MİLLİYET – 16 OCAK 2015 CUMA  –  ALİCE

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı Kamuda Şeffaflık Paketi’ne ulusal
radyo ve televizyon yetkilileri de dahil edildi.
İlk bakışta bu, radyo ve televizyonların kötü niyetli bazı yöneticilerinin makamlarını şahsi çıkar için kullanmalarını engelleyecek gibi görülebilir. İki yılda
bir mal beyanında bulunma zorunluluğu, bazı TV yöneticileriyle bazı yapımcılar arasındaki “Çıkar ilişkisi”ni engeller mi?
Kamuda Şeffaflık Paketi, halen tıkır tıkır dönen bir çarkı çomak sokup durdurabilir mi? Meseleye bir de bu açıdan bakmak gerekmez mi?
Varsayalım ki Ahmet Bey ve Ayşe Hanım farklı TV kanalının iki tepe yöneticisi.
Ahmet Bey’le Ayşe Hanım’ın çalıştıkları kurumlardan kazandıkları paralarla iki yılda bir beyan ettikleri mal varlıkları uyumlu.
Buna rağmen Ahmet Bey, sürekli dizi çektirdiği bir yapımcıdan Cannes’da veya Miami’de yazlık daire avantası alsa ve tapu işlemlerini kendi adına değil de birinci derece bir yakını üstüne yaptırsa ‘Kamuda Şeffaflık Paketi’ bunu
çıkarabilir mi açığa?
Bu paket, Ayşe Hanım’ın Amerika’da okuyan çocuğuna bir yapımcının “full paket eğitim bursu” vermesini engeller mi?
Bence hayır…
Demem o ki yöneticilik yapanların makamlarını kişisel amaçlı kullanmalarını engellemek için bir yasa çıkarıyorsanız, sadece “ana arter”e bariyer koymanız yetmez, “yan yollar”ı da kapatmazsanız, beyhudedir çabanız!

TÜRKLERİN HAFTA SONU KAÇAMAĞI

Hilton Worldwide, Türklerin hafta sonu tatil alışkanlıklarını öğrenmek için YouGov’a bir araştırma yaptırdı. 18 yaşından büyük 1.023 kadın ve erkekle yapılan anketin ortaya koyduğu sonuçlar ilginç.
Çünkü iki Türk’ten biri hafta sonu kaçamağının ilişkideki heyecanı geri getireceğine inanıyor, ancak çok azı bunun için bir şey yapıyor.
Türkiye’de çiftlerin yüzde 47’si hafta sonu kaçamağının ilişkideki heyecanı artıracağı görüşünde. 100 kişiden 22’si kısa bir seyahatin yeni bir ilişkiyi başlatabileceğini, yüzde 15’i kötü giden bir ilişkiyi kurtarabileceğini düşünüyor. 100 kişiden 13’ü ise hafta sonu kaçamağının ilişkiye zarar verebileceği kanaatinde.
Avrupa ülkelerinde popülerliğine rağmen Türkiye’deki çiftler nadiren hafta sonu seyahatlerine gidiyor.

Türkler abartmayı seviyor
Ankete katılanların yüzde 46’sı yılda sadece 1 ila 5 hafta sonu kaçamağı yapabildiklerini belirtirken, her on kişiden biri ise hiçbir zaman hafta sonu seyahatine çıkmıyor.
Araştırma ayrıca, Türkiye’deki kişilerin hafta sonu programlarını arkadaşlarına veya meslektaşlarına anlatırken abarttıklarını da ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 35’i kendilerini eğlendirmek adına hafta sonlarını anlatırken abarttıklarını itiraf etti. 100 kişiden 22’si ise dışarıdan daha heyecan verici görünmek için gerçeği abartarak anlattığını söylüyor. Yüzde 6’lık bir bölüm ise eski sevgilisini kıskandırmak için kendi “fantezi hafta sonlarını” yarattıklarını itiraf ediyor.

Uyumayı seviyoruz
Araştırma sonuçlarına göre, ankete katılan kişiler aileleriyle vakit geçirmenin yanı sıra hafta sonlarını, televizyon izleyerek ve ev işi yaparak geçiriyor. Hafta sonu yataktan kalkmak ise neredeyse imkânsız. Her dört kişiden biri saat 10:00’dan önce yataktan çıkamıyor.
Araştırma ayrıca Türklerin hafta sonu harcamalarından ne kadar rahatsızlık duyduğunu da ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 66’sı spontane alıverişlerden pişmanlık duyuyor. Sonradan pişman olunan harcamalarda ikinci sırada ise yüzde 23 ile dışarıdan sipariş verilen yemekler bulunuyor. Yüzde 21’lik bir kesim ise gece eve dönerken yaptıkları taksi harcamalarından pişman olduklarını belirtiyor.

GÜNÜN SÖZÜ
“Savaşta babalar oğullarını gömer, barışta oğullar babalarını…”
(Fatih’in Fedaisi Kara Murat filminden)