30 KASIM 2021 SALI  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Yeşilçam’ın yapımcısından oyuncusuna iyi para kazandığı ama kimsenin sahiplenmediği bir dönemi var. Seks filmlerinin aileleri ve birçok oyuncuyu sinemadan uzaklaştırdığı o döneme ilişkin şimdiye kadar duyduğum en yürekli açıklama Arzu Okay’dan geldi. Sekiz yılda oynadığı 117 filmden 24’ü erotik olan Okay, o dönemi niye kimsenin sahiplenmediğini ‘Keşkesiz Bir Kadın’ adlı kitapta şöyle anlattı:

“Daha çok komedi bazındaydı ilk filmler. Seks, komedi, avantür de vardı. Mete İnselel, Aydemir Akbaş, Ali Poyrazoğlu, Bülent Kayabaş oynuyor. Sonra sağ olsunlar, bütün bu arkadaşlar bunu reddettiler, kadınlara kaldı işin faturası.”

Arzu Okay; Zeki Müren’den Ayhan Işık’a, Sadri Alışık’tan Kadir İnanır’a birçok ünlüyle film çekmesine rağmen adının Yeşilçam’ın seks yıldızları arasında anılmasından yana rahatsız ama utanılacak bir şey yapmadığı kanaatinde… Buna rağmen Okay’ın yıllarca gittiği yemeklerde tanınmamak için yüzü duvara dönük oturması ilginç.
Sesinin kötülüğünü kabul eden, sahne aldığı yerlere insanların kendisini dinlemeye değil Arzu Okay’ı görmeye geldiğini söyleyen ve “Şarkı söyleyemeyen şarkıcıydım” diyen oyuncunun, Türay Köse imzalı kitapta, sinemayı ve şarkıcılığı bıraktıktan sonra girdiği deri işinde Derimod’un modellerini nasıl taklit ettiğinin itirafı da var.

‘Kadir İnanır beni karda sırtında taşıdı’

Arzu Okay’ın hayatını anlattığı kitapta ‘Kara Gün’ filmindeki rol arkadaşıyla ilgili anısı ilginç:
“Mersin, Arslanköy’de film çekiyoruz. Bilge Olgaç’ın yönettiği filmde, Kadir İnanır ve Muhterem Nur’la oynuyoruz.
Muhterem Nur, Gaziantep’te bir gazinoda çalışıyor. Patronlar, ‘Sen gidiyorsun, geliyorsun olmuyor. Git, bugün rolünü bitirsinler, ondan sonra da bir daha gitmeyeceksin’ demiş. Muhterem Nur, geldi, söyledi bunu. Bilge de, ‘Sabaha kadar çalışacağız, bitecek Muhterem Hanım’ın rolleri’ dedi.
Toroslar’daki köyde o kadar çok kar yağıyordu ki, bir sene evvel şehirle irtibat kesilmiş, yiyecek atmışlar helikopterden, o kadar. Muhterem Hanım’ın geldiği gün de yollar kapandı filan. Annem ve Kadir İnanır’la kaldığımız ev de köyün dışında.
Bizim çekimler bitince Kadir, ‘Hadi gidelim’ dedi. Her taraf bembeyaz. Bize, ‘Gitmeyin, kar diz boyu, güneş çıkınca gidersiniz’ dediler. Ben 17 yaşındayım, Kadir de 22, 23 falan… Yola çıktık, ama hiçbir şey görmüyoruz. Yolu kaybettik, donuyoruz, diz boyu kar. Kadir’e, ‘Beni bırak, sen git yardım bul’ dedim. ‘Olmaz, seni nasıl bırakayım? Sonra nerede bulacağım?’ deyip, beni sırtladı. Ne kadar dolandık bilmiyorum, sonra eve geldik. Hemen bacaklarıma vazelin sürüldü, donmuşum. Kadir beni bırakmadı.”

Hayatını kimin oynamasını istedi?

Nadir Sarıbacak için, “En beğendiğim oyuncu, favorim, bayılıyorum” diyen Arzu Okay’ın diğer gözdeleri; Yurdaer Okur, Görkem Yeltan, İlker Aksum, Şebnem Bozoklu ve Erkan Kolçak Köstendil. Kitapta Okay’ın, “Hayatın film olsa kimin oynamasını istersin?” sorusuna verdiği yanıtsa “Nurgül Yeşilçay” oldu.

Muhterem Nur’u rejisör dövdü!

Arzu Okay’ın kitabında hakkındaki bazı haberlerin de kupürleri var. Toros Dağları’ndaki setten Mersin’e inen oyuncuların şehirde, filmdeki askeri parkalarla dolaşmaları üzerine altı saat gözaltında kaldığı haberinin ara başlığı şu:
‘Muhterem Nur’u rejisör dövdü’
Devamında ise sadece şunlar yazılı:
“Diğer taraftan film çalışmalarını aksatan Muhterem Nur’u, rejisör Bilge Olgaç, kaldıkları otelin önünde dövmüştür.”
1971 yılında bu haber nerede çıktı, kim yaptı, doğru mu bilmiyorum, ama şundan eminim.
Kavga, dövüş boşuna, kimseye kalmıyor bu dünya! Olgaç 1994’te, Nur ise 2020’de öldü.

GÜNÜN SÖZÜ

“En tehlikeli insan tipi, yalnızlığı geçene kadar sizinle olan, sonrasında kendi yoluna bakan insan tipidir.” (Tom Robbins)