MİLLİYET CADDE  –  5 Haziran 2012 Salı  ALİCE

Kanal D ve ATV’nin iki yaz projesi var. ATV ‘Annemler Seni Çok Sevecek’le seyirci toplamaya çalışacak, Kanal D ise ‘Şebeke’yle. İki kanalda bu yaz gizli kameralı ve şaka odaklı yarışmalarla reyting almaya çalışacak. Bakalım seyirci hangisini daha çok sevecek?

Nasıl ki her haziranda okullar kapanır kapanmaz imkanı olan insanlar tatile kaçar.
Televizyonlar için de benzer bir süreç başlar.
Çünkü televizyon izleyici sayısında ciddi bir düşüş olur ve okullar açılana kadar da sürer bu.
Ekran karşısındaki seyirci sayısı düşünce, reklamlar yani kanalın geliri azalınca, bu yayınlanan işlere de yansır.
Yaz başında ‘sezon finali’ yapıp, tatile çıkan pahalı dizilerin yerini düşük bütçeli ‘yazlık işler’ alır.
Kimi zaman yazlık bir dizi olur bu, kimi zaman yarışma ya da şov programı.
Kanal D ve ATV’nin iki yaz projesi belli.
ATV, ‘Annemler Seni Çok Sevecek’le seyirci toplamaya çalışacak, Kanal D ise ‘Şebeke’yle.
ATV ile Kanal D’nin ‘yazlık işleri’ni yazı konusu yapmamın sebebiyse içerikleri.
İki kanal da bu yaz, gizli kameralı ve şaka odaklı yarışmalarla reyting almaya çalışacak.

‘Şebeke’nin 32 bölümü tamam
Kanal D’nin ekrana getireceği ‘Şebeke’ adlı şaka yarışması bir İngiliz formatı.
Orijinal adı ‘Meet The Parents’ olan yarışmada damat adaylarına şaka yapılıyor, ATV’nin yayınlayacağı İsveç formatı programdaysa bu kez şakanın kurbanları tanışmak için damat adayının evine giden aileler.
Kanal D’nin şaka yarışması ‘Şebeke’nin yapımcısı ‘Komedi Dükkanı’ndan ve ‘Şanslı Masa’dan tanıdığımız Fırat Parlak.
Bülent Ersoy’la Azra Akın’ın oynadığı reklam filminin çekimi sırasında bahsetmişti bana Fırat Parlak bu projeden.
Fırat Parlak, “Ama ne olur şimdilik yazma! Böyle bir program çekildiğini öğrenirse insanlar hem işin sihri kaçar, hem işimiz zorlaşır” dediği için o günlerde yazmamıştım bunu.
Şimdi çekimlerin tamamı bitti ve 32 bölümlük ‘Şebeke’ hazır hale geldi.
‘Şebeke’ damat adaylarının oyuna getirildiği bir yarışma.

Damat adayları çok saygılı!
Sevgilisi, “Annemler seni yemeğe bekliyor” deyip damat adayını ailesiyle tanışmaya götürüyor.
Ama gidilen her evdeki aile şakanın parçası. Damat adayını zıvanadan çıkartıp kaçırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Buna rağmen o evde iki saat kalan damat adayları, yarışmanın ödülü olan 10 bin TL’nin sahibi oluyor.
Fırat Parlak’a, iki saat dayanabilen var mı bu oyuna diye sordum, verdiği yanıt şuydu:
“Bu yarışmayla şunu anladım ki damat adayları, sevgilisinin ailesine karşı çok saygılı. İki saat her şeye tahammül edip, ödülü kapan çok damat adayı oldu.”
Yapımcılığını Tolga Garipoğlu’nun üstlendiği ATV’nin şaka programı ‘Annemler Seni Çok Sevecek’te sabır testinden geçecek olanlarsa genç kızların aileleri.
Türk gelenekleri arasında damat adayının evine tanışmaya gitmek diye bir şey yok, ama ATV İsveç’ten aldığı formatla bunu deneyecek.
Bakalım seyirci Kanal D’nin şakasını mı, yoksa atv’ninkini mi daha çok sevecek?

BEYOĞLU’NDA SOKAĞA MASA ATMA MESELESİ

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın arkadaşımız Songül Hatısaru’ya verdiği söyleşideki açıklamalarını dikkatle okudum.
Özellikle de Beyoğlu’ndaki restoran ve kafelerin sokağa masa atma konusuna belediyenin yaklaşımını.
“Dar sokaklarda sokağa masa atılmayacak, ama geniş sokaklarda atılacak” diyen Demircan, sokak ismi vererek özetledi yaptıkları uygulamayı:
“Mis Sokak, sokağa masa atmaya uygun, ama Asmalı Mescit değil. Orada sokağa masa konulmayacak.”
Beyoğlu’na sıkça yolu düşenlerdenim, o yüzden geçmişte sokakların nasıl futürsuzca işgal edildiğini iyi bilirim.
İş öyle bir hal almıştı ki, sokakları attıkları taburelerle işgal edenler arasında dükkan sahibi olmayanlar bile vardı.
Müşterinin sipariş ettiği içeceği farklı, yiyeceği farklı yerlerden alıp servis ediyorlardı.
Bazı sokaklarda işgal öyle bir hal almıştı ki, insanlara yürüyecek yer kalmamıştı.
Bu keşmekeşin bitmesi, ama öte yandan Beyoğlu’na ayrı bir canlılık katan sokağa masa sandalye uygulamasının da kurallara uygun bir şekilde sürmesi gerekiyordu.
Bir gün baktık ki belediye bütün masaları kaldırdı.
Demircan’ın açıklamalarından anladığım o ki, müsait olan yerlerde kurallara uyan esnaf, masa koyabilecek sokağa.
Belediye sokağa masa atma izni verirken şuna da dikkat etmeli:
Belediye, kafe, büfe ve restoranlara sokakta, kapalı mekanlarıyla orantılı yer vermeli.

GÜNÜN SÖZÜ

Yaptığınız bir yanlış, bütün doğrularınızı götürdüğünde anlarsınız; hayatın matematikten daha acımasız olduğunu…