MİLLİYET – 2 MART 2015 PAZARTESİ  –  ALİCE

Ebru_0021Okan Üniversitesi’yle diyaloğum Milliyet’in eski çalışanlarından artık rahmetli olan Özer Yelçe sayesinde başlamıştı.
Üniversitenin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nü yapan Yelçe tanıştırmıştı beni Bekir Okan’la…
Yelçe, rahmetli olduktan sonra gazetemizin eski muhabirlerinden Tahsin Aksu,
üniversitenin Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü oldu.
Bir süre önce bu birim ikiye ayrıldı.
İşin ilginç yanı iki birimin de başında yine Milliyet’çilerin olması. Aksu, Halkla İlişkiler’in, Milliyet hafta sonu eklerinde Elif Berköz Ünyay da Basın bölümünün başına geçti.
Eski Milliyet’çi, yeni Okan’cılar hafta içinde yeni işyerlerine davet etti beni.
Okan Üniversitesi’ne gidip, kurucusu ve Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan’la görüşmemek olur mu?
1999’da kurduğu, 2003 – 2004 öğretim yılında 85 öğrenciyle başladığı eğitim yolculuğunda bugün 18 bin öğrenciye hizmet veren bir üniversite olduklarını heyecanla anlatan Okan, şunları söyledi:
Tuzla’daki 160 bin metrekare alan üzerine kurulu modern kampüsümüz, 15 fakülte, yüksekokul, meslek yüksekokulu ve enstitümüz, 120 lisans, 120 önlisans, 60’ya yakın yüksek lisans ve doktora programımızla, ülkemizi çağdaş yarınlara taşıyacak yeni nesiller yetiştirmeye çalışıyoruz.”
Bugüne kadar Muhtar Kent, Ahmet Nazif ZorluSüreyya CilivSüleyman OrakçıoğluHamdi Akın, Leyla Alaton, Sani Şener gibi iş dünyasının ünlü isimlerinin yanı sıra kendisinin ders verdiği “Girişimcilik Dersi”nde, gastronomi, pilotaj, tıp, dişçilik, Rusça – Çince – Arapça dil eğitiminde iddialı olduklarını vurgulayan Okan, söz; moda tasarım konusundaki lisans ve önlisans programlarına gelince tanıdık iki isimden söz etti.

Şov dünyasından akademik kariyere…
Bu isimlerden biri, muhabirlik yaptığım dönemde Türkiye’nin en büyük mankenlik ajansının sahibi Başak Gürsoy, diğeri eski Türkiye güzeli ve model Ebru Güzel. Güzel’in Okan Üniversitesi’nin öğretim üyelerinden olduğunu okumuştum. Ancak Güzel’in artık Yrd. Doç. Dr. ve MYO Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı olduğunu, Başak Gürsoy’un Moda Tasarım Bölümü’nde ders verdiğini bilmiyordum.
Şov dünyasından tanıdığım iki kadının kariyer sahibi olması mutlu etti beni.
2000’li yıllara kadar güzellik yarışmalarında dereceye girenlerin hedefi sunucu ya da spiker olmaktı. Çünkü önlerinde Jülide Ateş, Defne Samyeli gibi başarılı örnekler vardı.
Dizi patlaması yaşayınca Türkiye, taç takan güzellerin hedefi daha çok diziler oldu.
Yarınlarda “Türkiye güzeli” seçileceklerin önünde Ebru
Güzel gibi akademik bir kariyer yapan “güzel bir örnek” de var.

BARCELONA’DAKİ DÜNYA MOBİL FUARI

‘Mobile World Congress – MWC 2015 nedeniyle Barcelona’dayım. THY’nın 350 koltuk kapasiteli uçaklarından Boeing B 777 300’le uçtuğumuza göre anlayın Barcelona’daki fuara
Türkiye’den ne denli ilgi olduğunu.
Sadece Türklerin mi ilgisi büyük bu fuara?
Dünyanın birçok ülkesinde cep telefonu ve tablet bilgisayar piyasasındaki son gelişmeleri merak eden herkesin gözü, kulağı burada.
Çünkü bu pazarın oyuncuları yeni ürünlerini her yıl bu fuarda tanıtıyor.
Ben Lenovo’nun davetlisi olarak geldim.
Barcelona Havalimanı’nda gördüğüm manzara, şimdiye kadar karşılaştıklarımdan farklıydı. Bir havaalanının çıkışında şirket
logoları ya da karşılayacakları misafirlerin isimlerinin yazılı kartonlarla yüzlerce insanı ilk defa gördüm. Fuar nedeniyle oteller full, kiralık otomobillerin hepsi kapıldı.
O derece kalabalık Barcelona…

GÜNÜN SÖZÜ
“Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir:
İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.” (Benjamin Franklin)