MİLLİYET CADDE – 6 ARALIK 2013 CUMA  –  ALİCE

Bir süre önce akciğer kanserine yakalanan Şaban Çetin, “Malulen emeklilik hakkını elde edemeden yani eşime ve oğluma maaş bağlatamadan ölürsem, gözüm açık gideceğim” diyor…

Meslek hayatım boyunca iki yazı çok zorlamıştır beni. İkisi de rahmetli Kazım Koyuncu’yla ilgiliydi. Birincisi Kazım Koyuncu’nun kansere yakalandığına dair yazıydı, ikincisi de Beyoğlu Melek’te hasta hasta verdiği son konser… Yazarken nasıl zorlandığımı anlatamayacaklarıma bugün bir yenisini daha ekliyorum.
Bu kez yazacağım insan Kazım Koyuncu gibi ünlü değil ama o da kanserin pençesinde. Adı Şaban Çetin Karataş. 46 yaşında bir işçi. Evli ve lise birinci sınıfta okuyan bir erkek çocuk babası. Bir süre önce akciğer kanserine yakalandı. Uzunca bir süre hastanede yattıktan sonra doktorlar, “Burada yapabileceğimiz başka bir şey yok” deyip, evine gönderdiler onu.
Bilinci yerinde, o yüzden tahmin ediyor başına gelebilecekleri. Doktorların verdiği raporla “malulen emekli” olup, öldükten sonra eşi ve oğluna hiç değilse geçinebilecekleri bir maaş bağlanması için SGK’ya başvurdu.
SGK’dan gelen yanıt, “Geçmiş yıllardan 11 bin lira prim borcunuz var, bunu ödemeden malulen emekli olamazsınız” oldu. Değil 11 bin lira, bin lirası bile yok SGK’ya verebilecek. Şaban Çetin Karataş’ın dediği şu:
“Bu parayı SGK’ya yatırıp, malulen emeklilik hakkını elde edemeden yani eşime ve oğluma maaş bağlatamadan ölürsem, gözüm açık gideceğim.”
Her cuma günü “Hayırlı Cumalar”ı Twitter’da TT yapanlardan ya da hayırseverlerden ilgilenen olursa 0 532 434 15 60, Şaban Çetin Karataş’ın telefon numarası..

iHANETiN TAZMiNATI

2008’de evlendiği Murat Aşık’tan 300 bin lira manevi tazminat alıp, anlaşmalı boşanmak üzereydi ki sevgilisi Gökçen Paprika ile gönül eğlendirdiğine dair fotoğrafları yansıyınca basına, Esra Eron’un kararı değişmiş.
Eron, Murat Aşık’la sevgilisinin fotoğraflarının çıktığının ertesi günü duruşmaya gitmemiş. Çünkü eşinin kendisini aldattığını öğrenen Eron, bu ihanetin bedelini Murat Aşık’a ödetmek istiyormuş.
O yüzden de “manevi tazminat” miktarını artıracakmış! Eşinden 300 bin lira manevi tazminat alıp, anlaşmalı boşanmayı düşünen Esra Eron’un ihanete ne bedel biçeceğini merak ediyorum doğrusu?
Anlaşmalı boşanmanın tazminatı 300 bin liraysa, ihanetin bedeli 500 bin midir nedir? Bilen var mı?

REFERANDUMDAN “HAYIR” ÇIKSAYDI!

Anayasa Mahkemesi’nin gazeteci Mustafa Balbay hakkında verdiği karar çok önemli. Türkiye’deki en büyük yargı kurumu Balbay’ın tutukluluk süresinin makul süreyi aştığına karar verdi ve bu nedenle kendisine 5 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Bir insanın 5 yıla yakın tutuklu olması ne demek? Hukuk cinayeti. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bu kararın, 13. Ağır Ceza’nın 34 yıl 8 aylık hapis cezasını ne şekilde etkileyeceği zaman gösterecek.
Temennim Balbay’ın bundan sonraki günlerini hapishanede “tutuklu” olarak değil, TBMM’de milletvekili ve gazeteci olarak sürdürmesi. Umarım geç de olsa hak yerini bulur.
İşin bu yanı bir tarafa, Anayasa Mahkemesi’nin Balbay kararından sonra Türkiye’de hiçbir mahkemenin böylesine uzun tutukluluklara hükmetmesinin olanaksızlığı da ortada. Bir hukuk cinayeti daha önlendi. Peki nasıl oldu bu?
Balbay’ın avukatının Anayasa Mahkemesi’ne açtığı davadan sonra. 12 Eylül Anayasası’ndan kısmi değişiklikler yapacak referandumda sandıktan “Evet” değil de “Hayır” çıksaydı, bireylerin Anayasa Mahkemesi’ne dava açma hakkı olmayacak ve ortaya böyle güzel bir sonuç çıkmayacaktı.
Referanduma “Evet” diyen insanlara, “Yetmez, ama evet” diyen aydınlara ve sanatçılara hakaret yağdıranlara saygılarımla…

ViZESiZ AVRUPA MI?

“Vizesiz Avrupa, 3.5 yıl sonra.” Kim diyor? Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu. AB vizesi veren ülkelerin Dışişleri Bakanları’ndan biri söylese inanırdım, ama vizeyi talep eden durumdaki ülkenin bakanı söyleyince inandırıcı gelmedi bana. İnşallah ben yanılırım…
Türkiye’nin bakanlarının söylediklerine kalsaydı iş, yıllar önce AB üyesi olmuştuk biz. AB kapısında en uzun süre bekleyen ülke olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na gireceğiz yakında…

GÜNÜN SÖZÜ
“Eğer iki yüzlü olacaksan, birisini bari sevimli yap!”