MİLLİYET CADDE – 1 MAYIS 2014 PERŞEMBE – ALİCE
18’inci Afife Ödülleri’nde aklımda yer eden üç olayı paylaşmak isterim…
Bunlardan biri, ‘Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’ adlı oyunla ‘Yılın En Başarılı Sahne Tasarımı Ödülü’ne layık görülen Barış Dinçel’in ödülünü aynı kulvarda rakibi olan kız kardeşi Başak Özdoğan’a vermesiydi. Dinçel, “O da adaydı ama ödül bana verildi. Şimdi sizi bir boynuzla tanıştırmak istiyorum ve bu ödülü vermek üzere onu sahneye davet ediyorum” dedi.
İki tasarımcının yaptıkları işleri dolayısıyla da ‘boynuz’un ‘kulağı’ geçip geçmediğini bilmiyorum ama heyecandan adeta dili tutulan Özdoğan’ın, “Böyle bir şey, insanın abisinin olması” sözlerinin çok şey ifade ettiğini söyleyebilirim.
Oğlu ayakta alkışladı
Çetin Tekindor ile oğlu Hira, sağ arka tarafımda oturuyordu. ‘Yılın En İyi Kadın Tiyatro Oyuncusu’ olarak Zerrin Tekindor’un ismi anons edilir edilmez, oğlu Hira ayağa kalktı ve sahneden ininceye kadar ayakta alkışladı annesini. Çetin Tekindor da ayağa kalkmasa bile oturduğu yerden alkışladı eski eşini…
Zerrin Tekindor da oğluna teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Çünkü hem ona hem Tardu Flordun’a ödül kazandıran ‘Kim Korkar Hain Kurttan’ oyununun yönetmeni oğlu Hira’ydı.
İngiltere’de sinema okuyan ve tiyatro yönetmenliğinde karar kılan Hira, henüz 25 yaşında… Yakışıklı da… Ama oyunculuk yok planları arasında. Hira Tekindor’un bu yaşta yönettiği oyunla, oyuncularına önemli iki ödül kazandırmış olması ayakta alkışlanacak bir başarı…
ADAMINA GÖRE YASA!
Anayasa Mahkemesi (AYM), bir avukatın Taksim’in 1 Mayıs törenlerine kapatılması kararına yaptığı itirazı şu nedenle reddetti:
“İç hukuk yolları henüz tüketilmedi.”
AYM’nin Twitter yasağını kaldıran kararından sonra AK Partililer’in itirazı neydi? “İç hukuk yolları tüketilmeden, Anayasa Mahkemesi nöbetçi mahkeme gibi karar verdi.”
Bu eleştiriye Anayasa Mahkemesi Başkanı Hasim Kılıç, daha birkaç gün önce yanıt verirken, “Bazı konularda iç hukuk yollarının tüketilmiş olması şart değil” demedi mi?
Ne şimdi bu? Dün öyle, bugün böyle… Burası Türkiye… Parola; “Adamına göre yasa, gözünü sevdiğim Anayasa”!
‘FAN GÖZLÜĞÜ’ İLE BAKINCA OLAYLARA…
Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy’un haziran ayında iş için Amerika, tatil için Meksika’ya gidecekleri yazım üzerine artık ‘Medcezir’ fanları mı yoksa oyuncuların hayranları mı bilmiyorum tweet ve e-posta yağmuruna tuttu beni.
“3 Haziran’da Çağatay Ulusoy’un duruşması var, bir yere gidemez” diyen mi ararsın, “Daha sevgili olduklarını bile açıklamadılar, nereden çıkarıyorsunuz tatili?” diye soran mı…
Yazıdaki bilgileri, oyuncularının PR’ı için Ay Yapım’ın sızdırdığını iddia edenler mi ararsın, yazılanların doğruluğunu sorgulayanlar mı?
Görünen köy
Görünen köy kılavuz istemiyor çünkü…Genç oyuncunun 3 Haziran’da duruşmasının olması bu seyahate engel mi? Bu seyahat Çağatay Ulusoy’un uyuşturucu davasından yargılandığı duruşmadan bir hafta sonra başlayacak. Ulusoy için tutuklama kararı mı çıkacak bu duruşmadan yoksa yurt dışına çıkış yasağı mı?
Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy’un sevgili olup olmadıklarına karar vermek için onların el ele basın toplantısı düzenlemelerini bekleyenler olabilir. Takdir edersiniz ki, benim gibi nice ‘dizi ve film aşkı’ görmüş gazeteciler için geçerli değil bu.
Yazdıklarımı ‘fan gözlüğü’yle okuyup, doğruluğunu sorgulayanlara vereceğim yanıt şudur:
Sarıkaya ve Ulusoy’un satın aldıkları bu seyahat paketinin (uçak ve otel) kişi başı yaklaşık 4 bin 500 euro olduğunu ve iki oyuncunun da business değil, ekonomik bilet aldığını ilave etsem, bu bilgiler ikna eder mi sizi?
Yazımdaki bilgileri oyuncularının PR’ı için Ay Yapım’ın sızdırdığı iddiaları ise komik ötesi… Çünkü büyük bir ihtimalle Ay Yapım’dakiler de benim yazımdan öğrendiler iki oyuncunun yazın tatil için nereye gideceğini…
GÜNÜN SÖZÜ
Bir kadını sokak ortasında dövebilir, hatta öldürebilirsin sorun olmaz ama öpersen toplum buna tepki gösterir. Çünkü değerleri olan bir toplumuz. (Mar filminden)