MİLLİYET – 5 ŞUBAT 2016 CUMA – ALİCE
CHP’de patlak veren Atatürk resmi krizinde nihayet sona yaklaşıldı. Oysa CHP yönetimi, gazeteci Talat Atilla bu konuyu yazdığında, iddianın sahibi Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya, “Odasındaki Atatürk resmini indiren milletvekili kim?” diye sorsa, o gün bitecek bir mevzu bugüne kadar uzandı.
Günlerce konuyu savsaklayan CHP yönetimi birçok yazar konuya el atınca meseleyi kurduğu üç kişilik komisyona havale etti. Komisyon üyeleri birçok milletvekiliyle görüştü. Bu isimler arasında bu iddiayı ortaya atan Nazlıaka da vardı. Nazlıaka, komisyon üyelerine o ismi söylemedi.
Komisyon üyelerinin hazırladığı raporu değerlendiren CHP’nin Parti Meclisi, Nazlıaka’yı “kesin ihraç” istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na havale etti.
Nazlıaka’nın önünde iki seçenek var şimdi.
Ya o ismi verip ihraç edilmekten kurtulacak ya da vereceği ismin CHP’den ihraç edilmesini sağlayacak.
Nazlıaka, olayı araştıran komisyona o ismi vermediğine göre Yüksek Disiplin Kurulu’na da söylemeyecek ve CHP’den ihraç edilecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuya dair yaptığı açıklama da bu yönde:
“Aylin Hanım, resmi indiren milletvekili varsa, gördüyse bunu bize söylemeli. Atatürk resmini indiren kişi CHP’nin kapısından içeri giremez ama ben olduğunu sanmıyorum. Bir dedikodudan beslenen kişilerin CHP’de yeri yoktur. Atatürk üzerinden dedikodu yapılmaz.”
Kılıçdaroğlu’nun konuya dair yaptığı diğer açıklamalardan benim anladığım şu:
Böyle bir olay yaşanmadı. Nazlıaka yalan söyledi. CHP’deki bazı rakipleri de bu dedikodudan beslendi. Atatürk üzerinden CHP’ye saldırmak isteyen çevrelerce olay büyütüldü.
Nazlıaka’nın hâlâ yalan konuştuğunu sanmıyorum ama o ismi açıklamamasına da bir anlam veremiyorum.
Atatürk’e saygısı olmayan biri için varsın “Gammazcı” desinler sana. Boşuna yiğitlik yapma.
Bu millet “Ser verip, sır vermeyen kadın” değil, “Yalan konuştuğu için CHP’den ihraç edilen milletvekili” yaftası asar boynuna.
Asena Erkin’in AVM’lerin otoparklarında engellilere ayırılan yerlere otomobilini park etmeyi alışkanlık haline getirdiğine dair Sayit Durmaz imzalı haberi Kelebek’te okuduğunuzda ne düşündünüz?
Benim dur kalk ilerleyen trafikte çile çekmemek için emniyet şeridine girip gaza basanlar, yoğun trafikte sirenle yol açmaya çalışan ambulansların peşine takılanlar geldi aklıma.
Çünkü Asena Hanım’ın yaptığının onlardan bir farkı yok.
Erkin’in birkaç ay arayla kullandığı lüks otomobiller değişse de AVM’lerde engellilere ayırılan yere park etme alışkanlığının değişmemiş olması daha da feci.
Asena Erkin’in, park için tur atmak yerine, AVM girişlerinde kocaman uyarı işaretleriyle engellilere ayırıldığı belirtilen yerlere park etmesi engellilere saygısızlık ve şımarıklıktan başka bir şey değil.
Otomobilini park ederken böylesine kural ihlali yapan biri, yarın “trafik canavarı” olarak da çıkabilir karşımıza.
GÜNÜN SÖZÜ