MİLLİYET – 19 KASIM 2014 ÇARŞAMBA – ALİCE
“Sevgiliniz var mı?” sorusuna Hande Yener’in verdiği yanıt: “Sakat mıyım? Kör müyüm? Topal mıyım? Yaşlı mıyım yaaa! Tabii ki sevgilim var.”
Yener, “Gencim, güzelim, popülerim” demek yerine niye fiziki bir engeli olmadığının altını çizmiş olabilir?
Çünkü o da hepimiz gibi daha anne karnındayken, “Kız veya erkek fark etmez, yeter ki eli ayağı düzgün olsun” temennisiyle dünyaya geldi, “Kör satıcının kör alıcısı olur”, “Sağır duymaz uydurur”, “Spastik hareketler yapma” veya “Özürlü müsün?” gibi söylemlerle büyüdü…
Aliye Yücel’in “Engeloji” adlı kitabı, istemeden de olsa engellileri nasıl üzdüğümüzü bütün çıplaklığıyla yüzüme vurdu.
Kendisi de engelli olan Yücel’in kitabında engellilere bakışımızdaki eksiklikleri anlatan başka çarpıcı örnekler de var.
İşte Yücel’in, Beren Saat’in görme ve işitme engelliyi oynadığı Uğur Yücel’in “Benim Dünyam”ın kusuruna dair yaptığı ilginç tespit:
“Benim Dünyam, konusu itibarıyla herkesin ilgisini çekecek olsa da engellilere, özellikle de görme ve işitme engellilere hitap edecek bir film… Ancak işitme engelliler için altyazı, görme engelliler için sesli betimleme uygulaması yok. Benim dünyam ama ben izleyemiyorum.”
Yücel’in “engeli ve engelliyi doğru anlama bilimi” olarak tanımladığı “Engeloji”, insanları bedensel eksikliklere odanlanmak yerine, yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen başarılı bir çalışma…
EĞİTİM BURSUYLA KURTULAN KIZLAR
Mercedes-Benz Türk’ün meslek sahibi olmak isteyen kızları eğitim yolunda desteklemek için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle (ÇYDD) ortaklaşa hayata geçirdiği “Her Kızımız Bir Yıldız” projesi 10 yaşına girdi.
Mercedes’in bu süreçte eğitim desteği verilen kız öğrenci sayısı 3.155 oldu.
Pazartesi akşamı Esma Sultan Yalısı’nda bu amaçla bir davet vardı. Halen burs verilen 1.200 kız öğrenciden 13’ünün katıldığı davette bir kısmı da aldıkları bursun hayatlarına kattıklarını barkovizyondan anlattı.
Yaşadıkları bölgelerde kızların ilkokuldan sonra okutulmayıp hemen evlendirildiğini ve çoluk çocuğa karıştığını anlatan bursiyerlerden biri, “Ben de burs almasaydım, şimdiye kadar çoktan evlendirilip, anne olacaktım”, bir başkası, “Bu proje sayesinde genç yaşta evlenmekten kurtuldum, meslek sahibi oldum” dedi.
Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes’in ardından konuşan ÇYDD Başkanı Aysel Çeliker’in, “Bir kız çocuğunu eğitmek, iki aileyi eğitmeye eşdeğerdir” sözü de kızların okuması için verilen bursların bireylerle birlikte topluma olan katkısının göstergesi.
BİR KADINI DANSA KALDIRMANIN YOLU
Kadınların bir dans davetini kabul etmesinde şu üç seçenekten en etkin olanı hangisidir?
a. Onu davet etmeden önce gülümsemeniz.
b. Onu dansa davet ederken koluna dokunmanız.
c. Davet ettikten sonra göz kırpmanız.
Sahada yapılan araştırmaya göre bir kadını dansa davet ederken koluna dokunmanızın, teklifinizi kabul etmesindeki payı yüzde 21…
Bir kadından telefon numarasını isterken koluna dokunmanız halinde onu ikna etme oranınız yüzde 9…
Amerika’da ya da Avrupa’da “dokunma”nın kadın üstündeki etkisi büyük olabilir, ama Facebook’ta karısını “dürttü” diye insanların “namus cinayeti” işlediği Türkiye’de pahalıya patlayabilir bu denemenin sonu!
Böyle bir “deneysel çalışma” ülkemizde yapılsa sonuç ne olur acaba? Kimi, kadınların çanta darbelerinin vücutlarındaki yara bereyi pansuman ettirmek için soluğu “acil”de alır, bir kısmı “taciz”den hapsi boylar.
Aralarından “namus cinayeti”ne kurban giden bile olur!
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır.” (Albert Einstein)