MİLLİYET TELEVİZYON – 29 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ  – ALİCE

Gazeteci William Engdahl’ın, Amerikalıların genetiği değiştirilmiş organizmalarla dünyayı nasıl kendine bağımlı hale getirdiğini bilimsel kanıtlarla ortaya koyduğu ‘Ölüm Tohumları’ adlı bir kitabı var.
Engdahl, kitabında Amerika’nın bunu niye yaptığını, ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın şu meşhur sözüne atıfta bulunarak anlatır:
“Eğer petrolü kontrol edersen, bütün bölgeleri ve kıtaları, gıdayı kontrol edersen bütün insanlığı kontrol edersin.”
Amerika’nın Henry Kissinger’ın izinde gidip gitmediği ortada…
21’inci asırda yepyeni bir güç çıktı ortaya:
Sosyal medya
Bilişim ve iletişim teknolojisinin geldiği son nokta, petrol ve gıda kadar olmasa bile sosyal medya datasının ne denli önemli olduğunu gösterdi.
Pazarın lideri olmak isteyen her kişi ve kuruluş muhtaç bu dataya…
Çünkü artık güç orada…
Nasıl mı?
Doğuş Holding’in patronu Ferit Şahenk’in Nusret’i ya da başka restoranları satın almasını, kişisel zevkine bağlayanlar olabilir.
Ama işin aslı öyle değil.
Garanti Bankası, geliştirdiği yazılım sayesinde müşterilerinin tüketim alışkanlıklarını düzenli olarak raporluyor.

Çünkü müşterileri orada
Bankasının en paralı müşterilerinin en çok nerede yemek yediğini gören Ferit Şahenk de, haklı olarak akıllı bir tercihte bulunuyor ve oraları satın alıyor.
Koskoca Doğuş Holding’in bu küçük şirketleri satın almasının sebebi Ferit Şahenk’in kişisel zevki olabilir mi?
Satın almada ‘A’ şirketi yerine ‘B’ şirketini tercih etmesinde etken olabilir bu…
Ancak aldığım bilgi o ki, Garanti Bankası kartlarıyla yapılan harcamaların toplandığı havuzdaki bilgidir  ‘tamamen duygusal’ yapan…
Gezi Parkı eylemleri sayesinde sosyal medyanın nasıl bir güç olduğunu gördü herkes…
Peki bu güçten nasıl yararlanacak insanlar ve şirketler?
ODTÜ mezunu üç bilgisayar mühendisi; Ali Durmuş, Aslan Doğan ve Serdar Dağdelen’in kurduğu Etiya adlı şirket, bugün hepsi üniversite mezunu 350 çalışanıyla veriyor bu hizmeti…
Nasıl mı?

Olumlu olumsuz her şey
Mikonos’tan dönüş yolunda Etiya’nın kurumsal danışmanlığını yapan Çetin Kımızzade’den dinledim, önümüzdeki süreçte çok müşterisi olan şirketler, televizyonlar, siyasetçiler ve şov yıldızlarının, bilişim ve iletişim teknolojisinden nasıl yararlanabileceğini…
Örneğin bir televizyon kanalı, ekrana getirdiği yeni bir projenin gerek yayını sırasında gerekse sonrasında sosyal medyada ne kadar konuşulduğunu anında öğrenmek istiyor.
Twitter’da hangi hashtag’in sıralamaya girdiği belli, ama ya ötesi?
O yapım hakkında Twitter, FacebookGoogle veya diğer mecralarda çıkan yorumlardan ne kadarı olumlu?
Ne kadar insan o işi beğenmedi?
Beğenenlerin yüzde kaçı kadın, ne kadarı erkek?
Yaş grupları ne?
Yaşadıkları   şehir neresi?

‘El yordamı’ yerine veri!
Veya büyük bir kuruluşun reklam kampanyasıyla birlikte piyasaya sürdüğü ürün hakkında tüketiciler sıcağı sıcağına ne dedi?
Etiya, ücreti karşılığında bu bilgilerin yer aldığı dataları veriyor müşterilerine…
Dünyanın en çok kazanan ve en güçlü kadınlarından biri olan televizyon yıldızı Oprah Winfrey, yıllardır Amerika’da bu hizmeti veren benzer bir kuruluştan aldığı raporlarla belirliyor rotasını…
Türkiye’de Avea, Türk Telekom, TTNet gibi büyük kuruluşlar da satın aldıkları sosyal medya datalarıyla çiziyorlar yol haritalarını…
Görünen o ki, televizyon kanallarının ekrana getirdikleri iddialı yapımları, şov dünyasının yıldızları, atacakları adımları belirlemek için eninde sonunda sosyal medya datasına muhtaç olacak.
Aynı şey Acun Ilıcalı’dan Gülben Ergen’e, Kenan İmirzalıoğlu’ndan Hülya Avşar’a bütün popüler kültür yıldızları için de geçerli.
Artık ‘el yordamı’yla değil, yaptıkları işler, attıkları adımlar hakkında insanların ne düşündüklerini ortaya koyan verilerle yol alma devri…

SHOW TV’DE YENİ DÖNEM

Show TV, Çukurova Grubu’ndan Ciner’e geçti…
Ciner Grubu, mevcut televizyon kanalları Habertürk ve Bloomberg’i Ayazağa Cendere Yolu’ndaki Show TV’nin binasına taşıyıp, Taksim’deki binayı otel yapacak.
İki kanalın Show TV’ye taşınması, üç kanalda tensikat demek. Çünkü işin doğası gereği bazı servisler birleşecek ve olan yine çalışanlara olacak.
İşsiz basın mensupları arasına 200, belki de 300 kişi daha katılacak.
Maalesef çalışanlar için her geçen yıl biraz daha küçülüyor medyada pazar…
Show TV’de kalanlar önlerini görebilecek mi peki?
Ciner Grubu’nun Show TV’yi nasıl bir kanal yapacağı konusunda bilgisi olan yok, ama haber merkezi ve bazı programlar için alınan kararlar, yeni yayın politikasının ipuçları gibi…
Yayından kaldırılan ilk program ‘Bugün Ne Giysem?’ oldu.
Saba Tümer’in programı normalde bu hafta ‘yaz tatili’ne girecekti ama malum daha erken bitti. Kanalın yeni yayın dönemi için Saba Tümer’le çalışıp çalışmayacağı ise meçhul.
Yeni yönetim, Show TV’nin üç magazin programını bitirdi. ‘Show Kulüp’, ‘Cumartesi Sürprizi’, ‘Pazar Sürprizi’, Show TV’nin adeta klasikleri gibiydi.
Ali Kırca ve ekibinin, ‘yasal izin’lerinin tamamını kullandıktan sonra dönüp, hiçbir şey olmamış gibi çalışma ihtimalleri yok.
Medyada maaşı yüksek olan çalışanları işten çıkarmadan önce başvurulan klasik yöntemlerden biri bu…
O nedenle genel beklenti, Ali Kırca ve ekibine izin dönüşlerinde, “Bugüne kadar verdiğiniz hizmetler için teşekkür ederiz” deyip, çıkışlarını verecekleri yönünde.
Haberde ekip yenileyen Show TV, dizilerini ‘yaz tatili’ne çıkarmayarak bir ilke daha imza attı. ‘Pis Yedili’, ‘Salih Kuşu’, ‘Aşk Emek İster’ ve ‘Her Şey Yolunda Merkez’ yaz boyunca yeni bölümleriyle Show TV  ekranında olacak.
Bu da önemli bir gelişme…
Yapımcıların düne kadar  “Acaba paramız batar mı?” korkusuyla iş yaptıkları ya da  “Para yok” diye proje vermedikleri bir kanaldı Show TV…
Ciner Grubu’nun satın aldığı Show TV, yapımcılar için sanki yeniden cazibe merkezi   olacak gibi…

TV8 REYTİNGTEN ÇIKTI

tv8 reyting sisteminden kısmen çıktı. Kanal yönetimi bundan böyle dakikalık ölçüm listesinden yani TNS’nin kamuoyuna açıkladığı listede olmayacak ama TNS’den 15’er dakikalık ölçümlerinin raporlarını alacak. Bir anlamda büyük iddialarla girdiği popüler kanallar kulvarından tematik kanallar kulvarına çekilmek demek bu… Bence yeni yönetim doğru olanı yaptı. Çünkü eskidentv8, ekranını sadece kaliteli isimlere ve işlere açan, kendi kulvarında prestijli bir kanaldı. Daha çok seyredilip, daha çok reklam alma uğruna yapılan yanlış hamlelerle kanalın prestiji bir hayli yara aldı. Ancak kanal yönetiminin, ekrana getirecekleri yeni ve kaliteli programlarla düzeltmeleri olası tv8’in bozulan imajını…