MİLLİYET TV – 1 KASIM 2014 CUMARTESİ – ALİCE
Türkiye’nin ihraç ettiği ilk yerli dizi “Gümüş”tü… Başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ile Songül Öden’in oynadığı dizi Ortadoğu’ya satılmıştı…
Türkiye’nin Ortadoğu dışındaki ülkelere sattığı ilk dizi ise “Muhteşem Yüzyıl” oldu…
Bugün Türkiye’nin ihraç ettiği dizi sayısı 100’ü, Türk dizisi yayınlayan ülke sayısı ise 60’ı geçti.
Türkiye’nin dizi ihracatından yıllık geliri 200 milyon doları buldu.
Dizi ihracatında bir numara Amerika, ikinci sırada Türkiye.
Üstelik Türk dizilerinin fiyatı Amerikan dizilerine oranla 4 – 5, Güney Amerika dizilerine göre de 25 kat daha pahalı.
Bunun sebebi Türk dizilerinin yayınlandığı kanallara sağladığı reyting ve reklam. Star TV Genel Müdürü Ömer Özgüner’e göre bu rakam yüzde 30 ile 50 arasında…
Özgüner’den aldığım bir başka ilginç bilgi de, yurtdışında en çok reyting alan ve bu nedenle en çok satışı yapılan Türk dizilerinin listesi:
1. Muhteşem Yüzyıl
2. Binbir Gece
3. Aşk ve Ceza
4. Gümüş
5. Ezel
6. Aşk-ı Memnu
7. Asi
8. İffet
9. Sıla
10. Dila Hanım
En popüler erkek oyuncular
1. Halit Ergenç
2. Kıvanç Tatlıtuğ
3. Murat Yıldırım
4. Engin Akyürek
5. Burak Özçivit
En popüler kadın oyuncular
1. Beren Saat
2. Meryem Uzerli
3. Bergüzar Korel
4. Tuba Büyüküstün
5. Songül Öden
SURVİVOR HASAN KİTAP YAZDI
‘Anadolu Ateşi’nde baş dansçılık, dizi ve filmlerde oyunculuk yapmışlığı vardı ama Türkiye onu asıl katıldığı “Survivor” yarışmasıyla tanıdı. “Survivor” ikincisi Hasan, şimdi de kitap yazarı olarak karşımızda. Hasan Yalnızoğlu’nun “Öğrenilmiş Duygular” kitabından şu satırlar: “Survivor’a giderken yanınıza almanız gereken üç şey: Sabır, sebat ve saygı.”
SIRADAN İNSANLARLA SANATÇILARIN FARKI
Ünlü ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu, ölümünün 39’uncu yılında özel bir törenle anıldı. Kartal Belediyesi’nin Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde düzenlediği anma gecesine Eyüboğlu Ailesi ve Eyüboğlu Vakfı yöneticileri olarak bizler de davetliydik.
Sunuculuğunu Fatih Mehmet Köroğlu’nun yaptığı gece 20.00’de başladı 23.00’te bitti. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencilerinden Prof. Dr. Aydın Ayan, 1975’te aramızdan ayrılan hocasının 45 yıllık sanat hayatını öylesine başarıyla anlattı ki, akrabamın bilmediğim birçok yönünü öğrendim. İdris Akyüz, Nebil Özgentürk ve Tayfun Talipoğlu da okudukları Bedri Rahmi şiirleriyle renk kattılar geceye.
Konuşmacılardan birinin, Bedri Rahmi’nin arkadaşı, Nazım Hikmet’le ilgili anlattığı anekdot, gücünü oturduğu koltuktan alan insanlarla sanatçılar arasındaki farkı ortaya koyması adına ilginçti.
Nazım Hikmet’in Bursa’da hapis yattığı dönemde bir müfettiş gelir cezaevini denetlemeye. Mahkumlar listesinde “Komonist Nazım”ın da olduğunu görünce çağırtır onu müdüriyete. Küçümser bir edayla birkaç soru sorar şaire. Sonra da, “Tamam şimdi git” der Nazım Hikmet’e. Bu durum kanına dokunur şairin, dönüp “Bir şey sorabilir miyim?” der müfettişe. Müfettiş onay verir tarzda başını sallayınca, “Ömer Hayyam’ı bilir misiniz?” der Nazım.
Müfettiş, “Tabii ki” diye yanıt verince Nazım, bu kez şöyle der:
“Peki, Ömer Hayyam’a hayatı zindan eden dönemin İran şahı kimdi?”
Müfettiş, “Hatırlayamadım” deyince büyük şair şu lafı eder ve gider:
“Yarın da beni unutmayacak insanlar ama senin adını kimse hatırlamayacak.”
