9 MAYIS 2021 PAZAR  –  MİLLİYET  –  ALİCE

Şahan Gökbakar, Anlık Normal Dergi’ye verdiği röportajda Instagram hesabını niye askıya aldığını ilk kez anlattı. Oyuncu neden böyle bir karar verdiğini de şu sözlerle açıkladı:

“Özellikle pandemi döneminde, yaptığım paylaşımların anlamsızlığını fark ettim. Ben neden her gün fotoğraf koyuyorum diye düşününce koymayayım daha iyi dedim. Baktım yine sürekli elim gidiyor, bir şey paylaşmasam da vakit geçiriyorum boş boş, en iyisi kapatayım dedim ve Instagram’ımı dondurma kararı aldım. Çok da iyi geldi. İnsan sürekli aynı şeyi yaptığı zaman fark etmiyor, ama çok anlamsız bir hareket oraya sürekli fotoğraf koymak. Bu işten para kazanmak veya herhangi bir şeyi tanıtmak, reklam vb. gibi bir amacınız yoksa günlük hayatı paylaşmanın amaçsız bir eylem olduğunu fark edip, dondurdum. Hayatımda tekrar çok ilginç şeyler olursa paylaşmak istediğim, o zaman açarım yeniden.”

Düne kadar hayatımızda olmayan sosyal medya bugün birçok insanda bağımlılık yaratsa da “olmazsa olmaz” değil. O yüzden sosyal medyada hesap açmayanların sayısı açanlardan katbekat fazla. Sosyal medyada hesap açmak ve açmamak kadar, hangi mecrada paylaşım yapacağın kişinin zevkine kalmış bir şey ayrıca. Yasal bir zorunluluk yok, tamamen keyfe keder bir durum söz konusu. Sosyal medyada hesap açıp, sonra kapatan ya da askıya alan ilk ünlü Şahan Gökbakar da değil.

Gelelim Şahan Gökbakar’ın bu açıklaması sosyal medyaya yansıdıktan sonra yazılanlara.

Okuyunca pes dedim.

Oyuncu ne söyledi, bunlar ne anladı?

Bakar mısınız şu yorumlara:

“Para yoksa ben de yokum olarak tercüme ettim.”

“Recep İvedik: Para yoksa, ben de yokum.”

“Kısaca ‘her şey para’ desen yeterdi, boş edebiyat kasmış.”

“Instagram çöp demiş diye yorumladım.”

“Dinin imanın para olmuş.”

UKRAYNALI GENÇLERLE TÜRKİYE – MISIR ANKETİ

Ukrayna’dan geçtiği objektif Türkçe haberler nedeniyle Twitter’dan takibe aldığım gazeteci ve televizyoncu Gülsüm Khalilova’nın Kiev sokaklarında gençlerle yaptığı “Tatil için Türkiye mi yoksa Mısır mı?” anketi ilgimi çekti.

Khalilova sosyal medya hesabında, Türkçe altyazıyla yayımladığı sokak röportajlarında insanlara niye “Türkiye mi, Mısır mı?” diye sorduğuna açıklık getirdi.

Ülkemizin Ukrayna ile sıcak ilişkilerine kızan Rusya, malum, koronavirüs vakalarının çokluğunu gerekçe gösterip 15 Haziran’a kadar Türkiye’ye uçuşlara sınırlama getirdi. Moskova’nın bu kararının ardından, Khalilova’nın yazdığına göre, Rus medyasında Mısır turizmine dair reklamlar başladı.

Şahan ne söyledi onlar ne anladı

Türkiye ile Yunanistan veya İspanya değil Mısır’ı mukayese etme sebebi de bu.

Büyük ölçüde Türkiye’yi tercih ettiğini söyleyen Ukraynalıların gerekçeleri bildiğimiz gerçekler.

Türkiye yerine “Mısır” diyen Ukraynalılardan ikisinin yanıtı bana ilginç geldi.

Ukraynalı bir genç kız, Türkiye yerine Mısır’a gitme gerekçesini şöyle açıkladı:

“Türkiye’de Rus çok, Mısır’da az.”

İki ülke arasındaki gerilimin vatandaşlarına nasıl yansıdığının çarpıcı bir örneği bu.

Türkiye’de tatil yapmaktan vazgeçip Mısır’ı tercih eden Ukraynalı bir genç kızın gerekçesi şu: “Türkiye’de gece mayolarım kurumuyordu, Mısır’da kuruyor.”

Not: Dün sosyal medyada Kiev’den sadece Antalya’ya günde direkt 13 uçuş olduğuna dair görsel dolaşımdaydı.

AZERBAYCAN’DA ÇOK SATAN TANIDIK KİTAPLAR

Azerbaycan’da her ay hangi kulvarlarda hangi kitapların satıldığına dair listeler yayımlandığını bilmiyordum. Azerbaycan’da yaşayan sunucu Özge Uzun, sosyal medyasında paylaşınca öğrendim.

Özge Uzun niye mi böyle bir paylaşım yaptı?

Çünkü “Nisan ayında harici dillerde en çok satan kitaplar” listesinin birinci sırasında kendisi vardı da ondan.

Şahan ne söyledi onlar ne anladı

Yazdığı “Kırmızı Sarı ve Gergedan” geçen ay Azerbaycan’da yabancı dilde en çok satan kitap olan Özge Uzun’u tebrik ediyorum.

Listedeki beş kitaptan üçü bizden.

Aşkım Kapışmak’ın “Okunmamış Mesaj”ın ikinci sırada olduğu listenin üçüncü kitabı ise bir süre önce kaybettiğimiz Doğan Cüceloğlu’nun “Kendini Keşfetmeye, Zorluklarla Başa Çıkmaya Var mısın?” adlı eseri.

GÜNÜN SÖZÜ

“Evlilik fedakârlık ve çaba gerektirir, sonrasında daha çok çaba, iletişim ve fedakârlık gerektirir. Sonra daha çok çaba.” (Gillian Flynn)