16 OCAK 2020 PERŞEMBE  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Mustafa Sandal, sanat dünyasındaki 25’inci yılını, hayatını ve müzik yolculuğunu anlattığı ‘Beni Ağlatma’ adlı kitapla taçlandırdı.
Doğan Kitap’tan çıkan ‘Beni Ağlatma’yı okurken ilk dikkatimi çeken şey, şarkıcının samimiyeti oldu.
Annesinin (Tülin İleri), “İyi bir eğitim alsın, ileride CEO olsun” hayaliyle İsviçre ve ABD’de okuttuğu Sandal’ın müzik için üniversiteyi bırakması, İstanbul’a gelince söylediği yalan, asistanlık günleri, öz güven patlamaları, Boğaziçi Üniversitesi’nde izinsiz klip çekimi, albüm satışlarının azalmaya başladığı dönemde “Sandal batıyor” diye yanından ayrılanlara kadar her şey var ‘Beni Ağlatma’da… Aşkları da epey yer tutuyor kitapta. Kimler mi onlar?
Tilda, manken Burcu, Budist bir psikolog, Bennu, Rana, Luvy, Ruby, Monica, Gabi, Suudi Arabistanlı Dima, Sicilyalı model Roberta, Sabahat Doğanyılmaz, Çeşme’de tanışıp, Londra’da ayrıldığı Yonca, Defne Samyeli (şarkıcı bunu yalanladı), Tuba Ünsal ve evlenip boşandığı Emina.

‘Yunuslarla terapi için Miami’ye gittim’

Kitabında, “Genel tarzım ve hayata karşı duruşum itibarıyla pozitif yaklaşımı ve her çeşit negatiflikten uzak durmayı kendime ilke edindim” diye yazan Sandal’ı Londra’da biten bir aşkın nasıl derbeder ettiğini anlatan çarpıcı bir bölüm var:
“1998 yılında ‘Detay’ albümümü yeni çıkarmıştım. O dönem Yonca isminde bir sevgilim vardı. Çok sevdiğim, değerli bir insandı, ama karakter olarak çok farklıydık. Zaten o da baktı ki bu iş böyle olmayacak, beni terk etti! O dönem beraber yaşadığımız Londra’da arabada giderken bir veda konuşması yaptık. Ben indim, o yoluna devam etti ve bitti!
Ayrıldıktan sonra ben Londra’dan Türkiye’ye döndüm. Aylardan mart; yelkenlime atladım ve Göcek’te Göbün Koyu’na gittim. Moralim çok bozuktu ve depresif bir şekilde tek başıma yelkenlimin içinde yaşıyordum. Kitaplarım, dizüstü bilgisayarım, battaniyem ve küçük bir ısıtıcımla tek başıma yelkenlinin içinde dünyadan bir süre kopmak istemiştim.
Bir ay sonra aynaya baktığımda o uzun süren depresif halim hiç hoşuma gitmedi.
O günlerde teknede bir şeyler okurken, yunusların insan psikolojisini tedavi etme güçleriyle ilgili bir makale gördüm. Okuduklarım da aklıma yattı, kalktım Miami’ye terapiye gittim. Yunuslarla geçirdiğim zaman bana gerçekten çok iyi geldi. Onlarla geçirdiğim sürede dünyayı unutuyor, çıkınca da hayata daha anlamlı bakıyordum.”
Sandal, bunları yaşarken Yonca’nın ne yaptığını da kitabında şöyle anlattı:
“Sonradan öğrendim ki Yonca bu konuşmadan sonra önemli gazetecilerimizden biriyle Küba’ya tatile gitmiş. O gazeteci arkadaşımı da çok severim, ünlü ve karizmatik bir gazetecidir.”

MUSTAFA SANDAL’IN HAYATI VE AŞKLARI

‘DELİ’ VE ‘EMANET’ FİLMLERİ GERÇEKLERİN KARA MİZAHI

Cem Yılmaz’ın yarın vizyona girecek ‘Karakomik Filmler’in ikinci serisi ‘Deli’ ve ‘Emanet’i, Soho’daki özel gösteriminde izledim. Cem Yılmaz’ın yarın vizyona girecek ‘Karakomik Filmler’in ikinci serisi ‘Deli’ ve ‘Emanet’i, Soho’daki özel gösteriminde izledim.‘Deli’, Türkiye’de deliliğin ne denli işe yaradığını, merakın insanın başını nasıl belaya soktuğunu anlatan bir kara mizah filmi. ‘Emanet’ ise izdivaçların nasıl birden aynı insanlarla kayıp arayan programlara dönüştüğünü gözler önüne seren nefis bir komedi. İki film de aslında yaşadıklarımızın mizahı.Yılmaz’ın yazıp, yönettiği, oynadığı ve yapımcısı olduğu ‘Karakomik Filmler’in ilk ikisini, 700 bin 519 seyirci izledi. ‘Karakomik Filmler 2’nin gişesi milyon barajını aşmazsa bu da zarar yazar. Cem Yılmaz, zararı göze alma pahasına film çekmeye devam eder mi? ‘Karakomik Filmler’ gibi yapımları çekmeye devam eder, ama sinema seyircileri için değil; Netflix aboneleri için…

GÜNÜN SÖZÜ

“Yanlışı savunup kalabalıkları arkama almaktansa, doğrumu savunup yalnız kalmayı tercih ederim.” (Gandhi)