4 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ  –  MİLLİYET  –  ALİCE

Kültür ve Turizm Bakan-lığı’nın yıllarca sektörün kanaat önderleri ve meslek örgütleriyle görüşerek hazırladığı Sinema Yasası nihayet çıktı. 

Yasa, film yapımcılarıyla sinemacılar arasında krizi sonlandırmakla kalmayıp, sektörün talep ettiği birçok konuyu da çözüme kavuşturdu.

Dizi ve film yapımcılarının sorunlarından biri şuydu:

Her belediye ve kamu kurumu, yetki alanlarına giren yerlerde çekim yapanlara farklı bir tarife uyguluyor, fahiş fiyatlar isteyenler bile oluyordu.

Yapımcıların talebi üzerine kanuna, her ilde bir “Film Çekim Koordinasyon Komisyonu” kurulması maddesi kondu.  Artık bu komisyon belirleyecek şehirlerdeki çekim tarifelerini.

Sektör istedi, oldu

Gelelim kanundaki filmlere yasak getireceği iddia edilen maddeye:

“Ülke içinde üretilen veya ithal edilen sinema filmlerinin, ticari dolaşıma veya gösterime sunulmasından önce değerlendirilmesi ve sınıflandırılması yapılır. Değerlendirme ve sınıflandırma sonunda uygun bulunmayan filmler, ticari dolaşıma ve gösterime sunulamaz.” Bu madde üzerine yapılan haberler ve yorumlar, cehaletin ya da art niyetin göstergesi.

Çünkü bu madde eski kanunda da vardı.

Kültür Bakanlığı, kanunun verdiği bu yetkiyle beş yılda değerlendirdiği 5.651 filmden sadece şu üçüne izin vermedi:  “Nymphomaniac Part 1 –  Part 2” ve “Teen Ass Fucker”.

Cehalet veya art niyet

Sadece bize özgü bir durum da değil bu… Merak eden Google’a girip görebilir Amerika, İngiltere, Norveç ve Almanya’nın hangi filmlere izni vermediğini…

Bu maddenin bir cümle ilaveyle yeni kanuna alınmasının sebebi de şu:

Kültür Bakanlığı’ndan “Eser Tescil Belgesi” olmayan filmler Türkiye’deki birçok festivale katılamıyor, bu da sorun teşkil ediyordu.

Bu nedenle kanuna, “Değerlendirme ve sınıflandırması yapılmamış olan filmler; festival, özel gösterim ve benzeri kültürel ve sanatsal etkinliklerde ancak +18 yaş işareti ile gösterilir” ilavesi yapıldı. Yapımcılar ve festivallerin elini rahatlatan kanun hakkında bilgisi olmadan, yalan – yanlış fikir beyan edenler ya cahildir ya da art niyetli. Başka bir izahı yok bunun.

En çarpıcı örnek

Yol TV’nin ana haber bülteninde spiker Onur Teper, canlı yayına görüntülü bağlanan Levent Üzümcü’ye sordu:

“Ne diyorsunuz bazı çevrelerce ‘Sansür Yasası’ diye de adlandırılan kanun hakkında?” 

Üzümcü, yanıtladı:

“Yasa hakkında bir bakışımın olabilmesi için bilgi sahibi olmam gerekiyor. Yasa hakkında bilgi sahibi değilim. Sadece yerli ve milli sinema gibi laflar gördüm…” 

İnternetten ulaşabileceği yasa hakkında tek kelime bilmediğini itiraf ettikten sonra, bildik basma kalıp cümlelerle eleştirileri sıralamak, ne yaman çelişkidir?

Üzümcü’nün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret eden oyuncular; Şahan Gökbakar, Mahsun Kırmızıgül, Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, Oktay Kaynarca, Tamer Karadağlı, Demet Akbağ ve Burak Özçivit için yaptığı yaftalama da pes dedirten türden:

“Rejimin bize zorla dayattığı bu şahısların içinde olduğu hiçbir yasadan hiç kimseye hayır gelmez.” 

GÜNÜN SÖZÜ

“At gözlüğü takmış sabit fikirli insanlardan uzak durmak, bazen en büyük kafa rahatlığıdır.” (T. S. Eliot)