MİLLİYET – 30 MAYIS 2014 CUMA – ALİCE
Şarkıcı ve oyuncu Miley Cyrus’ın “Benim Yolum” adlı kitabı, adından da anlaşılacağı gibi hayatının hikâyesi…
Sevinç Seyla Tezcan’ın çevirisiyle Pegasus’tan çıkan kitap, bir yıldızın hayat öyküsünden çok, bir genç kızın günlüğü, hatıra defteri gibi… O derece sıcak, o derece samimi…
Çünkü bugün 22’sindeki şarkıcı bu kitabı 15 yaşında yazmaya başladı, 16’sında bitirdi…
“15 yaşındaki birinin yazdığı kitaptan ne olur?” dediğinizi duyar gibiyim.
Ancak okuyunca, “Vay be, amma da yanılmışım” diyeceğinizden eminim.
“Gençlik, gençlikte ziyan oluyor” diye bir söz duymuş muydunuz?
Miley Cyrus dedesinden, ben de ondan öğrendim.
Genç yaşta dünya starı olmayı başaran ve şimdiye kadar kendisiyle binlerce söyleşi yapılan Miley Cyrus, kitabı yazma gerekçelerini sıralarken en başa koyduğu şey şu:
“Bana hiç sorulmamış soruları yanıtlamak istiyorum.”
Miley Cyrus’ın fanlarının bile kitabı okuduklarında, şarkıcı hakkında bilmedikleri birçok şeyi öğrendiğini düşünüyorum.
“Benim Yolum”, şarkıcının duygu ve düşüncelerinin de yazılı MR’ı gibi çünkü.
Miley Cyrus, başından ne geçtiyse, aklına ne geldiyse döşedi “Benim Yolum”a!
BİR YILDIZIN DOĞUŞU
Şarkıcı ve oyuncu bir baba (Billy Ray Cyrus), ev hanımı bir anne ve altı çocuklu bir ailenin evinde mutlu, okulunda ezik Amerikalılardan biri Destiny Hope Cyrus ya da bilinen adıyla Miley Ray Cyrus…
Bu ezikliğinin sebebi, okulda boyu yaşıtlarından küçük olduğu için kızların onu dışlaması…
O da bu yüzden olsa gerek kendini “amigo kızlığa” adadı, ama annesi kolundan tutup onu cast ajanslarına yazdırdı ve bu sayede çok geçmeden, önce dizi (Hannah Montana), sonra müzik yıldızı oldu.
Cyrus’ın, “Hannah Montana”daki “Miley Stewart/Hannah Montana” rolüyle şöhret olduktan sonra okulda kendini ezikleyen kızlar için yazdığı şu cümleye dikkatinizi çekerim:
“Hoşça kalın, ezikler.”
BAŞUCU KİTABI VE REHBERİ İNCİL
“Benim Yolum”, sıradan bir kızın Disney sayesinde kısa sürede nasıl bir dünya starı olduğu kadar, “laik” Amerika’da bireylerin dini inançlarına olan bağlılıklarını açıkça ifade edebildiğinin de belgesi. İşte size o kitaptan bazı satırlar:
“Günlüğümü yazarken, ellerim düşüncelerimi yönlendiriyor. Gerçekleri bulmak için İncil’imde geziniyorum.”
“O zamanlar da tıpkı şimdi olduğu gibi sık sık İncil’e sığınırdım. Ve bunu Zebur’da buldum. Zebur 25: 1-2, 5-7. Ey Tanrım, bütün varlığımla sana yaklaşıyorum. Ey Tanrım, sana güveniyorum. Utandırma beni. Düşmanlarım zafer kahkahası atmasın….”
“Geceleri beni uyutmayan 7 şeyden biridir İncil okumamak.”
“Beni üzen 7 şeyden biridir İsa’yı bilmeyen insanlar.”
“Pazar günleri önce kiliseye, sonra öğle yemeğine gitmeyi çok seviyoruz.”
“Sıkı bir Hıristiyan’ım.”
Miley Cyrus’ın kitabındaki “dini satırlar” bunlarla sınırlı değil. Birkaç yerde daha İncil ve Zebur’dan alıntılar var.
Miley Cyrus’ın doğup büyüdüğü ülke bir din devleti mi?
Hayır…
Şarkıcının kitabında dönüp dönüp dinine, İncil’e bağlılığını yazmasını mesele yapan var mı Amerika’da?
Yok…
Bizde Miley Cyrus ayarında bir star, hayatını anlattığı kitapta dinine olan bağlılığını yazsa, kim bilir ne yaftalar asardık boynuna…
“Çağdaş dünya” ile aramızdaki en bariz farklardan biri de bu!
Herkesin bizim gibi düşünmesini istiyoruz, en küçük farklılık gösterenleri de anında yaftalıyoruz çünkü…
GÜNÜN SÖZÜ
“Bazı insanların beklentileri bitince selamları da bitiyor…”
