16 EYLÜL 2018 PAZAR –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

‘Haziran Gecesi’ ve ‘Dudaktan Kalbe’ gibi birçok dizide yönetmenlik yapan Andaç Haznedaroğlu, beş yıl önce kulvar değiştirdi ve sinemaya geçti. Haznedaroğlu, beş yılda üç film çekti: ‘Her Şey Aşktan’,  ‘Acı Tatlı Ekşi’ ve ‘The Guest-Misafir’…

Haznedaroğlu, cuma günü vizyona giren ‘The Guest-Misafir’i üç yılda bitirdi. Bu sürenin 1.5 yılını Gaziantep, Suruç ve Reyhanlı’daki mülteci kamplarında araştırma yapmakla geçirdi. Filmdeki mülteci Lena’yı oynayan Rawan Skef’i bir yılda 4 bin Suriyeli çocuk arasından seçti. Sekiz yaşında savaştan kaçıp, İstanbul’a gelen Suriyelilerden olan Rawan Skef, halen Yunanistan’daki mülteci kampında sürdürüyor hayatını! Filmde, Şebnem Dönmez, Yeşim Ceren Bozoğlu ve Rıza Akın gibi oyuncuların yanı sıra, binlerce Suriyeli mülteci oynadı.

Sekiz ödüllü film 

Filmin kadın başrolü Saba Mubarek’i, Haznedaroğlu bulmadı. Mültecilerin dramının film yapılacağını öğrenen Mubarek, Haznedaroğlu’nu buldu. Ünlü Arap oyuncu, “Projeyi ve senaryoyu çok sevdim, oynamak istiyorum” dedi ve rolü kaptı. Mubarek, filmdeki performansıyla, iki önemli festivalde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ seçildi. ‘Misafir’, katıldığı birçok festivalden ödülle döndü. O ödüller şunlar:

2017-Antalya Film Festivali: ‘Dr. Avni Tolunay İzleyici Ödülü’
2017-Boğaziçi Film Festivali: ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Montaj’
2018-Dublin İpek Yolu Film Festivali: ‘En İyi Film’, ‘En İyi Kadın Oyuncu’ (Saba Mubarek)
2018-Malmö Arab Film Festivali: ‘En İyi Film’, ‘En İyi Kadın Oyuncu’ (Saba Mubarek)
2018-Montreal Türk Film Festivali: ‘En İyi Film’

Sekiz ödüllü film, hepimizi ilgilendiren bir dram. Sayılara, 3.5 milyonu bulan Suriyeli mültecilerin ülkemizde neler yaşadıklarını izleyince, etkilenmemek mümkün değil. “Ülkemde Suriyeli istemiyorum” diyenlerin bile, mültecilere bakışını değiştirecek bir yapım çünkü.

‘KINALI ELLER’DEN ORGANİK ÜRÜNLER

Türkan Saylan’ın, “Her eğitimli kadının Cumhuriyet’e borcu var” sözünü şiar edinen üniversite mezunu 14 Adanalı kadın, Seyhan, Salmanbeyli Köyü kadınlarıyla ‘Kınalı Eller’ projesini başlattı. Köylü kadınların organik ürünlerini tüketicilerle buluşturarak, onlara ekonomik özgürlük sağlayacak ‘Kınalı Eller’in kurucularının yaptığı ilk iş, Salmanbeyli Kınalı Eller Kadın Kalkınma Kooperatifi’ni kurmak oldu.

Projeye dahil olan kadınlar; hijyen, doğal pişirme ve aşçılık kurslarına gitti. Halk Eğitim’deki kursları başarıyla bitirip, sertifika alanlara, organik ürünlerini hijyenik bir ortamda ve belli standartlarda üretecekleri yer şarttı. Bu aşamada Seyhan Belediyesi ve Hilton İstanbul Bosphorus’un desteğini alan ‘Kınalı Eller’, köye atölye kurmaya karar verdi.

İki katlı atölyenin temel atma töreninde konuştuğum projenin yaratıcılarından ziraat mühendisleri Hüsniye Gül ve Necla Kezban Altınbaş, amaçlarını şöyle anlattı:

“Şehirde yaşayan kadınların bir şekilde çalışıp, para kazanma şansları var, ama ziraat yapacak geniş arazileri olmayan köylü kadınlarının yok. ‘O insanlara yaşadıkları köylerde nasıl fırsat yaratabiliriz?’ diye yola çıktık ve Salmanbeyli’yi seçtik. Halk Eğitim’den sertifikası olan 30 kadın, temelini attığımız atölye tamamlanınca, yıllardır evlerinde yaptıklarını standart hale getirip, üretecek. Kooperatif aracılığıyla bu ürünler, anlaştığımız oteller ve restoranlara satılacak. Adana’daki marketler ‘Kadın Elleri’ ürünlerine raflarında yer verecek. Köy kadınlarının atölyede ürettikleri, ‘Kınalı Eller’ markasıyla internetten de satılacak. Köylü kadınlar para kazanacak, tüketiciler de organik ürünleri ucuza satın alabilecek.”

GÜNÜN SÖZÜ

Darda kaldım diye umutsuz olma, yok iken dünyayı yaratan vardır. (Neşet Ertaş)