19 Ekim 2022 Çarşamba – Milliyet Cadde
Halen birçoğunun aktif görev yaptığı TRT’den çok spiker geldi, geçti… Onlardan biri de 79 yaşında aramızdan ayrılan Bülend Özveren’di… Bülend Özveren’in alanında tek olmasının sebebi, Sultanahmet İlkokulu, Saint Benoit Fransız ve Galatasaray Lisesi’nden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olması değildi. Bir söyleşisinde kendini yüzde 51 radyocu, yüzde 49 televizyoncu olarak tanımlayan Bülend Özveren’i Bülend Özveren yapan, sayesinde Türkiye’nin de katılmaya başladığı ‘Eurovision Şarkı Yarışması’ oldu…
Yarışmayı o önerdi
Özveren, ‘Eurovision Şarkı Yarışması’nı Türkiye’ye getirmekle kalmadı, 1975’ten TRT’nin katıldığı ve yayınladığı 2012’deki son Eurovision’a kadar sunduğu yarışmanın sesi olarak belleklerimizde yer etti. 1982’de istifa ettiği TRT’ye yıllarca dış yapımcı olarak birçok program yapan ve sunan Özveren’le özdeşleyen yapımlar arasında ‘Ben Bilirim’, ‘Banko’ ve ‘Joker’de var.
TRT yönetimine yaptığı öneriyle Eurovision’a katılmamızı sağlayan ve yarışmanın değişmez sunucusu olan Özveren, Semiha Yankı’yla sonuncu olduğumuzda da, Sertab Erener’le birinci olduğumuzda da mikrofon başında ve kamera karşısındaki isimdi.
İlk yarışmada kura
Türkiye’nin hüsranla sonuçlanan ilk Eurovision macerasını anlatırken Özveren’in söylediği şuydu: “İlk katılacağımız 1975’teki Eurovision’da Ali Rıza Binboğa zaten belliydi, uzak ara birinci halkta… Semiha Yankı, jüride birinci, halkta üçüncü… Enterasandır ‘Cici Kızlar’, hem jüride hem halkta ikinci… Kura çekeceğiz, önce ‘Cici Kızlar’ çekti boş, sonra Semiha Yankı çekti, dolu… Eurovision maceramız böyle başladı. 19 ülke katılıyordu, Yankı ‘Seninle Bir Dakika’yla 19’uncu oldu.”
‘Bana nasip oldu
Eurovision macerasında Türkiye’nin birinciliğini sunmak da nasip oldu Özveren’e… İşte Özveren’in ağzından Türkiye’nin Eurovision’da bir ilki başardığı 2003’teki anısına dair söyledikleri: 1998’de karar verdim, bu işleri kapatıyorum. ‘Yeter!’ dedim. Yayıncılığı da bitirdim, ama 2003’te bana nasip oldu 39 ülkeye gittim. O Baltık kıyısındaki üç ülke Estonya, Letonya ve Litvanya nasıl diye merak ettim. Yarışma da orada yapılacak, görsem fena mı olur dedim. Sertab Erener’den ‘Everyway That I Can’i duydum, ‘Yüzde 100 ilk üç’ dedim. Eurovision’da birinci prova bittikten sonra sizi basın toplantısına alırlar. Biz hep 3-5 kişiyle yapardık o toplantıyı. Çünkü hissediyorlar. Sertab’ın ilk provasından sonra basın toplantısına girdim, inanılır gibi değil, tıklım tıklımdı. Hemen Ankara’ya telefon açtım, vaziyet böyle. Ben böyle bir şey bugüne kadar görmedim. Biz birinci bitirebiliriz bu yarışmayı. Zaten şarkı çok uygun, “Bir şeyler hazırlayın” dedim. Zaten ilk provada yarışmanın Türkiye, Rusya ve Belçika arasında geçeceği belliydi… ‘Türkiye ten point’ dedi, bitti olay… Hemen ayağa kalktım, ‘Türkiye birinci’ diye bağırdım.”
Cenazesi bugün
2003 yılında Letonya’daki ‘48. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Sertab Erener’in söylediği ‘Everyway That I Can’e verilen son “Ten point”le (10 puan) Türkiye birinciliğini garantileyince TRT sunucusu Özveren’in ayağa fırlayıp, “Türkiye birinci sayın seyirciler… Türkiye birinci… Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyorum” haykırışları hâlâ kulaklarımızda… gzt.com’a verdiği bir söyleşide, artık Türkiye’nin katılmadığı yarışma için “Eurovision günümüzde bir anıdır” diyen Özveren, hepimizin hafızasında Eurovision’u Türkiye’ye getiren ve sesiyle özdeşleştiren insan olarak yer etmeye devam edecek. 19 Ekim (bugün) Bahçeşehir Saadet Çarmıklı Camii’nde ikindi namazına müteakiben kılınacak cenaze namazıyla son yolculuğuna uğurlanacak Özveren’e Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun…