27 Şubat 2022 Pazar  –  Milliyet  –  Pazar

Baştan sona soluksuz okunacak çarpıcı bir öykü bu. Hikâye 2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllardan, ama Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla da çok alakası var. Son günlerde sosyal medyada çokça paylaşılan hikâye şöyle:

Savaş bölgesinden memleketi Leningrad’a (St. Petersburg) izne gelen bir asker, evinin bulunduğu caddeye doğru giderken, Alman bombardımanı sonucu ölenleri taşıyan bir kamyonla karşılaşır.  Ölüler toplu gömülmek üzere mezarlığa götürülmektedir. Cesetlerin arasında askerin dikkatini çeken bir şey vardır; bir ayakkabı. Gördüğü ayakkabı eşine aldığı ayakkabıya benzer. Eve gidip gitmeme konusunda tereddüt eden asker görevliye, ayakkabıyı giyen ölüyü görmek istediğini söyler. Görevli izin verir. Asker kamyona çıkar, cesede bakar, gördüğü kişi karısıdır.

Görevliye cesedin karısı olduğunu ve onu alıp kendisinin gömmek istediğini söyler. Görevlinin yardımıyla ceset indirilir. Asker karısının zor da olsa nefes aldığını fark eder ve onu alıp hemen hastaneye götürür. Yapılan müdahaleler sonucu kadın kurtarılır, iyileşir ve normal hayata döner.

O gün ölümden dönen kadın daha sonra hamile kalır ve 7 Ekim 1952’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin’i doğurur.

Filmlik bir olay

Olayı anlatan Putin, konuyu “Hard Choices” (Zor Seçimler) adlı kitabında yazan Amerika Birleşik Devletleri’nin 42. Başkanı Bill Clinton’ın eşi ABD’nin 67. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton olmasa, okuduğunuz ya da duyduğunuzda, “Kimin senaryosu bu?” der, inanmakta tereddüt edersiniz.

Müslüm Gürses’in 1978’de geçirdiği trafik kazasından sonra ‘öldü’ diye kaldırıldığı morgda kendine gelip, kurtulduğuna inanan biri olarak Putin’in öyküsüne mesafeliyim. Çünkü rahmetli “Müslüm Baba” kimseye zararı olmayan, yalansız, saf bir insandı, Putin’se eski bir KGB ajanı.

İşin bir diğer ilginç yanı şu:

İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinin 70’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında “Rus Öncü” dergisinde ailesinin savaşta yaşadıklarına dair anılarını yazan Putin, işin bu kısmını ABD Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Hillary Clinton’a da anlattı, o da ilginç bulunca kitabında yer verdi.

Nereden nereye?

Düne kadar dünyanın iki süper gücü Rusya ve ABD’yi yönetenler en özel sırlarını paylaşacak kadar sıcak diyalog içindeyken bugün gelinen noktaya bakar mısınız?

Vladimir Putin, ordusuna Ukrayna’ya saldırı emri verince Rusya ile ABD’nin yanı sıra AB ülkeleri arasındaki ipler de hiç olmadığı kadar gerildi. İkinci Dünya Savaşı’ndan izinle dönen askerin eseri Putin’in başlattığı bu savaş bakalım nasıl sonuçlanacak?

Oğlunun eğitimi için arabasını sattı

“Oğlumun eğitimi için arabamı sattığımda yalan söylemeyeceğim içim hafif burkuldu, ama ne kadar şanslıymışım meğer. Birkaç yıldır vapur, metro, metrobüse alıştım.  Taksi yokluğu sayesinde de bizim siteden giden otobüs saatlerini ezberledim.”

Suna Yıldızoğlu gibi yıllarca film ve dizilerde oyunculuk yapmış, sahneye çıkmış bir ünlü, oğlu Dyon Kaan Allen (29) için yaptığı fedakârlığı Twitter’da yazınca sanatçıyı sorgulama hakkı doğdu takipçilerine.

Yıldızoğlu’nu ajitasyon yapmakla itham eden, bu tweet yüzünden oğlunun üzüleceğini vurgulayan, hatta “Kızınız başrollerde oynuyor. İyi kazanç sağlıyordur. Sizi arabanızı satacak bir duruma düşürmemesi gerekirdi” diye yazan da oldu.

Oyuncu, “Bu olay yeni değil ki! Ve son senesini kızım ödedi!” diye cevap verip kızı Yasemin Allen’i savunmak zorunda kaldı.

Suna Yıldızoğlu’nun bu tweet’ine yapılan yorumları okuyunca bir kez daha anladım ki her konuda her şeyi bilenler sadece haber kanallarında yok, sosyal medya da onlarla dolu.

GÜNÜN SÖZÜ

“En tehlikeli insan tipi az anlayan, çok inanandır.” (Anton Çehov)