MİLLİYET CADDE – 6 KASIM 2013 ÇARŞAMBA – ALİCE
İlk bakışta “Bana ne?” diyebileceğiniz “sosyal medya” aslında hepimizi etkisi altına alan yeni bir güç. Bakalım “Sosyal Medya” seminerinde, bu “güç”le ilgili neler öğretilecek bize?
Almanya Büyükelçiliği’nin düzenlediği “Sosyal Medya” semineri nedeniyle hafta sonuna kadar Antalya’da olacağım. 7- 8 Kasım’da Ramada Plaza Otel’de yapılacak “Sosyal Medya ve Sosyal Hareketler” başlıklı “Türk Alman Medya Semineri”nin konuşmacıları Almanya ve Türkiye’den konunun uzmanları… Seminerde neler mi konuşulacak? İşte konu başlıklarından birkaçı:
* İnternet Medyası’nın yasal sorunları…
* Siyasi hareketlerin öncüsü olarak sosyal medya.
* Sosyal medya psikolojisi ve toplumsal hareketler.
* Kamusal alanın genişletilmesinde sosyal medya.
* Sosyal medya kültürü sokağa taştığında: Gezi Parkı deneyimi…
* “CitizenJournalism“ internette yeni bir güç mü?
* Sosyal medya paylaşımları sebebiyle hukuki sorumluluğun esasları…
* Tesadüfi bir sosyal medyacı olmanın sanal ve reel sonuçları.
* Yurttaş gazeteciliğinde medya etiği, haklar ve yeni hukuksal yaklaşımlar.
* 10-15 yıl içerisinde siyaset ve sosyal medyanın yolculuğu nereye gidiyor?
* Medyanın değişen sorunsalı: Kamera “nereye” mi bakacak “nereden” mi bakacak?
* Sosyal medyanın kamu ve vatandaş ilişkilerindeki yeri…
Gördüğünüz gibi ilk bakışta “Bana ne?” diyebileceğiniz “sosyal medya” aslında hepimizi az ya da çok etkisi altına alan yeni bir güç… İki gün sürecek seminerde yapılacak konuşmalar bakalım bu “güç”ten yararlanmanın ve korunmanın ne gibi yeni yollarını öğretecek bize?
TWITTER’IN KRALiÇESi!
19 yaşındaki şarkıcı Justin Bieber, uzunca bir süredir Twitter’da en çok takipçisi olan ünlü unvanının sahibiydi…
Artık genelevden çıkarken yakalanması mı, odasına iki kız atması yüzünden mi başka bir sebeple mi bilinmez, dün itibarı ile Justin Bieber tahttan düştü.
Twitter’da en çok takipçisi olan ünlü ünvanını artık Katy Perry ele geçirdi. Bu takipçilerden ne kadarı gerçek, ne kadarı sahte bilmiyorum, ama salı saat 11.00 itibarı ile durum şuydu:
1. Katy Perry : 46.574.019
2. Justin Bieber : 46.532.847
3. Lady Gaga : 40.408.575
iTiBAR PARAYLA SATIN ALINMAZ!
Konu sosyal medyadan açılmışken bazı sahtekarlıklara dikkat çekmezsem olmaz. Bir Twitter kullanıcısı düşünün, ne yazdıklarını retweet (RT) eden yani paylaşan var ne de beğenen… Demem o ki itibar eden yok yazdıklarına. Ama bazı tweetleri RT rekoru kırıyor adeta! Oysa kimsenin paylaştığı, RT ettiği yok tweetlerini.
Yapılan şey bildiğimiz manipülasyon, dümen! Olmayan bir şeyi olmuş gibi gösterip insanlara, “Vay be! Attığı tweetler müthiş yankı yapıyor, acayip ses getiriyor” dedirtmekle amaçlananın ne olduğu benim için karanlık. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Twitter’da parayla takipçi satın almaktan öte bir şey bu.
Etrafına hava atmak isteyenlerin parayla takipçi satın almasının izah edilebilir bir yanı vardır. Ancak dünyanın her yerinde aynı etik kurallar içerisinde yapılması gereken bir iş olan gazeteciliği icra edenler başvurursa bu sahtekarlığa, “Dur bir dakika” demek gerekmez mi bu insanlara?
Bir gazetecinin imza attığı haber ya da köşe yazısı elbette ki sosyal medyada ne kadar paylaşılırsa, bu o kadar prestij kazandırır ona. Aslında hiç RT edilmeyen bir yazı veya tweeti yüzlerce kez paylaşılmış gibi göstermek ne oluyor bu durumda?Takipçi satın alarak Twitter aleminde kendilerini “çok popüler” gösterenlere bir de RT sahtekarlığı yapanlar eklendi son zamanlarda.
Attığı tweetlerin çoğu neredeyse hiç RT edilmeyen ve “favori” yapılmayan birinin, bir mekana dair yazısının linki nasıl olur da anında birkaç yüz RT’ye ulaşır? 400-500 retweet’e karşılık favori sayısı 3-5’te kalır? Sebebi çok basit:
İnternet siteleri RT satıyor, ama “favori” sat(a)mıyor! Kimdir bunları RT edenler diye profillerine baktığınızda zaten sadece retweet kontörü satan bir sitenin reklamları çıkıyor karşınıza…
Bazılarının zihninde, “Bayağı etkili bir köşe yazarı” algısı oluşturmak için yapılan bu sahtekarlık günün sonunda ne kazandırıyor bu insanlara bilmiyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
“Çakallar, kuzunun bol olduğu yerleri değil; sahipsiz kaldığı yerleri sever!”
