12 MART 2019 SALI  –  MİLLİYET CADDE  –  ALİCE

Özcan Deniz’le Aslı Enver’in başrollerini paylaştığı ‘İstanbullu Gelin’, 31 Mayıs’ta ‘final’ yapacak. Proje, Star TV’de 86 bölüm yayınlandıktan sonra Türkiye’de ekrana veda edecek ama 30 ülkedeki yayınını sürdürecek.
Başta İsrail olmak üzere birçok ülkede büyük ilgi gören ‘İstanbullu Gelin’le ilgili sürpriz bir gelişme daha oldu.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin ünlü medya kuruluşu MBC Group’la iş yapan televizyoncu bir arkadaşımdan, yapımın Arap versiyonuna dair aldığım bilgiler şöyle:
Merkezi Dubai’de olan Orta Doğu ve Arap dünyasının en popüler televizyonu MBC, yapım şirketi 03 Medya ile ‘İstanbullu Gelin’in Arap adaptasyonu için anlaşma yaptı. Taraflar arasındaki anlaşmaya göre

42 dakikalık ilk 100 bölüm beklenen reytinge ulaşırsa, dizinin devamı da çekilecek.
Henüz Arapça adı kesinleşmeyen projenin oyuncu kadrosu Araplardan oluşturuldu, ama yönetmen koltuğunda Emre Kızılırmak oturacak.
‘İstanbullu Gelin’de Özcan Deniz’in oynadığı rol, Arap oyuncu Dhafer Zine El Abidine verildi. Aslı Enver’in canlandırdığı karakterin Arap versiyonunda, kadın başrol Carmen Bsaibes’in oldu.
Kapalı mekan çekimleri İstanbul’da, dış mekanlarının tamamı Lübnan’da süren yapımın fragmanını izledim. MBC’nin ekim ayında ekrana getireceği Joe Trad, Fares Yaghi ve Mohamad Al Ahmad’in yanı sıra dizideki ana karakterlerden birini canlandıran Takla Chamoun, saç modeli ve giyim tarzıyla ‘İstanbullu Gelin’deki İpek Bilgin’in tıpatıp aynısı.

MÜZİĞİN USTALARINA BU SÖZLER YAKIŞTI MI?

Şarkılarını zevkle dinlediğim, sanatçılığını takdir ettiğim Özdemir Erdoğan’ın Selda Bağcan için söyledikleriyle, Bülent Ersoy’un kürk sevdasına Nusret’i kurban etmesi düşündürücü.
Erdoğan, Aleyna Tilki’yi, parçalarını ve müziğini beğenmeyebilir. Erdoğan, Aleyna ile aynı sahneyi paylaştığı için Bağcan’ı eleştirebilir. Erdoğan’ın, Bağcan için, “Yazıklar olsun! Omurgalı bir sosyal demokrat değilmiş. Kendine sosyal demokrat diyen, omurgalı bir kişi bunu yapmaz. Bir sanatçıya önce kişilikli bir kimlik lazım” demesi ilginç.

Tilki, ırkçı bir partinin lideri mi ki, onunla aynı sahneye çıkmak, sosyal demokrat biri için omurgasızlık olsun? Altı-üstü genç bir şarkıcı. Müzisyen olarak dünyada saygın bir yere sahip Bağcan’ın onun gibi genç bir şarkıcıya destek vermesi, bence eleştiriyi değil, takdiri hak eden bir davranış.
Erdoğan’ın Bağcan salvosundan sonra müziğin ‘Diva’sı da kürk sevdası uğruna Türkiye’nin dünya çapındaki steakhouse markası Nusr-et ve ete tuz ekme hareketinin (salt bae) mimarı Nusret Gökçe’yi bir kalemde harcadı. ‘Diva’, kürkleri yüzünden gelen eleştirileri savuşturmak için et restorancılığının lideri Nusret’i hedef gösterdi:
“Nusret, eskiden çantalarımı taşırdı. Fakat kazandığı şöhret, kendi hakkı ve zekasının eseri. Hayvanseverler o zaman ona karşı da tavır koyup, Nusr-et’leri kapattıracaklar. Yapamıyorlar. Alan memnun, satan memnun çünkü.”
‘Diva’nın, ‘Kadınlar Günü’nde “Yeriniz başımızın üstü, bekliyorum hepinizi” çağrısı üzerine Nusr-et’lere giden 14 bin 500 kadına 8.5 milyon TL’lik ikram yapan Gökçe’yi takdir etmesi gerekirken, kürk sevdasına onu da kurban etti!
Ersoy gibi zeki birinin, insanoğlunun beslenmek için hayvan kesmesiyle, kürk sevdasına hayvan katledilmesini aynı kefeye koyması da ilginç.

GÜNÜN SÖZÜ

“Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş, ama sen gitme, ben cahil kalayım.” (Nazım Hikmet)