MİLLİYET TELEVİZYON  – 21 Temmuz 2012 Cumartesi  ALİCE

Kim ne derse desin Acun Medya’nın bugüne kadar yaptığı “Survivor”ların en sakini, en seviyelisiydi son “Ünlüler Gönüllüler”…
Yarışma kavgasız – gürültüsüz geçti.
Ne zaman ki, Merve Büyüksaraç elenip Türkiye’ye döndü, işler değişti.
Büyüksaraç’ın yaptığı bir dizi açıklama, “Gerçekten öyle mi?” sorusunu getirdi insanların akıllarına…
Ne söylemişti Büyüksaraç, yarışmayla ilgili.
1. Acun Medya, 10 hafta elenmeyeceğine dair anlaşma yapmış Mustafa Topaloğlu’yla…
2. O kadar da aç değildik orada. Ekmek arası peynir veriyorlardı bize.
3. Seyirciye gösterilen iguanalar yok adada. Sandık içinde motorla getirdiler onları, çekim yaptıktan sonra da götürdüler.
4. Muzları biz toplamadık, adadaki köylülerden aldık. Acun Medya ekibi 75 dolar verdi, biz de sırt çantalarımıza koyup, getirdik.
5. Anıl, güya son anda ikinci yedek olarak katıldı aramıza, ama Acun Medya’dan herkesi tanıyordu. Biz yarışmaya gitmeden haftalar önce Facebook’ta hayran sayfasının açılmış olması normal mi?

Merve’nin iddialarına yanıt
Merve Büyüksaraç’ın bu iddialarından Anıl’la ilgili olan kısmı, anında aydınlığa kavuştu.
Çünkü Anıl, hayran sayfasını “Survivor”a değil, dereceler kazandığı motor sporlarına borçlu.
Diğer konuları da son “Magazin Meydanı”nda ağırladığımız “Survivor”un en renkli isimlerinden Mustafa Topaloğlu’na sorduk.
Topaloğlu, Acun Ilıcalı’nın kendisine 10 hafta elenmeme garantisi verdiğine ilişkin iddiayı şiddetle reddetti ve “Böyle bir şey söz konusu bile değil” dedi.
Büyüksaraç’ın en büyük yankı uyandıran, hatta birçok insana “Tabii yaa.. Ben biliyordum zaten aç kalmadıklarını, onlara yemek verildiğini” dedirten “Yemek veriyorlardı bize” iddiası konusunda Topaloğlu şunları söyledi:
“200’den fazla Survivor çalışanı var orada. Hepsi de müthiş disiplinli. Herkes birbirinin polisi. Mümkün değil birinin görevini suistimal etmesi. Aralarında bir tane 7, 8 puan vereceğim insan yok. Hepsine 10 üzerinden 10 verdim. O kadar iş disiplini var ki, o insanlarda, anlatamam. Yemekten gelirken Allah rızası için at cebine bir büskivi diye çok sitem ettim onlara, ama yapmadı bunu hiçbirisi. Merve neye dayanarak söylüyor bunu bilmiyorum doğrusu.”
Topaloğlu, Büyüksaraç’ın parayla muz ve prodüksiyondan iguana iddialarını ise reddetmedi.

 

İşte onun dört gözdesi
Mustafa Topaloğlu’na, yeniden bir adaya gidecek olsan “Survivor”dan kimleri alırdın yanına diye sorduğumuzda, şu isimleri saydı:
Alp, Anıl, Almeda, Hasan…
Topaloğlu’ndan yanıtını öğrenmek istediğim bir şey daha vardı.
Daha önce de yazdım bunu.
Çünkü Topaloğlu’nun bizden farkı şuydu:
Biz “Survivor”ı ekrandan seyrettik, o ise olay mahallinde…
Bu espriyi hatırlattıktan sonra sordum Topaloğlu’na, yüzme bilmeden, yarışmacıları seyrederek nasıl kaldın 10 hafta “Survivor”da…
Topaloğlu, “Yüzme bilseydim ve yarışmaya katılacağımı önceden bilip, ona göre kondisyon çalışsaydım, birinci olamayabilirdim, ama finale kadar giderdim. Bu yaşta, hiçbir hazırlık yapmadan gittiğim Survivor’da katıldığım oyunların çoğunu kazanarak, yaşıtlarıma örnek oldum” dedi.

 

 

Polat’tan taşınacak
Çarşamba akşamı tvem’de yaptığımız son “Magazin Meydanı”nda ele aldığımız konulardan biri de Polat Towers’taki yangındı.
Çünkü yaklaşık 1.500 kişinin yaşadığı Polat’ta evi olanlar arasında birçok ünlü vardı.
O ünlülerden ikisi konuğumuz oldu.
Zeynep Mansur stüdyoda anlattı yaşadıklarını, Asena ise canlı yayına telefonla bağlanıp dile getirdi duygularını…
İki yıldız da Polat Towers’ta kiracı.
Zeynep Mansur’un oturduğu daire, yangının çıktığı bölümde değil.
O yüzden hiç hasar görmedi dairesi.
Ancak Asena onun kadar şanslı değildi.
Yangın onun oturduğu dairenin cephesinde oldu.
Yangın sırasında camları kırılıp, içeri girilen bir daire var ya, hani şu televizyon muhabirlerinin “İşte bazı daireler yangından ve söndürme faaliyetlerinden sonra bu hale geldi” diyerek naklen yayın yaptıkları yer…
İşte o daire Asena’nın evi…
Çıkan yangını söndürmek için itfaiyenin sıktığı suların evini ve özel eşyalarını kullanılmaz hale getirdiğini söyleyen Asena, “En çok da yurtdışından aldığım kıyafetler ve müzik CD’lerine acıdım. Hepsi mahvoldu” dedi.
Zeynep Mansur gibi böylesine büyük bir yangının can kaybına yol açmamasını Adnan Polat’ın zamanında binaya yaptırdığı akıllı sisteme borçlu olduğunun altını çizen Asena’ya, ev eşyalarınısigorta ettirip ettirmediğini ve Polat Towers’ta yaşamaya devam edip etmeyeceğini sorduk, verdiği yanıt şu oldu:
“Ev eşyalarım sigortalıydı. O yüzden şanslıyım. Ayrıca böylesine bir yerde oturduğum için de kendimi şanslı hissediyorum. Allah razı olsun o akıllı binayı yapanlardan… Ama buna rağmen taşınacağım oradan. Taşınma kararımın bu yangınla alakası yok. Yangın sadece süreci hızlandırmış oldu.”

 

L&M’ciler duymasın!
Muhsin Üstün, televizyongazetesi.com’daki ilk yazısını okumam için gönderdi bana…
“Yeni Reyting Sistemi” başlıklı yazısının özeti şu:
AGB gitti, TNS devreye girmedi, haliyle ciddi bir boşluk oluştu.
twitter’da yazılanlar bu boşluğu doldurmasa da, en azından ekranlardaki yapımların sosyal medyaya nasıl yansıdığını çıkarıyor ortaya…
Eskiden sadece reyting listesine bakan televizyon yöneticileri ve yapımcılar, artık Trend Topics (TT) listelerine bakıyor, yaptıkları ya da yayınladıkları işin yansımasını öğrenmek için.
TT sonuçlarıyla SBT’nin “AB” ve “Total” reytinglerini de mukayese eden Muhsin Üstün, “Yalan Dünya, Behzat Ç, Suskunlar gibi dizilerin ‘total reytingleri’ düşük, ama TT’de ve AB’de zirvedeler.Arka Sokaklar, Yer Gök Aşk, Şevkat Tepe gibi dizilerin ‘total’de reytingleri çok iyi, ama twitter’da yoklar” diye yazdı ve ekledi:
“Bir de yayınlandığı her pazartesi gecesi Türkiye TT listesini bırak Dünya TT listesinde en çok konuşulanların arasına girip ama ertesi gün reytinglerde hem totalde hem A/B’ de düşük reytingler alan bir “Leyla ile Mecnun” efsanesi var ki ona hâlâ akıl sır erdirebilmiş değilim.”
Bu olmadı sevgili Üstün!
“Leyla ile Mecnun” ya da onların deyimiyle “L&M fanları” bu yazıyı okuyunca tefe koyarlar seni…
Dua et de “L&M fanları” okumamış olsun bu yazıyı…