“DEMOKRATİK KÜLTÜR”MÜŞ!

Alman Parlamentosu’nun, Türklerin 1915’te Ermenilere soykırım yaptığına dair aldığı karara tepkiler bitmiyor.
Çünkü “dost ve müttefik” bir ülkenin sırtımıza sapladığı hançer, bir oylamayla sınırlı değil. Siz bakmayın Türk yetkililerin, “Bu karar yok hükmündedir” demesine. Bu öyle bir karar ki, bundan böyle Almanya’da yaşayan 3.5 milyon Türk’ün çocuklarına tarih dersinde okutulacak artık bu Ermeni tezi…
Hal böyleyken Alman Başbakanı Merkel’in sözcüsü  Steffen  Seibert,     “Bizim         ülkemizde insanların barışçı şekilde görüşlerini dile getirecekleri demokratik kültür var” demesin mi?
Alman Parlamentosu, bu yasayı onaylayana kadar öyleydi, ama artık değil.
Zira, bundan böyle Almanya’da, “Türkler, Ermenilere soykırım yapmıştır” demek yasal, ama “Türkler, Ermenilere soykırım yapmadı” demek suç.
Sen istediğini söylemekte özgürsün, ama ben değilim. Sevsinler sizin “Demokratik kültür”ünüzü!

“İNSAN KAÇAKÇILARI”NDAN MEDET UMAR HALE GELDİK

“Seri katil” kötü de “insan kaçakçıları” matah mı?
Asla…
Ege Denizi’nde hayatını kaybeden onca insanın katilleri kimler?
Onları – kişi başına aldıkları birkaç bin Euro karşılığında işe yaramayacak can yelekleriyle bazen de yeleksiz – batacakları belli botlara, teknelere bindiren “insan kaçakçıları”…
Neymiş?
“Seri katil” olduğu iddia edilen Atalay Filiz, Çeşme’den Yunan adalarına gitmek için onların bilgisine başvurmuş, insan kaçakçılarından biri de Müge Anlı’ya bağlanıp, “Bize gelirse kesinlikle kaçırmayız” demiş. Gazeteler de bunu haber yapmış.
Bir de “insanlık ödülü” verseydiniz bu “insan kaçakçısı” kardeşimize.
Allah’ım, sen aklımıza mukayyet ol.
Bir “seri katil” yüzünden Ege denizini kan gölüne çevirenleri bile “insan” yerine koyar olduk.

OKUYACAK ÇOK KİTAP VAR

Yazarlarının imzalayıp gönderdiği kitaplar yine birikti masamda…
Ünlü senarist Nuran Devres’in “Melek-i Tavus”u (Mona Kitap), Sema Soykan’ın “Aşk Her Kadına Yakışır”ı (Mona Kitap), Anıl Can’ın “Duyguların Enerjisi” (Altın Kitaplar), Esin Sayar’ın “Aşk Gibi Anlıktır İhanet”i (Mona Kitap), Prof. Dr. Taner Damcı’nın “Bir Yol Var”ı (Doğan Novus), Arif Arslan’ın “Yüz Yüze Batman Tarihi” (Batmane), Can Bonomo’nun “Şu Sevdalar Tevatürü” (Bibliyon), Sevilay Sipahi’nin “Kutsal Anlaşma”sı (Mona), Talyaa Vardar’ın “Akış Oyunu” (Novus) ve Ezgi Dilek’in “İçimde Sen Olan Bir Kalp” (Mona) kitapları bana bakıyor, ben onlara…
Bu aralar yakında piyasaya çıkacak Tarkan kitabımın son rötuşlarıyla uğraştığım için henüz hiçbirini okuyamadım. Rahatlayınca hepsini sırayla okuyacağım.

3.5 SAATTE DİREKT İBİZA

İspanya’nın gözde tatil yerleri olan Balear takımadaları; İbiza, Mayorka, Minorka, Cabrera ve Formentera’ya Türk tur operatörlerinin niye direkt tur düzenlemediğini merak eder dururdum. Sonunda Jolly Tur, Türk tatilcileri düşündü ve hiç değilse bu adalardan en popüleri İbiza’ya direkt turlar düzenlemeye başladı.
30 Haziran’dan itibaren her pazar ve perşembe 3.5 saatlik direkt uçuşlarla gitmek isteyenler için çeşitli tur paketleri var. İsteyen 3 – 4, dileyen 7 gece, bütçesine göre 3 – 4 veya 5 yıldızlı “Her şey dahil” tesislerde tatil yapabilecek.

GÜNÜN SÖZÜ

Yalancılık meslek dalı olarak ilan edilmeli artık, çünkü çok fazla ustası var. (Balzac)