28 MART 2019 PERŞEMBE – MİLLİYET CADDE – ALİCE
“Direklerarası diye bir ödül var. Bugün ödülleri açıklamışlar. Tiyatrokare, böyle bir jüriyi tanımadığı ve kapıdan içeri sokmadığı için değerlendirilmeyi hiçbir biçimde kabul etmemiştir. İlgilenenlerin dikkatini çekmek isteriz. Biz kapıdan içeri sokmuyoruz. Değerini ve tiyatro bilgisini sorguladığımız kişilerin bizi değerlendirmesini istemiyoruz. Direklerarası jürisi kimse, değerlendirme izni vermeyen tiyatroların da listesini açıklamalı.”
Tiyatrokare’nin sahibi Nedim Saban’ın bu çıkışına tiyatrocu Zafer Gecegörür, “Onlar oynanmamış oyuna ‘En İyi Oyun’, tiyatro yapmayan adama ‘Tiyatro Emek Ödülü’, oyun yazmayan ama çalan adama da ‘Tiyatro Yazarlığı Ödülü’ verdiler. Belgeli, şahitli ve ispatlıdır” diye destek verince, merak edip araştırdım Direklerarası’nı.
direklerarası.org adlı sitede ‘Direklerarası Ödülleri’ni belirleyen ‘Halk Jürisi’nin kimlerden oluştuğuna dair bir bilgi bulamadım.
Sitede, hangi oyunların değerlendirildiği, Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla 21 Nisan’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek törende, kimlerin ödül alacağı belli.
Sitede ‘Değerlendirilen Oyunlar’ın altında, ‘Değerlendirilmeyen Oyunlar’ bölümü var.
‘Değerlendirilen’leri tıkladığınızda 153 projenin listesi çıkıyor karşınıza, ‘Değerlendirilmeyen’ler bölümünde ise şu açıklama:
“Sezon başında değerlendirilmeye katılmaya çağrı yaptığımız tiyatrolardan gelen yanıtlara göre ya da doğrudan başvuru yapan tiyatroların oyunları ‘Direklerarası Seyirci Ödülleri’ programına alınmaktadır. Yanıt vermeyen, künye ve program göndermeyen, yeterli kontenjan ayırmayan ve bizim ve/veya diğer ödül sistemlerine katılmayı kabul etmeyen tiyatroların oyunları değerlendirme programına alınmamaktadır.”
Bu açıklama da gösteriyor ki, ‘Direklerarası’, 2018-2019 sezonunda sahnelenenlerin değil, sadece aday olanları değerlendirip ‘En İyileri’ni seçti.
Bir alanda ‘En İyileri’ seçip, ödüllendirecekseniz, bu değerlendirmeyi yapan jürinin işin ehli olup olmadığını da açıklamak durumundasınız. Çünkü vereceğiniz ödüllerin saygınlığı, değerlendirilenin seçenlere saygı duyup duymamasına bağlı…
Mobil televizyonculuğu yıllar önce başlatan Apple, çok sonradan kurulan Netflix, bu kulvarda dünyanın bir numarası olunca atağa geçti.
Şirket Cuportino’daki, Apple TV+’yi Steven Speilberg, Jennifer Aniston, Reese Witherspoon, Steve Carell, Jason Momoa, Alfre Woodard ve Kumail Nanjiani gibi Hollywood yıldızlarının katılımıyla tanıttı.
Şirketin adeta atıl durumdaki Apple TV’yi atağa geçirmesinin iki amacı var.
Birincisi, düşen İPhone satışlarından sonra servis gelirlerini artırmak.
İkincisi de, Netflix’in açık ara lider olduğu internet televizyonculuğundan pay almak.
2019’un sonbaharında 100’den fazla ülkede kullanıma açılacak Apple TV+’nin bu saatten sonra Netflix’i yakalaması mümkün mü?
Apple TV+’nin Hollywood’un iki yıldızı Witherspoon ve Aniston’u ‘Sabah Şekeri’ yapması, bu konuda ne kadar ciddi olduğunun göstergesi.
İkilinin her sabah yapacağı ‘The Morning Show’, Amerika’da magazin değeri olan bir program olabilir, orta yaş kuşağını cezbedebilir. Ancak biri 43, diğeri 50 yaşındaki Hollywood yıldızının şovu, ezici bir çoğunluğu gençlerden oluşan mobil TV izleyicilerinin ilgisini çeker mi? Apple TV+’nin ‘The Morning Show’u, yayın yaptığı ülkelerde yerel yıldızlara emanet etmezse de işi zor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Çünkü hakkınızla beraber, şerefinizi de kaybedersiniz.” (Hz. Ali)