yanı sıra üniversitelerde Ekoloji Bilimleri üzerine ders veren akademisyen. Sanatçı bir cümleyle bugüne kadar yaptığı işlerin toplum için önemine dikkat çekmiş oldu.

Nefise Karatay’la Yekta Kopan’ın sunduğu gecede Perihan Savaş’la Erkan Can’a ‘Onur Ödülü’, Zerrin Tekindor’a da ‘Başarı Ödülü’ verildi. Üç sanatçı da ödül aldıktan sonra duygularını dile getirdi. Ediz Hun’un kısa ve öz sözleri kadar Zerrin Tekindor’un söyledikleri de dikkat çekiciydi. Oyuncu ve ressam Zerrin Tekindor, şunları söyledi:

“Böyle şahane bir ödülü eve götürecek olmak çok güzel. Bu ödülü düşününce, ‘Bu nasıl başıma geldi?’ diye düşündüm ve çok sevgili anneciğimin sözleri aklıma geldi:

‘Kuğular o incecik boyunlarıyla ne kadar mükemmel süzülürler, ama bir de alttan suya bakmak lazım, nasıl çırpındıklarına…’

Sanatçılar da böyledir aslında, o kadar çok çalışma, o kadar çok emek vardır ki… Şahane bir yoldur bu ve yolda da karşınıza böyle şeyler çıkar zaman zaman, çok teşekkür ederim.”

Bugünün üniversite öğrencisi, yarının sinemacıları; Zelal Fırat, Medine Baskın, Melisa Türkmen, Emine Doru, Eylem Dadak, Sudenur Şener, Berivan, Medine Taybar, Benazir Yıldız, Berfin Korkmaz, Ayşe Sena Öz, Merve Tarım, Sıla Çiçek, Merve Çolak, Rojda Ezgi Oral ve Özlem Akın ile beş eseri seçen jüri üyeleri Pelin Batu, Şebnem Burcuoğlu, Ayşe Erbulak Özgürdal, Bennu Yıldırımlar ve Gözde Kural’la hatıra fotoğrafı…

ÖĞRENCİLERİN FİLMLERİ YARIŞANLARDAN GÜZEL

Bu yılki Altın Portakal’ın yeniliklerinden biri ‘Yeni Nesil Sinema Okulu’ filmlerinin ilk kez seyirciyle buluşması oldu.

‘Yeni Nesil Sinema Okulu’ ne mi?

Festivali düzenleyenler Hollanda Büyükelçiliği’nin fon desteğiyle ‘Yeni Nesil Sinema Okulu’ projesini başlattı. Sinemada kariyer yapmak isteyen kız öğrencilere destek veren proje için üniversitelerle temasa geçildi. ‘Kadın gözüyle, sinema gücüyle’ projesi sayesinde senaryolarının film yapılmasını isteyen üniversite öğrencileri yazdıklarını gönderdi. Bu senaryo ya da hikâyeler ön jürinin elemesinden sonra büyük jürinin değerlendirmesine sunuldu.

Okudukları 15 senaryodan beşini seçmesi istenen jüride şu isimler vardı:

Ayşe Erbulak Özgürdal, Belçim Bilgin, Bennu Yıldırımlar, Gözde Kural, Pelin Batu, Sepin Sinanlıoğlu ve Şebnem Burcuoğlu.

Jürinin hikayelerini beğendiği Ankara Üniversitesi, Malatya İnönü Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden 23 kız öğrenci Antalya’ya davet edildi ve film çekme konusunda hızlandırılmış bir eğitimden geçti. Memleketlerine dönen öğrencilerin Hollanda Büyükelçiliği’nin maddi desteğiyle yarışmada ‘İlk 5’e giren eserlerini kısa film yaptı.

Bu beş film 2 Ekim’de Atatürk Kültür Merkezi’nde gösterildi. Beş filmden üçü, 59. Antalya Altın Portakal’da yarışan bazı filmlerden daha iyiydi.

‘Pore Zer’deki baskıyla bağladığı başörtüsünden saçının birkaç teli görünüyor diye dayak yediği babasına isyan edip, saçını kazıttıktan sonra evi terk eden üniversiteli gibi çok başarılı oyuncu performansları da vardı öğrenci filmlerinde…

Jürinin aylar önce seçtiği beş senaryodan ikisinin ‘Pore Zer’ ve ‘3 Numara’nın saçlarını kazıtan genç kadınlar üzerine olması da ilginçti. Malum şu sıralar İran’da başını yasalara uygun bağlamadığı için gözaltına alındıktan sonra ölen Mahsa Amini için kadınlar saçlarını kesiyor dünyanın pek çok yerinde…

GÜNÜN SÖZÜ

“Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir; küçümsediğin her şey için büyük bedel ödersin.” (Tolstoy)