16 Haziran 2022 Perşembe  –  Milliyet Cadde  –  Alice

İnternet ve sosyal medya hayatımıza girdikten sonra biz magazincilere en çok yöneltilen sorulardan biri şudur: “Magazincilerle ünlüler arasındaki ilişkiler eskiden mi daha iyiydi, şimdi mi?”
Her gazeteci, kendi deneyimlerinden yola çıkarak yanıt verir bu soruya.
İki dönemi de yaşayanların genel görüşü şudur:

“Eskiden magazin gazetecileriyle sanatçılar arasında saygın bir ilişki vardı.”
Yıllardır aynı kanaatte olmadığımı hep yazdım ve söyledim.
İki dönemin de iyi ve kötü yanları var.

Dengeler değişti

Gazetecilerle haber kaynakları arasında karşılıklı saygı çerçevesinde ilişki kuranlar veya kavgalı olanlar dün de vardı, bugün de…
Düne kadar gazetecilerin eli daha güçlüydü, internet ve sosyal medyadan sonra ise kimin takipçisi daha çoksa o daha güçlü…
Artık kolay kolay hiçbir şey gizli kalmıyor. Birinin bir başkasına yaptığı yanlış eninde sonunda ortaya çıkıyor… İnsanların geniş kitlelere kendilerini daha iyi ifade etmesine yarayan sanal dünya, aynı zamanda bilgi kirliliği, yalan–dolan ve iftiranın da hızla yayıldığı bir mecra. Günümüzde ünlü olan birinin geçmişinde ne varsa çok geçmeden internette veya sosyal medyada çıkar bu ortaya… Ahmet Özhan’ın gerçek adının Ahmet Şükrü Katıöz olduğunu sanatçıyı yakından takip eden herkes bilir.
Ancak Ahmet Şükrü Katıöz’ün nasıl Ahmet Özhan olduğunu pek bilen yoktur.
Kalemini çok beğendiğim Ahmet Tezcan’ın Aralık 2021’de çıkan ve 12. Kocaeli Kitap Fuarı’nda aldığım ‘Ayrılık Yaman Kelime–Ahmet Özhan Kitabı’nı yeni bitirdim.
Ahmet Özhan’ın çok samimi açıklamalarda bulunduğu nehir söyleşi kitabını okuyunca öğrendim soyadının nasıl değiştirildiğini…

‘Kovuldum sandım’

Ahmet Özhan’ın fikri bile alınmadan yapılan bir operasyon bu…
Nasıl mı? İşte şarkıcının ‘Ahmet Özhan Kitabı’nda anlattığı:
“Emel Sayın’la beraber Bebek Belediye Gazinosu’nda sahneye çıktığımda neonlara Ahmet Katıöz yazıldı tabii. Ama Katıöz’ün Katı’sını sempatik bulmayan birileri olmuş; Katı’yı kaldırdılar, Ahmet Öz yazdılar. Derken askerden geldikten sonra Bebek Maksim’de Öz’ü de yeterli bulmamışlar. Bunlar hep benim haricimde olan şeyler, benim dahlim yok, bana sorulmuyor. Öz’e Han eklemişler, olmuş Ahmet Özhan. Bir baktım neonlarda Ahmet Özhan… Kovuldum zannettim önce, başkası geldi yerime diye düşündüm. Şaka bir tarafa bana dediler ki, ‘Sen bundan sonra Ahmet Özhan’sın. Böyle olacak.’
Peki… Ne yapacaksın?
Hayır diyecek halimiz yok.
Halbuki nice isimler vardı:

Güzide Kasacı, Eyüp Uyanıkoğlu, Neşe Karaböcek…
Soy isimlerden bahsediyorum. Katıöz kimin gözüne battıysa artık? Katı’lığı batmış. Yahu bak Karaböcek var orada, bu bile Neşe Hanım’ın meşhur olmasına engel olmamış. Bizim haricimizdeki müdahalelerle ismimiz cismimiz değişti böyle.”

Bugün yapılsa!

Bugün piyasada ne kadar yeni olursa olsun bir gazino patronu şarkıcıya danışmadan, onun iznini almadan soyadı değiştirebilir mi? Ahmet Özhan’ın hayatını anlattığı kitapta, hakkında ısrarla yalan haber yapan biri ölmüş, ama öteki hâlâ hayatta olan iki magazinci hakkında söylediklerini okurken o meslektaşlarım adına üzüldüm, utandım…
Bugün de yalan–yanlış haber yapanlar var, ama ünlüler sosyal medyaları sayesinde anında açıklayabiliyor işin aslını… Eskiden ünlülerin böyle bir imkanı yoktu, ama şimdi var…
Özhan’ın o yıllarda ‘Gazinocular Kralı’ Fahrettin Aslan’ın dönemin anlı–şanlı solistlerini, assolistlerini nasıl dövdüğüne dair anlattıklarına girmiyorum bile…
Bugün bir gazinocu, “Ben senin patronunum. Ben ne dersem o olur?” diyerek sahneye çıkardığı şarkıcıya şiddet uygulasa anında Twitter’da TT olur ve Türkiye’ye rezil edilir.
İyisiyle kötüsüyle sosyal medya sayesinde başka bir Türkiye var artık.

GÜNÜN SÖZÜ

“Konuşmadan önce düşün: Gereği var mı? Şefkat barındırıyor mu? Kimseyi incitebilir mi? Sessizliği bozacak kadar değerli mi?” (Lao Tzu)