MİLLİYET CADDE – 19 HAZİRAN 2016 PAZAR  –  ALİCE

Star TV’nin ilk bölümü perşembe akşamı yayınladığı, yapımcılığını Burak Sağyaşar’ın üstlendiği ‘Yüksek Sosyete’, pek çok yapım gibi Kore formatı. ‘Yazı Odası’nın yazdığı dizinin başrol oyuncuları, aynı menajerlik şirketinin yıldızları Engin Öztürk ve Hazar Ergüçlü. Zuhal Olcay gibi ünlü oyuncuların da rol aldığı ‘Yüksek Sosyete’nin Maltepe’deki setine gittim, başrol oyuncuları ve yönetmeniyle konuştum.

Dizinin yönetmen koltuğunda, temmuzda TRT 1’de başlayacak ‘Hangimiz Sevmedik?’i çeken Metin Balekoğlu var.

TRT’nin dizisini 6 bölüm çektikten sonra ‘Yüksek Sosyete’yi yönetmeye başlayan Balekoğlu, “Yazın başladık, ama klasik bir yaz dizisi değil bu. Castı, hikayesi çok sağlam, bütçesi de iyi. Yazın başlayıp, sonbaharda bitecek bir dizi olmayacak. Uzun ömürlü bir dizi olacak. Utanacağımız lay lay lom bir iş yapmadık. İlk bölümden itibaren seyircinin seveceği bir iş çekiyoruz” dedi ve öyle de oldu.

‘ZUHAL OLCAY’I İZLERKEN OYNAMAYI UNUTUYORUM’ 

Yüksek Sosyete dizisinde Hazar Ergüçlü, Zuhal Olcay'ın kızını oynuyor
Yüksek Sosyete dizisinde Hazar Ergüçlü, Zuhal Olcay’ın kızını oynuyor

Hazar Ergüçlü, genç kuşağın parlayan yıldızlarından biri… ‘Yüksek Sosyete’, Kıbrıslı oyuncunun dördüncü dizisi, ama ilk başrolü… “Hikayeyi ve rolümü çok sevdim. Ayrıca yazın çalışmam gerekiyordu” diyerek yüksek sezon işini reddeden Ergüçlü, dizisi, rolü ve ‘Yüksek Sosyete’de annesini oynayan Zuhal Olcay’la ilgili bakın neler dedi?

– Dizide oynadığın Cansu nasıl biri? 

Son derece duyarlı, hassas, çok neşeli ve korkusuz biri. Evdeki sert ortama rağmen özgüvenini korumayı başarmış, tatlı, yaşamayı seven, yüksek enerjili bir kız.

– Hikayeden anladığım Cansu, zengin, ama aynı zamanda uğursuz bir kız! 

Birazcık sakar diyelim. Uğursuz değil, o annesinin yakıştırdığı bir yafta. Çok tatlı, eğlenceli, fakat damarına basıldığında şımarıklığını kullanan biri. Ama ekonomik özgürlüğün getirdiği bir özgüven de söz konusu.

-Senaryonun tamamını mı okursun yoksa sadece senin sahnelerini mi? 

Her zaman senaryonun tamamını okurum ve bunun şart olduğuna inanırım. Hikaye bir bütün, benim rolüm de o bütünün bir parçası. Ayrıca kontrol etmeye çok meraklı bir tipim, o yüzden hakim olmak isterim her şeye. Ayrıca karakterden önce de tercih yaparken hikayenin bütünlüğüne bakarım. Hikayenin akışkanlığı çok önemlidir.

‘Hikayemiz çok akıcı’ 

– Hikayeyi okumuş biri olarak o zaman bu dizinin tarzına ne dersin? 

Romantik komedi fakat, yan dalları olan, çok katmanlı bir dizi.

– ‘Yüksek Sosyete’ Kore formatı, orijinalini izledin mi? 

Etkilenmemek için özellikle izlemedim.

– Zuhal Olcay dizide annen rolünde. Aranız nasıl ‘anne’nle? 

Çok sahnemiz var Zuhal Olcay’la. O kadar muhteşem oynuyor ki. Dün üçüncü bölümden bir sahne çektik. Uzun bir sahneydi. O böyle saydırıyor ve ben böyle izliyorum. Arada küçük küçük laflarım var. O kadar güzel oynadı ki, onu izlerken ben oynamayı unutuyorum. İnanılmaz ilham kaynağım. Her zaman Zuhal Olcay’a hayrandım. Tanıdıktan sonra daha da etkilendim.

– Bir yaz dizisi ve ilk başrolün. Dizinin tutup – tutmayacağıyla ilgili tahminin nedir? 

İçim çok rahat. Her zaman star olan hikayedir. Hikayemiz çok akıcı. O yüzden başarılı olacağına inanıyorum.
unnamed-3
‘TEK  DERDİM VAR İŞİMİ İYİ YAPMAK’ 

Genç oyuncu Engin ÖztürkStar TV’de yeni başlayan ‘Yüksek Sosyete’de Kerem rolüyle çıktı sevenlerinin karşısına… Dizinin ilk bölümü perşembe akşamı yayınlandı ve iyi reyting aldı. Başrol oyuncusu Engin Öztürk’ün beklediği bir şeydi bu. Neden mi? İşte Öztürk’e göre bunun nedeni:

“Dizimiz enerjisi yüksek bir iş. Bu dönemde başlamasına rağmen standartının yaz dizilerine oranla biraz daha yukarıda olması için çalıştığımız bir iş. Biz bunu ‘yaz işi’ diye hiç kodlamadık. Yaz işi diye bütçesi düşük bir iş değil. Prodüksiyon olarak ne kadar gerekiyorsa o kadar harcanan bir iş. Ben ömrünü uzun görüyorum. Kimse yanlış anlamasın, ama bizim dizide ‘yaz işi’ denilenler gibi ‘lay lay lom’luk ve ucuzluk yok.”

‘Yüksek Sosyete’ için “Romantik komediden çok, bana göre aile dramasına yakın” diyen Öztürk’ün kariyer planı da şu:

“Çok zorlamıyorum kendimi. Şöyle yapacağım, böyle yapacağım, paramı şuraya yatıracağım diye. Ben kendime yatırım yapıyorum. Neyim, neredeyim diye hiç bakmıyorum. Ben oyuncuyum. İş geldiği sürece değil, işi yapabildiğim sürece yapıyorum. Yıldız olmak, bir şey olmak gibi bir derdim yok. İyi oynamak, iyi olmak, işimi düzgün yapmak gibi bir derdim var.”  

Yıldız olayı bitti! 

Dizi sektöründeki dinamiklerin değişmeye, taşların yerine oturmaya başladığını vurgulayan Öztürk, şunları söyledi:

“İki – üç yıldır şöyle bir olay vardı. ‘Şu işler tutuyor’, ‘Şu kanal iş yapıyor’ diye işin matematiğine bakılmaya başlandı. Çok şükür ki ‘Yıldız’ kavramı bitti. Tek başına reytingi olan adam ya da kadın yok artık. İyi ki kalmadı. Çünkü onun üstüne yüklenen işlerde hep şunu atladı abilerimiz, ablalarımız… 

‘Onun işi…’ Eee diğer karakterler? Onları da sete çağırdık. Onlar da çalıştı. Eee yönetmen, senarist? Biri en iyisi olsun diye gece – gündüz çalıştı, öteki oturdu yazdı sabahlara kadar… Onlar ne olacak? Bu iş hepimizin işi… Nihayet bu anlaşılmaya başlandı.”