1 AĞUSTOS 2021 PAZAR  –  MİLLİYET  –  ALİCE

Ülkemizin dört bir yanındaki yangınlardan canlarını kurtarıp hayvanları dahil her şeyini kaybeden insanlar gözyaşı dökerken sosyal medyaya baktığımızda Türkiye’nin ilginç yanları çıkıyor ortaya.

Türkiye yanarken olan bitene hâlâ kayıtsız kalanlar var Instagram’da.

“Türkiye yanarken konser olmaz” diye iptal edilen başka etkinlikler var mı bilmiyorum. Kartepe’de olduğum için biliyorum, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi “Yaz Neşesi” etkinlikleri kapsamında 31 Temmuz’da Gölcük’teki Ekin Uzunlar ile bugün Dilovası’nda yapılması planlanan Bilal Sonses konserlerini yangınlar yüzünden iptal etti.

Her konuda her şeyin en iyisini bilenler, her zamanki gibi yine döktürüyor Twitter’da.

Niye TT oldu?

Türkiye’de “yardım” ve “kampanya” denince artık çoğu insanın aklına gelen ilk isim olan Haluk Levent, Twitter’da TT olunca şu paylaşımı yaptı:

“Ben neden TT oldum ki? Bu orman yangınlarını söndürmede bir gram payım yok. 9 ailenin hayatına dokunabildik sadece. Ayrıca yangın bölgelerinde AFAD koordinatörlüğünde çalışmalar yapıyoruz. Hepsi bu.”

Haluk Levent, ardından da şu tweet’i attı:

“Canlarım! Fidan bağışı için para gönderenler oluyor Ahbap Derneği’ne. Şu an zamanı değil. Lütfen bize para yollamayın. En erken fidan dikimi 6 ay. Günü gelince çağrı yapacağız.”

1 fidan: 10 TL

Yanan ormanların bir an önce ağaçlandırılmasını isteyen duyarlı insanlar TEMA Vakfı’na yöneldi.

“Yeniden yeşerteceğiz 1 fidan: 10 TL” kampanyasına yoğun ilgi olunca, sistemdeki yoğunluk nedeniyle insanları sırayla almaya başladı sitesine TEMA.

Haber kanallarının bile orman yangınlarını anketçi, siyaset bilimci, hukukçu ve milletvekilleriyle tartıştığı bir ülkede onca orman ve doğa bilimleri fakültesine rağmen bu konuda kamuoyunu doğru bilgilendirecek uzmanlar yok mu?

Var; hem de dünya kadar…

Bilim ne diyor?

Onlardan biri, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay. Merak edenler Twitter’daki @DoganayTolunay adlı hesabından okuyabilir orman yangınlarından sonra bilimsel olarak neler yapılması gerektiğini.

İşin uzmanı okuyunca anlıyorsunuz sosyal medyada dile getirilen önerilerin ne denli bilimden uzak olduğunu.

Ülke yanarken bile birlik olamayıp sosyal medyada saydırıp rahatlayacağımız “günah keçileri” arıyorsak, gelecek nesillere bulduğumuzda daha iyi bir Türkiye bırakmamız olanaksız.

O yüzden hiç değilse “Yeşil Vatan” için el ele vermek ve birlik olmak şart.

İKİ SINOVAC’TAN SONRA BIONTECH AŞISI OLDUK

Geçen yıl bugünlerde önce eşim Ayla, ardından ben Kovid geçirdik.

İkimiz de hastanede tedavi gördük.

Kovid-19 Ayla’yı çok zorladı, yordu, aradan bir yıl geçmesine rağmen hâlâ devam ediyor bazı şikâyetleri.

Kovid-19 nedeniyle eşimin yaşadığı semptomlar bende olmadı.

Sinovac’ın ilk ve ikinci dozlarını birlikte yaptırdık.

‘Yeşil vatan’ için birlik olma vakti
İlk aşıdan sonra eşimin ufak tefek şikâyetleri oldu, ama Kovid-19 gibi Sinovac’ın da hiçbir yan etkisi olmadı bende.

30 Temmuz’da üçüncü doz aşımızı yaptırdık Özel Kocaeli Akademi Hastanesi’nde.

Aradan geçen 24 saatte aşı yapılan yerdeki hafif ağrının dışında hiçbir yan etki yaratmadı bende BionTech. Eşimse neredeyse yeniden Korona’ya yakalanmış gibi oldu. Öksürük hariç yüksek ateş, ayak yanması, karın ağrısı, titreme, halsizlik hepsi oldu eşimde.

Kovid-19 ve aşı süreçlerini birlikte yaşadığım eşimle aramda bu kadar fark olmasının sebeplerini bilmiyoruz, ama şunu biliyoruz:

Herkes kurtulmadan hiçbirimiz kurtulamayacağına göre, her birimiz bir birey olarak üstümüze düşeni yapmalıyız. Dünya bu beladan kurtulana kadar aşı, maske, sosyal mesafe ve hijyen şart.

GÜNÜN SÖZÜ

“Sorun cahil olman değil, kendini âlim sanman.” (Sadi Şirazi)