MİLLİYET – 23 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA  –  ALİCE

Beşiktaş’ın milli futbolcusu Gökhan Töre, arkadaşlarıyla eğlenmeye gittiği gece kulübünde vuruldu. Günün ortasında yani “ayık kafa”yla bile trafikte karşı tarafın en küçük bir hatasını affetmeyip, birbirlerine kurşun yağdıran kafayı, alkolün su gibi aktığı mekanlara silahlı sokarsan olacağı bu… Gazete editörlerinin, “kafa bi dünya” ortamlarda -ister ruhsatlı olsun, ister ruhsatsız- silahın işi ne diye soracağına attıkları manşetlere bakar mısın?
“3. devre kanlı bitti.”
Ne demek şimdi bu? Beşiktaş-Fenerbahçe arasındaki derby’den sonra arkadaşlarıyla eğlenmek için gece kulübüne giden Gökhan Töre, burada kiminle maç yapıyordu ki, “3. devre” oldu bunun adı? Ana akım medyanın manşetlerine böylesine “lümpen kültür” hakimse yazık bu ülkeye…
“Kafa bi dünya maganda”lar kurşun yağdırıyor, ekmeğinin peşindeki garson pisi pisine ölüyor, futbolcusu, basın danışmanı yaralanıyor, medya hala neyle uğraşıyor? “Kıskançlık krizi mi? Laf atma mı?” Aynı haberde silahlı saldırıyı gerçekleştiren adamla ilgili şöyle bir vurgu vardı: “Samsunlu işadamı…”
Silahlı saldırganın doğum yerinin, etnik kökeninin olayla alakası ne? Samsun’la Beşiktaş arasında maç mı vardı? Gökhan Töre’nin attığı golle Samsun yenilip lige veda mı etti?
Hayır…
O zaman bu “Samsun” vurgusu niye?
Alkolün su gibi aktığı mekanlara silahla giriş, çıkarılacak bir kanun ya da yönetmelikle bir günde yasaklanabilir. Gece kulübü ve barlara silahla girilmesine kategorik olarak karşı çıkmak yerine, olaylara böylesine lümpen ve ayrımcı bir gözle bakanların tedavisi zaman alır.

ACUN: DÜNYA KUPASI MAÇLARI ÇOK PAHALI

Salı günü öğlen cep telefonum çaldı, baktım Acun Ilıcalı… Açtım, Dominik’ten aradığını ve orada saatin 4.30 olduğunu söyledi. Acun’un amacı, Dominik’le aramızdaki saat farkını hatırlatmak değildi elbette. Dünya Kupası maçlarını tv8’in yayınlayamayacağı yazıma şöyle bir itirazı vardı: “Evet yazdığın gibi tv8 Dünya Kupası maçlarını yayınlamayacak. Ancak HD çıkışımızın olmaması değil mesele. İstesem anında geçerim HD’ye ama şimdilik geçmiyorum. Dünya Kupası maçlarına talip olan bendim, ama vazgeçtim. Çünkü 230 bin euro’ya (yaklaşık 678 bin lira) geliyor. Biliyorsun yazın reklamlar azalır ekranlarda. Temmuz ayındaki reklam gelirleriyle maç yayın giderlerini karşılayamayacağımız için vazgeçtik.”

DOKTORLAR, ‘YOLUN SONU’ DEYİNCE, NE YAPAR İNSAN?

“Allah korusun, ama varsayalım ki ölümcül bir hastalığa yakalandınız ve sayılı günleriniz kaldı, hayatınızın son günlerini nasıl geçirirdiniz?”
Nereden bakarsanız bakın, “Varsayalım ki” diye dahi başlasa yani gerçekle uzak-yakın alakalı olmasa bile ilk başta insanı ürküten bir sorudur bu…
Ama buna rağmen herkes kendine göre bir liste yapar…
Olayın “varsayım” değil de “gerçek” olması halinde acaba ne yapar insan? Dün Daily Mail’de okuduğum bir haberde bu sorunun yanıtı vardı. Yakalandığı cilt kanseri vücudu sarınca doktorların, “Artık tıbben yapacak bir şey yok” dediği 42 yaşındaki Andrew Hickie, son günlerini nasıl geçirmeye karar verdi biliyor musunuz?
Önce kendine bir mezar yeri aldı, sonra cenaze törenini şimdiden organize etti. Ardından 5 Temmuz’da 40 yaşına girecek eşine, 10’uncu doğum günlerini göremeyeceği ikiz çocuklarına ölümünden sonra açılmak üzere birer mektup yazdı. İngiltere’de kanserden ölümlerde beşinci sırada yer alan cilt kanserine karşı verdiği savaşı kaybetmek üzere olan adamın son iki arzusu da şu: Taraftarı olduğu Arsenal’ın gelecek ay Wembley’de oynayacağı FA Kupası finalini izleyebilmek ve 28 Mayıs’ta dokuzuncu evlilik yıldönümünü kutlayabilmek.

GÜNÜN SÖZÜ “Bir adamın namazı, niyazı sizi aldatmasın. O adamın dirhem ve dinarla yani para ile ilişkisine bakın.” (Hz. Muhammed)