29 MAYIS 2018 SALI – MİLLİYET CADDE – ALİCE
Onlarca gençten oluşan ekibin çimlerin üzerini örtüyle kapatması ve sahneyi kurması üç dakikayı geçmiyor.
Futbol öncesi müzik keyfi, şahane bir koreografinin ürünü olan dans şovlarıyla
başlıyor. Yüzlerce gençten oluşan dans ekibi, sahneye çıkan şarkıcının müzikleri eşliğinde şov yapıp, futbolseverleri eğlendiriyor. Patlatılan havai fişekler ve ışıklı gösteriler de konsere ayrı bir renk katıyor.
Real Madrid’in Liverpol’u yenerek, 2016 ve 2017’de olduğu gibi 2018’de de UEFA Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazandığı Kiev Olimpiyat Stadı’ndaki maç öncesi sahne alan şarkıcı Dua Lipa’ydı.
Şarkıcı, final maçındaki konserinden birkaç saat önce sadece Pepsi’nin etkinliğinde çıktı karşımıza… 1.2 milyar kez izlenen ‘New Rules’ parçası ve klibiyle yıldızı parlayan ve birçok ödül kazanan, Londra’da yaşayan, ama aslen Kosovalı Arnavut olan şarkıcı, Pepsi yöneticisinin sorularını yanıtlarken, ellerini nereye koyacağını şaşıracak kadar heyecanlıydı. Lipa’nın mini sohbette söyledikleri şunlardı:
“Müzik, hayatımdaki her şey diyebilirim. Hissettiklerimi ve sevdiğim her şeyi yansıtıyor. Küçük bir çocukken de bu böyleydi ve ileride tutkularımı sergileyeceğimi hissediyorum. Müziği seven herkese karşı bir sorumluğum var ve bu beni heyecanlandırıyor. Müzik kariyerime başladığım zaman milyonlarca futbolseverin önünde performans sergileyebilecek olmak benim için hayaldi. Bu gece Pepsi sayesinde bu hayalimi gerçekleştireceğim için çok heyecanlıyım.”
ŞAMPİYONLAR LİGİ’NE YAKIŞIR EV SAHİPLİĞİ
Simon Kuper’ın 1994 yılında İngiltere’de yayınlanan ve iki yıl sonra Türkçeye çevrilerek Türkiye’de de çıkan ‘Futbol Asla Sadece Futbol Değildir’ kitabı, futbol endüstrisinin geldiği noktayı en iyi özetleyen cümle…
PepsiCo’nun davetiyle Milano ve Cardiff’ten sonra Kiev’e gittim. UEFA Şampiyonlar Ligi Final maçlarını üç farklı ülkede ve şehirde izlemiş biri olarak, futbola ilginin yarattığı bu dev organizasyonların yapıldıkları yerlere ekonomik olarak çok şey kattığını gördüm.
220’den fazla ülkede 3.5 milyar insan tarafından izlenen tek maçın yarattığı ekonomi, ev sahibi ülke ve şehrin kazancı ne bilmiyorum…
Üç yıllık gözlemime dayanarak bildiğim tek şey var, o da şu:
UEFA Şampiyonlar Ligi finalini tribünden izlemek isteyen binlerce insan, başta hava yolları olmak üzere, o şehrin otellerini restoranlarını, barlarını, mağazalarını, gece kulüplerini ve taksicilerini ihya ediyor.
Taleple birlikte fiyatın arttığı bir dünyada yaşadığımız için Ukrayna’daki ülke parasının döviz karşısındaki değeri bile değişiyor. Otellerin aylar öncesinden dolduğu Kiev’deki her şeyin fiyatı artıyor. “Fırsat bu fırsat” diyerek en yüksek zammı yapanlar da taksiler. Taksiciler, daha önce 10 euro’ya gittikleri mesafeyi 30–40 euro’ya çıkarınca herkes UBER peşinde. Kiev’deki taksiciler bizdeki gibi UBER’cileri dövmüyor, o yüzden taksinin 20 euro istediği yere dört euro’ya gitmek de mümkündü.
Bomba ihbarı nedeniyle bazı metro istasyonları kapatılmıştı. O yüzden olsa gerek, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne sponsor firmaların yer aldığı caddeye kurulan etkinlik alanına bile içecekle girmek yasaktı. Ukrayna polisi, sokaklardaki gibi stadyumda da İngiliz ve İspanyol taraftarları ayrı tutmayı başardığı için Kiev’deki final olaysız geçti.
Kiev, Milano ve Cardiff’e oranla daha fakir olmasına rağmen, UEFA Şampiyonlar Ligi Finali’ne onlardan daha iyi hazırlandı.
GÜNÜN SÖZÜ
Az bilip de kendini bilgili olarak göstermek, ahlaki bir kusurdur. (Tolstoy)