MİLLİYET – 17 ŞUBAT 2016 ÇARŞAMBA  –  ALİCE

ESRA EROL
ESRA EROL – ATV

RTÜK Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, “Evlilik programları çığırından çıktı. Buralarda çok kötü şeyler oluyor” deyince özetle şunları yazmıştım 10 Şubat’ta Alice’de:

“RTÜK Başkanı dert yanacağına, bu programlardan kuralları ihlal edenlerin ceza alması, mevcut kanunlar onları zapturapt altına almaya yetmiyorsa yenisinin çıkarılması için çaba harcasın.”

ZUHAL TOPAL
ZUHAL TOPAL – FOX
SONGÜL KARLI - TV8
SONGÜL KARLI – TV8

Ve RTÜK nihayet bu sorunun çözümü için düğmeye bastı.

RTÜK, evlilik programı yayınlayan televizyon kanallarının yöneticilerini bugün Ankara’da toplantıya çağırdı.

İlk toplantıdan ne sonuç çıkar bilemem ama çok izlenen, bir o kadar da şikâyet edilen evlilik programlarının böyle gitmeyeceği de aşikâr.

SEDA SAYAN, UĞUR ARSLAN
SEDA SAYAN, UĞUR ARSLAN – STAR TV

RTÜK, şikâyetleri de dikkate alarak TV yöneticilerini, bu programları topluma kötü örnek olmayacak şekilde düzen vermeye mi mecbur edecek yoksa kökünden mi çözecek, bekleyip göreceğiz.

 

 

NAZLIAKA’DAN  MEKTUP VAR 

aylin-nazliaka-dan-ayakkabi-aciklamasi-85463-5

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’dan bir e-mektup aldım.

Nazlıaka, “Sayın Ali Eyüboğlu, 13.02.2016 tarihli yazınıza yanıt vermemiştim, çünkü parti içi bir sorunun kamuoyunu meşgul etmesinden ilk günden beri rahatsızım. Her ne kadar asıl olay iki milletvekili arasındaki bir konu olmaktan çıkıp parti yönetiminin süreç yönetimindeki basiretsizliği olsa da şunu bilgilerinize sunarım” diye başladığı mektupta şunları yazdı:

“Bugüne kadar Necati Yılmaz’ın odasına iki kez gittim. Birinde il başkanımızın eşini götürdüm ve sonra ayrıldım. İkinci gidişimde ise yalnızdım. Oturdum, biraz sohbet ettik. Camı açmak için ayağa kalktım. O sırada duvara baktım. Meclis’teki odalarımızda Atatürk’ün, parti amblemimizin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun resimleri var. Duvarda Atatürk resminin olmadığını gördüm. Kendisine o resmi niye kaldırdığını sordum. Dışarı astığını söyledi. Bunu garipsedim. İçimden dışarı asmak için bir başka Atatürk resmi bulamaz mıydı diye geçirdim. Bunu da ona belli ettim. Bu olay tek başına sorun olacak bir şey değildi. Anlık bir refleks Meclis’te maksadını aşan bir konuşmaya dönüşmüştü. Necati Yılmaz benim aynı çatı altında ve hatta aynı ilde yıllarca beraber siyaset yaptığım ve bazı konularda ideolojik ayrışmalarımız olsa da takdir ettiğim bir arkadaşımdır.

Ayrıca; siyasal bir tartışma ‘dedikodu’ olamaz. TDK’ya göre dedikodu; başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere arkasından yapılan konuşmadır.

Ben ne ismi, ne cinsiyeti belirtmeden, kişinin kimliğinin tespitine yarayacak tek bir ipucu vermeden, siyasi anlamı olan bir tutum konusunda görüşümü belirttim. Bir arkadaşımı bir makama ihbar veya kamuoyuna şikâyet mi ettim? Hayır.

Tersine, Genel Başkan’a bile konuyu olay basına yansıdıktan sonra ilettim. Herhangi bir arkadaşımı kişisel olarak karalayıp aleyhine kulis mi yaptım? Hayır.

Sadece ideolojik bir tartışma açmak istedim. Bu nedenledir ki ilgili kişinin ismini Sayın Genel Başkan açıklayıncaya kadar zikretmedim. Medya ilgisini fırsat bilip demeç üstüne demeç vererek olayı büyüttüm mü? Hayır.

Konuyu bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dilerim.”

GÜNÜN SÖZÜ

“Sırrın senin esirindir, konuştuğunda sen onun esiri olursun…”