7 EKİM 2019 PAZARTESİ  –  MİLLİYET  –  ALİCE

Bu yıl 4  6 Ekim tarihleri arasında “Büyük Akdeniz Şöleni” temasıyla yapılan “3. Adana Lezzet Festivali”nden aldığım notlar şöyle:

Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen festivale ilgi büyüktü. Festival alanı ve çevresinde güvenlik üst düzeydeydi. Sanıyorum bunun sebebi; Gaziantep’teki GastroAntep sırasında etkinlik alanı yakınında Suriyeli DEAŞ üyesi bir canlı bombanın yakalanması, “Altın Koza” sırasında polis otosunun bombalanmış olması. Festival alanında nereye baksan çevik kuvvet polisi vardı.

İtalya, Malta, Yunanistan, Fas, İspanya, Bosna Hersek, Fransa, Tunus, Arnavutluk, Lübnan, Güney Kore, Endonezya, Kolombiya ve KKTC’den gelen misafirler, üç gün boyunca Adana’nın yerel lezzetlerini tattı.

Festivali düzenleyenler Adana’yı, yükselen turizm destinasyonuna katabilmek için çaba sarf etti. Misafirlere Adana’nın lezzetlerinin yanı sıra, tarihi ve turistik yerler tanıtıldı, pamuk ve narenciye hasadı yaptırıldı.

Bu yılki festivalin diğerlerinden farkı Adanalı kebap ustalarının Guinness’e girmek için tek şişle dünyanın en uzun et şiş rekoru denemesiydi.

Festival için İstanbul’daki yapılan basın toplantısında, Adanalı ustaların 194,5 metreyle Çin Halk Cumhuriyeti’nde olan “Tek şişte et pişirme rekoru”nu Türkiye’ye getirmeye çalışacakları açıklanmıştı.

Seyhan Nehri boyunca uzanan yürüyüş parkuruna kurulan mangalın üstüne takılan et şiş, açıklanandan da uzundu. Gül Kıstak ve ekibinin hazırladığı 233,67 metre uzunluğundaki et şişle, Çin’in elindeki rekor 39,17 metre farkla Adana’nın oldu.

ADANA’NIN YILDIZINI PARLATAN FESTİVAL

KİRPİ OKUYLA RESİM YAPAN OPTİSYEN

Yüreğir, Ali Hocalı’da pamuk ve narenciye topladıktan sonra Hilton Oteli’ne dönüşte İstanbul’dan arkadaşım Murat Erker aradı. İş nedeniyle Ceyhan’da olduğunu, sosyal medyadan Adana’da olduğumu bildiğini, akşama CEO’luk yaptığı şirketin çalışanlarına yemek vereceklerini söyleyip, beni de davet etti.

Aynı akşam “3. Uluslararası Adana Lezzet Festivali”nin Adana Müzesi bahçesinde gala yemeği vardı. Festivalin gala yemeği yerine “Bir Zamanlar Çukurova”daki “Yamanlar Konağı”nın da bulunduğu Mehmet Kurt’un Ceyhan’daki çiftliğine gittim.

Bölgedeki üretici ve tüccarların pamuklarını sawginle işlenip balyalanması için getirdikleri Sarı Sakal Tesisleri’nde çalışanlara moral yemeğinin yapıldığı avludaki bir sergi dikkatimi çekti. Çünkü hepsi tahta MDF üzerine yapılan eserlerdi.

Serginin sahibi Armağan Atadağ, Nişantaşı Üniversitesi Optisyenlik Bölümü’nü bitirdikten sonra Ceyhan’da gözlük mağazası açan bir iş kadını. 20 yıldır resim yaptığını, beş yıldır kirpi oku ile döküm rölyef çalıştığını anlatan üniversitede okuyan iki çocuk annesi Atadağ, “Şimdiye kadar iki karma ve bir kişisel sergi açtım” dedi.

ADANA’NIN YILDIZINI PARLATAN FESTİVAL

GÜNÜN SÖZÜ

“Ayağımıza bir parça çamur bulaşması, günün birinde toprak olacağımızı hatırlatır!” (Jose Mauro De Vasconceles)