16 Kasım 2023 Perşembe  –  Milliyet  –  Alice

Türkan Şoray için, “Cengiz Aytmatov’un ülkesine gidecek” diye yazdığımda tarih 7 Ekim 2023’tü… Sanatçının, ‘1. Bişkek Uluslararası Film Festivali’nden aldığı daveti kabul etmesinin en önemli nedeni şuydu:

Türkan Şoray, oynadığı 222 film arasından Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un eserinden sinemaya aktarılan ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ı hep ayrı bir yere koydu. O yüzden de sanatçı, Bişkek’te ilk kez düzenlenecek olan uluslararası bir film festivaline katılmayı, çok sevdiği filminin eser sahibi Cengiz Aytmatov’a saygı ve vefa olarak gördü.

Türkiye yedi filmle Bişkek Festivali’nde

Sonunda o gün geldi ve 17-21 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılacak ‘1. Bişkek Uluslararası Film Festivali’nin programı resmileşti.

Bişkek’teki film festivalinin ilk konuk ülkesi Türkiye, onur konuğu ise Türkan Şoray oldu…

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları, T.C. Bişkek Büyükelçiliği, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü’nün destekleri ve Kırgızistan Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası Bakanlığı Sinematografi Departmanı ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi iş birliğiyle yapılacak festivale Türkiye’den yedi film katılacak.

18-20 Kasım tarihleri arasında Bişkek’teki Manas Sineması’nın Yeşil Salonu’nda gösterilecek Türk filmleri ‘Son Akşam Yemeği’, ‘Bağlılık Hasan’, ‘Eflatun’, ‘Buğday Tanesi’, ‘49’, ‘Bir Tutam Karanfil’ ve ‘Rafadan Tayfa – Galaktik Tayfa’…

‘1. Bişkek Uluslararası Film Festivali’nin Türkiye’den konukları ise şu isimler:

‘Buğday Tanesi’ filminin yapımcısı AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, 26-27 Dönem Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, yönetmenler; Semih Kaplanoğlu, Öner Kılıç, İsmail Fidan, Cüneyt Karakuş, ‘Son Akşam Yemeği’ filminin yapımcısı Ahmet Selim Tuncer, oyuncular; Azra Aksu, Esra Gezginci, Burak Haktanır, Muhammed Emre Kaya ve Fatih Osmanlı…

Teoman’ın gözdesi Karaköy ve Eminönü

“Çalışmaya üşeniyorum. Her şeye üşenir oldum. Her halde yaşlılıkla ilgili bir şey bu. Birçok hit şarkım var, yıllarca albüm yapmasam yeter… Bu şarkılar ile çok çalışır, çok para kazanırım, ama çalışmayı sevmiyorum, çok manalı gelmiyor. Çok konser vermeyi de sevmiyorum.”

Geçen yıl temmuz ayında yaptığı bu açıklamalar çok konuşulan şarkıcı Teoman, bir kez daha farkını gösterdi.

Nasıl mı?

Yaptığı şu son açıklamayla:

“Boşluk bulunca Karaköy ve Eminönü’ne gidiyorum. Çılgın planlarım olmuyor. Yurt dışına gitmeyi değil Eminönü’nü seviyorum. Karaköy’de güzel dönercim ve kokoreççim var.”

Makyaj malzemesi veya çorap almaya Paris’e, kıyafet almak için Milano’ya, kayak için Fransa Courchevel’e giden ünlülerin çok olduğu ülkede Teoman’ın yurt dışına değil Eminönü ve Karaköy’e gitmeyi sevdiğini söylemesi medyada ve sosyal medyada yeterince ilgi görmese de bence çok değerli.

Mustafa Günen’in 34 deniz resmi

“Deniz ressamı” olarak tanınan, uluslararası eleştirmenlerce, “Denizi ve dalgaların matematiğini dünyada en iyi çizen ressam” diye adlandırılan Mustafa Günen, uzun bir aradan sonra ilk kişisel sergisini Maji Art Nişantaşı’nda açtı.

Şimdiye kadar dünyanın önde gelen müzayede evlerinde çizdiği resimler sergilenen ilk Türk ressam olan, dünyanın önemli koleksiyonlarında resimleri yer alan sanatçının açtığı serginin küratörlüğünü Prof. Dr. Uğur Batı üstlendi.

23 Aralık’a kadar açık kalacak sergide birbirinden güzel ve farklı 34 deniz resmi var. Her resimde Mustafa Günen’in imzası ve yapıldığı tarih yazılıydı, sadece birinde ikisi de yoktu. Merak edip sorunca öğrendim ki, sanat eleştirmeni Zhanna Veyts’in “300 yılda gelen bir ressam” diye nitelendirdiği Günen’in ritüeliymiş bu.

Her sergide ismini ve yapım tarihini yazmadığı tablo, sanatçının o tarihten sonra çizeceği resimlerin ilk örneğiymiş.

GÜNÜN SÖZÜ

“Bir erkek kendisinden daha iyi eğitim almış bir kadınla evlenmek istemez çünkü o zaman iktidarı tehlikeye düşer.” (Osho)