MİLLİYET – 3 TEMMUZ 2014 CUMA  –  ALİCE

Serdar Ortaç, MS hastalığı nedeniyle yattığı hastanede bir savunma videosu yükledi internete… Ortaç’ın günlerdir haber olan ve konuşulan videoda özetle söylediği şu:
“Ahmet Kaya’ya çatal kaşık attıysam annem ölsün…”
“Bir ünlü, bir krizi nasıl yönetemez?”e en çarpıcı örnek Serdar Ortaç olsa gerek…
Acil şifa dilediğim Ortaç, o videoda “Ahmet Kaya’ya çatal kaşık atmadım” derken yerden göğe kadar haklı…
Nereden mi biliyorum?
Çünkü o geceyi düzenleyenlerden biriyim.
Ahmet Kaya, “Kürtçe klip çekeceğim için bana yuh çekenlerin kafasına vura vura Kürt realitesini kabul ettireceğiz” dedikten sonra, ortalık toz duman olunca sahneye çıkıp, neler söylediğim Show TV’nin arşivinde…
Ahmet Kaya’nın dünya görüşüyle aranızda dünyalar kadar fark olabilir, ama demokrasinin yolu, katılmadığınız fikirlere de saygı duymaktan geçer deyip, insanları sukünete davet ettim.
Ardından da sunucuya, ödül alma sırası gelen sanatçıyı anons etmesini söyledim.
Sahneye çıkan Ortaç, iddia edildiği gibi Ahmet Kaya’ya çatal  kaşık atmadı, ama salondaki “ulusalcı ve milliyetçilerin”(!) gazına gelip, şarkısını okuması gerekirken Kaya’ya nispet “10. Yıl Marşı”nı söyledi.

Fatura Ortaç’a kaldı
Onu gaza getiren ve arkasında koro oluşturanlar tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrıldı, fatura Ortaç’a kaldı.
Ortaç, Ahmet Kaya olayında hatalı davrandığını açıklayıp, özür diledi, ama iş işten çoktan geçti…
Son olaydan da açık ve net bir şekilde anlaşılıyor ki Ortaç, kriz yönetme konusunda sıfır… Yatağa düşünce, sosyal medyada aleyhinde yazılanlara doldurduğu tepki videosu bile Ortaç’taki egonun ürünü…
“Babam çoktan öldü, şayet Ahmet Kaya’ya çatal kaşık attıysam, annem de ölsün.”
Sevgili Serdar Ortaç, “Suçun şahsiliği” diye evrensel bir hukuk kuralı var, zavallı annenin günahı ne?
Senin yaptığın konjonktürel bir talihsizlik yüzünden canından niye olsun annen?

Aklıselim biri yok mu?  
İlle de bir şey söylemen gerekirse, “Türkiye Cumhuriyeti’nde 10. Yıl Marşı’nı söylemenin cezası buysa, alın canımı olsun, bitsin” de…
Varsayalım ki şarkıcı, bir yandan hastalığı, diğer yandan hakkında yazılanlar yüzünden düştüğü moral çöküntüsüyle çekti bu videoyu?
Bu insanın etrafında bir aklıselim yok mu, onu girdiği yanlış yoldan döndürecek?
“Varsayalım ki sen bir hata yaptın? Bunun bedelini annen niye canıyla ödesin? Niye ‘Annem ölsün’ diyorsun? ‘Eğer öyle bir yanlış yaptıysam, Allah benim müstehakkımı versin’ de, olsun bitsin” ya da “Yatağa düştün diye hakkında bu çirkin yazıları yazanları lütfen muhatap alma. Sana karşı bu denli nefret ve kinle dolu insanları, bu saatten sonra yapacağın açıklamalarla tarafına çekebileceğini sanma” diyecek insan biriktirmemişse Ortaç yanında, demek ki asıl mesele orada.

ARAŞTIRMACI DEĞİL SANIRSIN SİYASETÇİ

Fatih Altaylı’nın Habertürk’teki son “Teke Tek” programını izlediniz mi?
İzlemediyseniz, araştırma şirketlerinin yaptığı kamuoyu yoklamalarına itibar etmeye devam edebilirsiniz.
Ancak benim inancım zayıfladı Türkiye’nin önde gelen araştırma şirketlerinin araştırmalarına.
Diyeceksiniz ki “Niye?”
“Teke Tek”teki araştırmacılardan ikisi, yaptıkları anketleri seyirciyle paylaşmaya değil, sanki “algı yönetimi” için çıktı ekrana… “Kamuoyu araştırmacısı”ndan çok “siyasi parti sözcüsü” gibiydiler.
O araştırmacıları dinledikten sonra gel de inan, bu insanların yaptıkları araştırmaların doğruluğuna?

GÜNÜN SÖZÜ
“Bir şeyi yapmak isterseniz bir yolunu bulursunuz, istemezseniz bir bahane bulursunuz.” (Jim Rohn)